GEREKÇE : Asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı davanın ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması davaları olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
(Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 18.10.20072007/14180- 2007/15008 sayılı ilamı) Somut olayda; 07.02.2018 tarihinde açılan boşanma davasında 05.06.2018 tarihli celse, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kadın için aylık 250 TL, müşterek çocuk için aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, 02.07.2019 tarihinde verilen nihai hükümle, yargılama sırasında kadın ve müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verildiği, kadının istinaf kanun yoluna başvurmadığı, ilk derece mahkemesi kararına karşı sadece erkeğin istinaf kanun yoluna başvurduğu, erkeğin iştirak ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf isteminin reddedildiği ve hükmün 15.02.2022 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 19.04.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
Dolayısıyla bu rakamlar karar tarihindeki 8.000,00TL olan kesinlik sınırının altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davacı ve davalı taraf yönünden HMK'nın 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın yoksulluk nafakasına, davalı tarafın ise yoksulluk ve iştirak nafakasına yönelik istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması dikkate alınarak, HMK'nın 341/4 ve 352/1- b maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Davacı kadının yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddi ve manevi tazminatların miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; Tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, tarafların yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının ve müşterek çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının az olduğu, anlaşıldığından, davacı kadının bu hususlara yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2. maddesi gereğince kabulü ile davacı lehine daha uygun miktarda maddi-manevi tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası takdir edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların boşandıklarını, boşanma hükmü ile müşterek çocuk davalı ... yararına 250 TL iştirak nafakasına ve davalı ... yararına 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalı ...'nin 18 yaşını ikmal ettiğini, bu nedenle nafaka ödenmesine ilişkin koşulun ortadan kalktığını, yine davalı ...'...
Davacı vekili ıslah dilekçesinde; Müşterek çocuklar Ayşegül, Talha, Muhammed ve Ömer Ali için hükmedilen iştirak nafakalarının 1.000'er TL'ye, kendi adına hükmedilen yoksulluk nafakasının 1.500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının 200 TL'den 400 TL'ye müşterek çocuklar Talha ve Muhammed için iştirak nafakasının 100'er TL'den 300'er TL'ye, çocuk Ömer Ali için iştirak nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, çocuk Ayşegül için iştirak nafakasının 100 TL'den 400 TL'ye 18 yaşını doldurduğu tarihe karar devam etmek üzere çıkartılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın tam kabulüne karar verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Açılan davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
(HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 1.5.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları). Somut olayda,dosya kapsamında yer alan belgeler ve tanık beyanlarına göre davalı kadının asgari ücret ile F... Çelik Kapı adlı iş yerinde çalıştığı sabittir. Ancak aldığı nafaka ve gelirinin toplamı davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde de değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
Aile Mahkemesinin 21.05.2015 tarihli kararı ile davalının baskı ve tehdidi ile davacının cehaleti sonucu yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırıldığını, davacının ortopedik engelinin bulunduğunu, iki çocuğun öğrenci olduğunu, diğer iki çocuğun da dudak ve damak yırtıkları nedeni ile devamlı operasyon geçirdiklerini, davacının geliri olmadığını belirterek davacı lehine aylık 600 TL yoksulluk ve müşterek dört çocuk için aylık 350'şer TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; yeniden evlendiğini, kredi borçları olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakası talebinin reddine ve Asiye için 200 TL, ... ve .. için 160'ar TL iştirak nafakası takdir edilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 125 TL'den 175 TL'ye artırmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, tarafların 2003 yılında boşandıkları, boşanma ilamı ile 100 TL yoksulluk, 100 TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 28.03.2005 tarihinde açılan nafaka artırma davası ile nafakanın 100 TL'den 125 TL'ye artırıldığı, bu davanın ise 06.08.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Asıl davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının indirilmesi talep edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/423 Esas 2018/500 Karar sayılı ilamı ile boşandığını, aynı ilam ile müşterek çocukların velayetlerinin anneye verildiğini, müşterek çocuklar yararına aylık 350'şer TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini belirterek müşterek çocuklar yararına hükmedilen aylık 350'şer TL iştirak nafakasının aylık 1.000'er TL'ye, kadın yararına hükmedilen aylık 100 TL yoksulluk nafakasının aylık 500 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiş, davalı vekili 30.03.2021 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; müşterek çocuklar yararına Ankara 7. Aile Mahkemesinin 2018/423 Esas 20108/500 karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 350'şer TL iştirak nafakasının aylık 700'er TL'ye artırılmasına, kadının yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmiştir....