Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi Davasına dair Küçükçekmece 2.Aile Mahkemesinden verilen 06.01.2016 günlü ve 2015/81 E.-2016/12 K.sayılı hükmün bozulması hakkında Dairemizce verilen 20.06.2016 tarih ve 2016/6054 E.-2016/9599 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

    Aile Mahkemesi tarafından hükmedilen iştirak nafakasının müvekkilinin kızı ... tarafından takibe konulduğunu, iştirak nafakasının küçüğün reşit olduğu tarihte kendiliğinden kalkması gerektiğini, alacaklının, 08/04/2011 tarihinde reşit olmasına rağmen 10/02/2014 tarihine kadar nafaka alacağı hesaplandığını, borca, faize ve takibe itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. Md. 182). Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir....

      İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile çocuğun genel ihtiyaçlarına uygun olarak, ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Somut olayda, Manisa 2. Aile Mahkemesi'nin 2019/22 Esas ve 2019/708 sayılı kararı ile müşterek çocuk Devrim'in iştirak nafakasının 650,00- TL'ye yükseltildiği ve kararın 31.10.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı, hükmedilen nafaka tarihi üzerinden geçen süre ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre, mahkemenin kararında yazılı olduğu şekilde verilen karar usul ve yasa ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalının çalıştığını, yoksulluk çekmediğini ileri sürerek aylık 100.00.- TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı, çalışmadığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı davasında da ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek aylık 80.00.- TL yoksulluk nafakasının 400.00.- TL ye, 100.00.- er TL iştirak nafakasının 300.00.- er TL ye yükseltilmesini ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesini talep etmiştir....

        Dava; iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Tarafların Trabzon Aile Mahkemesinin 24/03/2017 tarih ve 2016/666 Esas - 2017/15 Karar numarası ile boşandıkları, velayeti davacıda olan olan çocuğun kesinleşen boşanma ilamı gereğince 500,00.-TL tutarında olan iştirak nafakasının, 1.000,00- TL artırılarak; 1.500,00- TL'ye çıkartılmasını ve ÜFE-TÜFE/2 oranında artırılmasına dair açılan davanın kısmen kabulüne dair karar verilerek müşterek çocuk yararına iştirak nafakasının 400,00- TL artırılarak 900,00- TL'ye yükseltilerek ÜFE-TÜFE/2 oranında artırılmasına, dair karar verilmiştir. TMK'nun 176/4 maddesine göre, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. İştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin davada; davacı taraf, hükmün reddedilen kısım yönünden istinaf talebinde bulunmuştur....

        Aile Mahkemesi'nin 2007/220 Esas ve 2007/700 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile müşterek çocuk 2004 doğumlu.... için 400 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, iştirak nafakasının 1.500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, talep edilen nafakayı ödeyecek gücünün olmadığını, yeniden evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu,bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINI ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk nafakasının artırım davası yönünden, davanın kısmen kabulü ile davacı yararına ödenen 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 50,00 TL artırılarak 300,00 TL 'ye çıkartılmasına, belirlenen 300,00- TL yoksulluk nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kararın kesinleşme tarihi esas alınarak gelecek yıllar için belirlenen nafakanın TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırıma tabi tutulmasına, ilk artırımın kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl sonra yapılmasına, iştirak nafakasının artırım davası yönünden davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk yararına ödenen 250,00- TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 100,00- TL artırılarak 350,00- TL 'ye çıkartılmasına, belirlenen 350,00 tl iştirak nafakasının her ay davalıdan alınarak velayeten davacı anneye ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kararın kesinleşme...

          Aile Mahkemesinin 2014/394 Esas -2015/100 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Meryem Duru için takdir edilen aylık 275 TL iştirak nafakasının 475 TL artırılarak aylık 750 TL'ye yükseltilmesine, aylık 750 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak müşterek çocuğa harcanmak üzere davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiş ise de Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. TMK 330 maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir.TMK 331 maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir....

          O halde mahkemece küçük için takdir edilen önceki iştirak nafakasının küçüğün yaşı, eğitim düzeyi ve ihtiyaçları ile davalının mali gücü doğrultusunda hakkaniyete uygun bir miktarda; yoksulluk nafakasının ise TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.Mahkemece delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu süre içinde davacıların ihtiyaçlarının arttığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.O halde mahkemece küçük için takdir edilen önceki iştirak nafakasının küçüğün yaşı, eğitim düzeyi ve ihtiyaçları ile davalının mali gücü doğrultusunda hakkaniyete uygun bir miktarda; yoksulluk nafakasının ise TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.Mahkemece delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu