Bu nedenle feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple hükmün kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2017...
Asliye (Aile) Mahkemesinin 2009/86 esas ve 2010/82 karar sayılı dosyasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılmasına yönelik bir davasıda bulunmadığı halde, bu mahkemece hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılmasına karar verilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edelin hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı vekili duruşmaya geldiğinden duruşma için takdir olunan 1.100.00 TL vekalet ücretinin Şakir'den alınıp Sevgi'ye verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.02.2015(Salı)...
Mahkemece neticeten"...davanın kısmen kabulüne,kadın lehine yoksulluk nafakasının aylık 200 TL.dan 250 TL.ye çıkarılmasına,çocuk Işıl'ın iştirak nafakasının aylık 450 Tl.dan 550 TL.ye çıkarılmasına, çocuk Uğur'un iştirak nafakasının aylık 350 TL.dan 450 TL.ye çıkarılmasına, davalı vekilinin nafakaların yıllık artış oranının belirlenmesine ilişkin talebinin reddine"karar verilmiş, karara karşı davacı yan istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle"...aşamadaki vakıaları ile birlikte miktarların düşük belirlendiğini , dava talep ettikleri miktarlar gibi kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Dava,yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırımı talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2001’de boşandıklarını, boşanmada 30,00 TL yoksulluk ve 1999 doğumlu çocuk için 30,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; nafakanın bağlanmasından sonra hayat şartlarının ağırlaştığını, çocuğun masraflarının ve okul giderlerinin arttığını, bu nedenle bağlanan nafakanın çok düşük kaldığını ayrıca 13 yıldan bu güne kadar nafaka oranının hiçbir şekilde arttırılmadığını belirterek; davacı için bağlanan yoksulluk nafakasının 350,00 TL’ye, çocuk için bağlanan iştirak nafakasının 350,00 TL’ye...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece belirlenen nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçlarını karşılama noktasında yetersiz kaldığını, çocuğun şeker hastası ve %90 engelli olması nedeniyle usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı yoksulluk sınırı altında yaşadığını yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Asıl davanın iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması, karşı davanın ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davası olduğu anlaşılmıştır. avanın konusunun nafaka artırım davası olduğu anlaşılmıştır....
Nevşehir Aile Mahkemesince; "Somut olayda davacı tarafça yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması talebiyle dava açıldığı, nafakanın artırılması davasında kesin yetki kuralının bulunmadığı, davalı tarafça süresinde yetki itirazında bulunulmadığı ve bu hali ile davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkili hale geldiği, mahkemece resen yetkisizlik kararı verilemeyeceği kanaatine varılmış ve mahkememizce karşı yetkisizlik kararı verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Aynı yönde İstanbul BAM 37. HD 2017/1203 Esas 2017/1168 Karar sayılı ilamı ve Bursa BAM 4. HD 2022/3026 Esas 2022/2454 Karar sayılı ilamı)" gerekçesiyle Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, merci tayinine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/05/2022 NUMARASI : 2021/997 ESAS, 2022/396 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK VE YOKSULLUK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; boşanma ilamı ile kendisi lehine verilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL'ye, velayeti kendisine verilen çocukları Kerem ve Merve için 250,00'şer TL olan iştirak nafakalarının aylık 750,00'şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile; dava tarihinden geçerli olarak yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL'ye, iştirak nafakalarının ayrı ayrı 750,00'şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Esas ve 2011/4..Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına ve velayetleri davalıya bırakılan iki müşterek çocuk için 350’şer TL iştirak nafakasına karar verildiğini, müvekkiline ait şirketin son yıllarda zarar etmeye başladığını, müvekkili hakkında icra takipleri başladığını, vergi ve prim borçları bulunduğunu, davalının çalıştığını ve yetim aylığı almaya başladığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve iştirak nafakalarının 200’er TL’ye indirilmesini talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin asgari ücretle çalışmaya başladığını, müşterek çocukların özel okulda okuduklarını, boşanma davası üzerinden dört yıl geçtiğini, paranın alım gücünün azaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafaka miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise tümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrası uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "107.090,00 TL" olarak belirlenmiştir....
Mahkemece bozmaya uyularak verilen hükümde davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının miktarları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, hakkaniyet kuralları, nafakaların niteliği, günün ekonomik koşulları ve çocukların ihtiyaçları nazara alındığında çoktur. Mahkemece verilen bu karar Yargıtay bozma ilamı ile ulaşılmak istenen amacı karşılamamaktadır. Mahkemece, davacı kadın ve velayetleri davacıya bırakılan ortak çocuklar yararına daha uygun miktarda maddi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarına hükmolunması gerekirken, bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....