Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 25/02/2013 tarih ve 02770 yevmiye sayılı ibranamenin 6098 s. TBK'nun 28. maddesi (aşırı yararlanma/gabin) gereğince geçersizliğinin tespiti ile 4721 s....

sayılı kararı ile; Yargıtay bozma kararının gerekçe kısmının 3. ve 4. bentlerinde belirtilen bozma nedenlerine uyulmasına karar verilerek 2. bentte belirtilen ibraname ile ilgili bozma yönünden ibranamenin 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunundan önce düzenlenmiş olduğu, 01.07.2012 tarihinden önceki dönemde yasal düzenleme bulunmadığından ibranamelerin geçerliliğinin belirli bir şekle ve koşula bağlı olmadığı, eski uygulamalar doğrultusunda değerlendirme yapılması gerektiği, bu kapsamda 22.11.2011 tarihli ibranamede ihtirazi kayıt bulunmaksızın alacakların tek tek ve açıkça gösterilerek ödendiğinin belirtildiği, davacının da ibranamenin imzalanması sırasında iradesinin fesada uğratıldığını ispat edememiş olduğu dikkate alındığında ibranamenin geçerli olduğu kabul edilerek bozma kararına bu yönden direnilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK 11....

    'nin işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 07.01.2015 tarihinde haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Belediye vekili; davacının çalışanları olmadığını ve davanın yasanın öngördüğü süre içerisinde açılmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Davalı Şirket vekili; davacının belediyeden alınan ihale kapsamında çalıştırıldığını, iddia edilenin aksine iş sözleşmesinin 31.12.2014 tarihinde sona erdiğini, davanın süresinde açılmadığını savunmuştur. Mahkemece, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar süresinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davacı, 07.01.2015 tarihine kadar çalıştığını ileri sürmüş, davalılar ise 31.12.2014 tarihinde davacının iş sözleşmesinin sona erdiğini savunmuşlardır....

      'nin işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 07.01.2015 tarihinde haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Belediye vekili; davacının çalışanları olmadığını ve davanın yasanın öngördüğü süre içerisinde açılmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Davalı Şirket vekili; davacının belediyeden alınan ihale kapsamında çalıştırıldığını, iddia edilenin aksine iş sözleşmesinin 31.12.2014 tarihinde sona erdiğini, davanın süresinde açılmadığını savunmuştur. Mahkemece, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar süresinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davacı, 07.01.2015 tarihine kadar çalıştığını ileri sürmüş, davalılar ise 31.12.2014 tarihinde davacının iş sözleşmesinin sona erdiğini savunmuşlardır....

        Mahkemece, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar süresinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davacı, 07.01.2015 tarihine kadar çalıştığını ileri sürmüş, davalılar ise 31.12.2014 tarihinde davacının iş sözleşmesinin sona erdiğini savunmuşlardır. Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinde işi bitirme tarihi olarak 31.12.2014 belirtilmiş olup, davalı Şirket tarafından davacının, işten ayrılış tarihi de 31.12.2014 olarak ... 'na bildirilmiştir. Bu dava ise 05.02.2015 tarihinde açılmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildirim tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınmalıdır. Mahkemece, 31.12.2014 tarihinden sonra da çalışma olgusunun devam edip etmediği hususunda yeterli araştırma yapılmamıştır....

          Mahkemece, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar süresinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davacı, 07.01.2015 tarihine kadar çalıştığını ileri sürmüş, davalılar ise 31.12.2014 tarihinde davacının iş sözleşmesinin sona erdiğini savunmuşlardır. Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinde işi bitirme tarihi olarak 31.12.2014 belirtilmiş olup, davalı Şirket tarafından davacının, işten ayrılış tarihi de 31.12.2014 olarak ... 'na bildirilmiştir. Bu dava ise 05.02.2015 tarihinde açılmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildirim tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınmalıdır. Mahkemece, 31.12.2014 tarihinden sonra da çalışma olgusunun devam edip etmediği hususunda yeterli araştırma yapılmamıştır....

            'nin işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 07.01.2015 tarihinde haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Belediye vekili; davacının çalışanları olmadığını ve davanın yasanın öngördüğü süre içerisinde açılmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Davalı Şirket vekili; davacının belediyeden alınan ihale kapsamında çalıştırıldığını, iddia edilenin aksine iş sözleşmesinin 31.12.2014 tarihinde sona erdiğini, davanın süresinde açılmadığını savunmuştur. Mahkemece, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar süresinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davacı, 07.01.2015 tarihine kadar çalıştığını ileri sürmüş, davalılar ise 31.12.2014 tarihinde davacının iş sözleşmesinin sona erdiğini savunmuşlardır....

              'nin işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 07.01.2015 tarihinde haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Belediye vekili; davacının çalışanları olmadığını ve davanın yasanın öngördüğü süre içerisinde açılmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Davalı Şirket vekili; davacının belediyeden alınan ihale kapsamında çalıştırıldığını, iddia edilenin aksine iş sözleşmesinin 31.12.2014 tarihinde sona erdiğini, davanın süresinde açılmadığını savunmuştur. Mahkemece, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar süresinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davacı, 07.01.2015 tarihine kadar çalıştığını ileri sürmüş, davalılar ise 31.12.2014 tarihinde davacının iş sözleşmesinin sona erdiğini savunmuşlardır....

                Mahkemece ibranamede işten ayrılma şeklinin işin sona ermesi olarak tanımlandığı, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin ibare bulunmadığı, ibraname içeriğinde yer alan ve miktar içermeyen fazla çalışma, hafta tatili resmi tatil ve yıllık izin ücretlerinin ödendiğinin işveren tarafından kanıtlanamadığı, bu hali ile ibranamenin ücretlerin ödeneceği kanısı ile işçi tarafından imzalandığı, gerçek bir ibra iradesi olmadığı gerekçesiyle geçerli olmadığı sonucuna varılmıştır. Dosya kapsamındaki ibraname 818 sayılı Borçlar Kanunu döneminde düzenlenmiş olup, ibranamenin bu Kanunun yürürlükte bulunduğu dönemdeki geçerlilik kriterlerine göre denetlenmesi gerekmektedir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, tahliye taahhüdünün geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu