Sayılı ilamı ile hükmedilen iştirak nafakasının aradan geçen zaman içerisinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını belirterek; iştirak nafakasının aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; geçimini günlük yevmiye karşılığında tarım işçisi olarak sağladığını ve talep edilen nafakayı ödeyecek bir geliri olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk lehine takdir edilen 140,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 200,00TL ye çıkarılmasına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, Takdir edilen nafakaların dava tarihinden 1 yıl sonra başlamak üzere TÜİK tarafından açıklanan (TÜFE+TEFE)/2 oranında artırılarak uygulanmasına, karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; Cide Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/377 Esas ve 2012/116 Karar sayılı ilamı ile velayeti kendisinde olan müşterek çocuk için iştirak nafakasının 290 TL olarak hükmolunduğunu, davalının müşterek çocuk için 340 TL nafaka ödemeye devam ettiği, nafakanın çocuğun artan ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığını belirterek davalının aylık 340 TL olarak ödediği iştirak nafakasının 700 TL’ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalı babanın ödediği iştirak nafakasının yetersiz olduğunu beyan ederek, 350 TL olan iştirak nafakasının, aylık 1000 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, aylık 800 TL nafakaya hükmedilmiştir.Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katkıda bulunması gerekir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana-baba tarafından müşterek karşılanması da ilke olarak kabul edilmiştir (TMK. 327 md.). Bu nedenledir ki, iştirak nafakasının çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana-babanın mali durumları da gözetilerek takdiri gerekir.Somut olayda, müşterek çocuk 2000 doğumlu olup, özel okula gitmektedir. Okul ücreti ise yıllık 7.500,00 TL'dir....
Davacı vekili; tarafların 2011 yılında boşandıklarını, 1999 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacıya verildiğini, müşterek çocuk için davalı aleyhine nafakaya hükmedilmediğini, aradan geçen sürede çocuğun ihtiyaçlarının artması, davacının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanması nedeniyle 500 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 100,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katkıda bulunması gerekir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana-baba tarafından müşterek karşılanması da ilke olarak kabul edilmiştir (TMK. 327 md.)....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının 250 TL'ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK. nun 182/2.maddesinde; Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/428 esas 2000/813 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Doğukan Enes'in velayetinin annesine bırakıldığını, çocuk için 50 TL iştirak nafakasına, müvekkili için 30 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, en son Ankara 1.Aile Mahkemesinin 2011/1554 Esas 2012/889 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 240 TL'ye, iştirak nafakasının 225 TL yükseltildiğini, aradan geçen zaman içinde müvvekili ve çocuğunun ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin ev hanımı olup,bir gelirinin olmadığını ileri sürerek iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye, yoksulluk nafakasının aylık 650 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; yeniden evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu, giderlerinin arttığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece; asıl davada, karşı davacının 01/02/2016 tarihinde evlenmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının azaltılması talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına , iştirak nafakasının azaltılması talebinin reddine; karşı davada, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının aylık 350.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar- karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müşterek çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk O. yararına takdir edilen iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1)....
in şahsi ve eğitim giderleri için kullanılmak üzere annesi ...'da kalacağı ve ayrıca iştirak ve yoksulluk nafakası ödenmeyeceği belirtilmiş ve mahkemece de bu protokole bağlı kalınarak iştirak nafakasına hükmedilmemiştir. Protokol içeriğinden tarafların boşanmanın mali sonuçları konusunda da anlaşıp tasfiyeye gittikleri edinilmiş mallara katılma rejimine rağmen tümüyle ... üzerinde görünen malvarlıkları ile ev eşyaları üzerinde Şenol'un hak iddia etmediği ancak bankadaki paranın çocuğun şahsi ve eğitim giderleri için harcanacağının kabul edildiği görülmektedir. İştirak nafakasının amacı çocuğun şahsi ve eğitim giderlerini karşılamak olup taraflar da bu amaca uygun olarak bankadaki paranın çocuğun şahsi ve eğitim giderleri için harcanacağını kabul etmişlerdir. Velayet kendisine verilmeyen baba, çocuğun bu giderlerine iştirak nafakası ödemek suretiyle katılmak zorundaysa da bunu sağlayacak başka bir giderim şekli sağlamış ise babanın sorumluluğunda bu da gözetilmelidir....
ın trafik kazası geçirmesi nedeniyle özel eğitim ve tedavisi için velayetin mahkeme kararı ile davalı babaya verildiğini ve davacı annenin 250 TL iştirak nafakası ödemesine karar verildiğini, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/105 E- 2008/409 K sayılı kararı ile çocuğa 153.000 TL tazminat ödendiğini, bu paranın çocuğun ihtiyaçları için yeterli olduğunu belirterek, çocuğa ödenen 250 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının durumunun iyi olduğunu, nafaka ödeyebilecek durumda olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; trafik kazası nedeniyle çocuk için ödenen tazminatın çocuğun ihtiyaçları için yeterli olduğundan bahisle 250 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, tarafların boşanma kararı ile müşterek çocuk (1993 doğumlu) ...'...