"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi(icra) İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili için tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi gereğince düzenlenen ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmemesi üzerine takip kesinleştiğinden, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine,karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, icra dosyasında davalıya gönderilen ödeme emri tebligatında örnek 7 ödeme emri gönderildiğinin yazılı olması karşısında örnek 13 ödeme emri gönderildiğinden söz edilemez gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, kendilerine 25.11.2013 düzenleme tarihli ve aylık %1 faiz talebi içeren icra emri tebliğ edildikten sonra yine 25.11.2013 düzenleme tarihli ikinci bir icra emri daha gönderildiğini, ikinci icra emrinde faizin günlük %1 oranında talep edildiğini, gönderilen ikinci icra emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Dairesinin 2020/672 E. sayılı dosyası ile müvekkiline yeniden ödeme emri tebliğ edilmiş olup, taraflarınca süresi içerisinde bu dosya için de asıl borca, fer’ilerine, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiğini, ... İcra Müdürlüğünün 2020/672 E. sayılı ilamsız icra takibine ilişkin dosyadan müvekkiline gönderilen ödeme emrinin 26.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin bulunmadığını belirterek ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II....
Takip talebini takiben borçluya bu talebe uygun olarak bir ödeme emri gönderilmesi gerekir. Ödeme emri, borçluya icra dairesi tarafından takip talebinde belirtilen borcun ödenmesi veya bu konuda itirazlarını bildirmesi amacı ile yapılan resmi bir çağrı ve uyarıdır. Yasada belirtilen ayrık haller dışında ödeme emri tebliğ edilmeden icra takip işlemlerine girişilemez. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmesi ve dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi üzerine ise, yetkisiz icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin geçersiz olduğu dikkate alınarak yetkili icra müdürlüğünce yeni bir ödeme emri düzenlenerek borçluya gönderilmesi gerekir....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; borçlu asile ödeme emri tebliği sonrasında borçlunun usulsüz ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak tespiti ile borca itirazını icra mahkemesinde ileri sürmesinden sonra bu itiraz icra mahkemesinde derdest iken, alacaklının borçlu vekiline yeniden ödeme emri gönderilmesi talebi üzerine ikinci kez ödeme emri tebliğinin borçluya yeniden icra mahkemesinde itiraz hakkı verip vermeyeceği, burada varılacak sonuca göre ikinci itirazın derdestlik nedeniyle reddine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Alacaklı tarafından 26.06.2012 tarihinde borçlu aleyhine kambiyo takibine başlanmış ve ödeme emri borçlu şirkete 22.08.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2020/1186 E. 2021/758K. DAVA KONUSU : İCRA EMRİNE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili 10/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; icra dosyasından düzenlenen 50.285,40 TL'lik icra emrinin davacının vekili bulunmasına rağmen davacı asile 82 barkod nosu ile yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile tebligatın iptaline, icra emri kesinleşmemiş olduğundan icra dosyasında konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini, alacaklı tarafından yeni icra emri düzenlenmesi talebi üzerine 04/11/2021 tarihinde taraflarına vekil sıfatı ile tebliğ edilenin 6.456,63 TL ödeme emri olduğunu, ödeme emrinin ödendiğini belirterek 06/10/2021 tarihli 50.285,40 TL'lik icra emrinin vekil olarak öğrendikleri tarihin 10/12/2020 tarihi olarak kabulü ile ödeme süresi tamamlanmadan konulan tüm hacizlerin fekkine ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Daireleri kapatılarak tek bir icra dairesi kurulduğunu, kapatılan icra dairelerindeki dosyaların yeni esas aldığını, taraflarınca davacıya karşı yeni bir icra takibi yapılmadığını, icra müdürlüğüne yerel mahkeme ilamı gönderilerek yerel mahkeme kararı uyarınca dosyanın güncel hesabı yapılarak borçluyu bilgilendirme amaçlı ödeme emri gönderilmesinin talep edildiğini, Kuşadası İcra Müdürlüğü tarafından talep ve mahkeme ilamı doğrultusunda icra emri hazırlanarak borçlu vekiline tebliğe çıkarılmasına karar verildiğini, Kuşadası İcra müdürlüğünün verilen kararı uyarınca takip talebi düzenlenerek icra emri çıkarılmasının talep edildiğini ve ardından borçlu vekiline icra emri gönderildiğini, Yerel mahkeme tarafından duran takip üzerinden mükerrer bir asıl alacak ve faize yönelik ödeme emri gönderilmiş gibi hatalı bir karar verildiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
'Ana Para İpoteği' iken icra takibinde sehven faiz talep edildiğini, hatanın fark edilmesi üzerine Kocaeli İcra Müdürlüğü 2022/552831 Esas sayılı dosyasından faiz alacağına yönelik ek takip başlatıldığını, Kocaeli İcra Müdürlüğü 2019/23331 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, takip talebine faize yönelik beyanlarının yazılmaması nedeni ile borçlunun ana parayı ödeyerek icra müdürlüğünün dosyayı infaz olarak kapattığını, infaz kararına karşı şikayet yoluna gidildiğini, bu aşamada Kocaeli İcra Müdürlüğü 2022/55283 Esas sayılı icra dosyasından takipte mükerrerlik olmamak kaydıyla faiz alacağına yönelik ek bir icra takibi başlatıldığını, Kocaeli İcra Müdürlüğü 2019/23331 E. sayılı icra dosyasından borçluya gönderilen ödeme emri 09.12.2010 tarihinde tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini, ödeme emri/icra emri tebligatlarının, ihtarname yerine geçtiği hususu izahtan vareste olduğunu, söz konusu icra dosyasında borçluya ödeme emri tebliğ edildiğinde dair tebligat koçanı...
Ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa da itiraz ile icra takibi durmuş olup alacaklının takibe devam edebilmesi için icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istediği böylece takibi sürdürme iradesi gösterdiğine göre icra mahkemesi itirazın kaldırılması konusunda bir karar vermek durumundadır. Aksinin kabulü halinde ödeme emri tebliği üzerine borçlu ikinci kere borca itiraz etmek durumunda kalacak, belki de itiraz ettiğini düşünerek ödeme emri tebliğ sonrası icra dairesine itiraz dilekçesi veremeyecektir. Bu hal borçlu yönünden hak kaybına yol açacaktır. Öte yandan alacaklı ödeme emri tebliğini bekleyip tebliğ sonrası borçlunun itirazı olduğu takdirde ikinci kere icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep etmek durumunda olacaktır. Böyle bir durumun usul ekonomisine aykırı olduğu şüphesizdir. Yargıtay 12....
Somut olayda, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, ''bu zarfta ödeme icra emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı bono suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görülmektedir. Esasen bu husus, mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda, mahkemece, yalnız ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi ile yetilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, İİK.nun 168/1. maddesine dayalı icra takibinin dayanağı olan belgenin ödeme emri ekinde borçluya gönderilmediğine ilişkin iddia, aynı Kanun'un 16.maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, İİK.'nun 16. maddesinde; şikayetin kabulü veya reddi durumunda tazminata hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut bulunmadığı halde, istemi kabul edilen borçlu lehine tazminata hükmolunması da doğru değildir....