İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/08/2022 NUMARASI : 2022/367 ESAS, 2022/815 KARAR DAVA KONUSU : ÖDEME EMRİN KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurum tarafından müvekkiline gönderilen 2019/018635 ve 2019/018636 sayılı ödeme emirlerine konu borçtan sorumlu olmadığını ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre ödeme emrine konu alacakların zamanaşımına uğradığını belirtilerek dava konusu ödeme emirlerinin iptali etmiştir. Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; eldeki davada Kurum tarafından tesis edilen idari bir işlem bulunduğu için ve niteliği gereği idari yargının görevli olduğu, davacının hak düşürücü süre içinde davayı açmadığını ve dava konusu ödeme emirlerinden sorumlu olduğunu belirterek davanı reddini savunmuştur....
dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirkette 2015 yılının 4. ayından itibaren Haber Yönetmeni olarak çalışmakta olduğunu, davacının davalı şirketteki tek kadın haber müdürü olduğunu, davacının çalıştığı süre içerisinde davalı işveren ile hiç sorun yaşamadığını, işin gerektiği gibi yaptığım ve sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalı işyerinde küçülmeye gidilmesi sebebiyle iş akdi feshedilen davacıya bu durumun hiçbir ihbar kurallarına uyma gereği duyulmadan 09.03.2016 tarihinde yayın saati görevini tamamladıktan sonra İnsan Kaynaklan Bölümü tarafından haber verildiğini, bu duruma şok olan ve inanamayan ve ayrıca ne tepki vereceğini bilemeyen davacının önüne başka bir evrak daha konularak o evrakı imzalamasının istendiğini, etraflıca okuma fırsatı olmayan ancak “sağlık problemlerim yüzünden kendi isteğimle ayrılıyorum” kısmım gören davacının bu evrakı imzalamayacağım belirttiğini ve sorumlu genel müdür Murat Çiçek’e durumu anlatmak için yanına gittiğini, genel müdürün davacıya emrin...
geçirildiği suç üstü hali bulunmayan olayda, dosya içerisinde hiçbir arama kararı veya yazılı arama emri bulunmadığı; suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinden önce sanıkla ilgili olarak suç şüphesinin ve emarelerinin ortaya çıktığı, bu durumda görevlilerce, 5271 sayılı Kanun'un 2/e, 161 ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu'nun Ek 6 ncı maddeleri uyarınca derhal Cumhuriyet savcısına olayın haber verilip Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine devam edilmesi ve 5271 sayılı Kanun'un 116 ncı ve 119 uncu maddeleri uyarınca Cumhuriyet savcısının yazılı arama emri veya Sulh Ceza Hakiminden alınacak adli arama kararı uyarınca sanığın üstünde ve eşyalarında arama yapılması gerektiğinin anlaşılması karşısında; usulüne uygun adli arama emri veya kararı almadan delil elde etmek amacıyla yapılan aramanın açıkça hukuka aykırı olup, bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı, sonradan Cumhuriyet savcısından alınan yazılı emrin...
Sulh Ceza Mahkemesinin 11.07.2014 tarih ve 2014/3827 D.iş sayılı kararına istinaden belirtilen adresteki depoda yapılan aramada, katılan firmalar adına tescilli markaları taşıyan ve taklit oldukları bilirkişi raporu ile tespit edilen toplam 1356 adet parfümün ele geçirildiği, arama işlemine 11.07.2014 tarihinde saat 19:35’te başlanılıp; aynı gün saat 22:15’te son verildiği anlaşılmış olup; 5271 sayılı CMK’nun “arama kararı” başlıklı 119/2-c bendinde arama karar veya emrinde, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği hususu hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemeye göre aramayı yapacak olan kolluk görevlilerinin arama emrinde yazan gün ve saat dilimi aralığında; arama tedbirini yerine getirmeleri gerekir. Somut olayda ise; İstanbul 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1394 KARAR NO : 2020/1251 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSTANBUL 14.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2017/619 ESAS - 2020/299 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin iptali - Alacak KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 05/10/2015 tarihinde Kaldıraçlı Varlık Alım Satım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı şirketin hesabına 71.400 USD gönderildiğini, davacının emir ve talimat vermek istediğinde şirket tarafından uzman bir rehber görevlendirileceğini, eğer verdiği emrin zarar etmesine sebep olacaksa müdahale edeceklerini böylece davacının hiçbir kaybı olmayacağını ifade ettiklerini söylediğini, davacıya verilen şifre ile siteme giriş yapma imkanı tanındığını, uzman rehber görevlendirilmediğini, ortaya çıkan risklere karşı uyarılmadığını, bunun sonucunda da sürekli zarar ederek yatırmış olduğu parayı kaybettiğini...
Yargılama sonunda verilebilecek karar ve hüküm türlerinin sayıldığı CMK'nın 223. maddesinin; “ceza verilmesine yer olmadığı kararı” verilebilecek durumların belirtildiği 3. fıkrasında, “Sanık hakkında; a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması, b) Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi, c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması, d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.”, 4. fıkrasında; “İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen; a) Etkin pişmanlık, b) Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı, c) Karşılıklı hakaret, d) İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir...
Anılan maddeler uyarınca arama kararında; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi, aranılacak eşyanın elde edilmesi halinde el konulup konulmayacağı hususlarının açıkça gösterilmesi gerekmektedir....
Emrin yapılmaması, Devleti ya da kişileri zarara uğratmış ya da hizmetin gecikmesine ya da durmasına neden olmuşsa, doğan zararın derecesine ya da durumun ağırlığına göre, meslekten çıkarma cezası da uygulanabilir." kuralına yer verilmiş olup, aynı Tüzüğün 15. maddesinde ise, kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan memurlara Tüzükte gösterilen cezanın bir derece aşağısının uygulanabileceği hükme bağlanmıştır....
sonra, 2577 sayılı Kanun'un 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, temyiz aşamasında duruşma yapılması yolundaki davacı taraf istemi yerinde görülmeyerek, işin gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : MADDİ OLAY : Dava dosyasının incelenmesinden; Diyarbakır-Silvan Taktik Jandarma Komando Alay Komutanlığında Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş olarak görev yapmakta iken, disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan davacının; TSK'dan ayırma işleminin iptali istemiyle açılan davanın, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesinin … tarih ve Gensek No:…, E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği ve bu karara karşı yapılan karar düzeltme isteminin ise, 06/10/2009 tarih ve E:2009/946 K:2009/947 sayılı kararla reddedildiği; Jandarma Genel Komutanlığına 02/07/2019 tarihinde yaptığı başvuruya cevaben 19/07/2019 tarihli yazı ile, TSK'dan ilişiğinin kesilmesi aşamasında ve sonrasında kendisine gönderilmemiş olan Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesilmesine dair emrin...
Emrin yapılmaması, Devleti ya da kişileri zarara uğratmış ya da hizmetin gecikmesine ya da durmasına neden olmuşsa, doğan zararın derecesine ya da durumun ağırlığına göre, meslekten çıkarma cezası da uygulanabilir." hükmü yer almıştır. 08/03/2018 günlü, 30354 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8. maddesinin 5. fıkrasının (ç) bendinin 4. alt bendinde, "Amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek." fiili 24 ay uzun süreli durdurma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır....