WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, davacı talebinin, taraflar arasındaki kesinleşen boşanma ilamı ile müşterek çocuklar lehine verilen iştirak nafakalarının artırılmasına ilişkin olduğunu, buna göre müşterek çocuk........ için daha önce hükmedilen iştirak nafakasının 600 TL'ye, müşterek çocuk..... için verilen iştirak nafakasının 1.400 TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk Berfin Şahin yararına takdir edilen iştirak nafakasının aylık 50 TL daha artırılmasına ve dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 550 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,iştirak nafakası yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine; müşterek çocuğun yargılamanın devamı sırasında reşit olduğu anlaşılmakla hükmedilen bu nafakanın çocuğun reşit olduğu tarihe kadar geçerli olmasına; davacının, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

      Öyle ise, mahkemece; öncelikle, davac- birleşen davalı babanın yukarıda açıklandığı şekilde aylık ve yıllık gelirlerinin net olarak saptanmasından sonra, ilk nafakaya karar verildiği tarihten dava tarihine kadar 8 yıllık bir sürenin geçmiş olduğu da gözetilerek; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile ile nafaka yükümlüsünün (davacı- birleşen davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak iştirak nafakasının uygun miktarda artırılmasına karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile iştirak nafakasının artırılması isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

        in velayetinin davacı anneye verildiği, 20.12.2011 tarihinde, anne için hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının 300 TL'ye, müşterek çocuk ... için hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 200 TL'ye yükseltilmesine karar verildiği, davalı babanın, infaz koruma memuru olarak çalıştığı, 2.500 TL maaş aldığı, 990 TL civarında konut kredisi ödediği, yeniden evlendiği, 3 çocuğunun daha bulunduğu, kendi evinde oturduğu, davacı annenin ev hanımı olduğu, müşterek çocuk ...'in lise 3.sınıf öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, iştirak nafakasının niteliği; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, müşterek çocuk için takdir olunan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır....

          U.. için ergin olmakla lehine Boşanma İlamı ile bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Buna bağlı olarak; çocuğun ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının azaltılması talebi ile bu davalı bakımından dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 1.250 TL ye yükseltilmesine ve küçük ile davalı arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince nafaka yönünden temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davada, 22.04.2008 tarihinde açılan dava ile 1.000 TL ye yükseltilen iştirak nafakasının, aradan geçen 5 yıllık süre ve küçüğün özel okulda öğrenim görmeye başlaması nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yükseltilmesi istenilmiştir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir....

              Davalı vekili dilekçesinde; davanın reddini istemiştir Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 400 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir. İştirak nafakasının artırılmasına ilişkin temyiz itirazları yönünden; TMK.'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

                in daha önce çalışmış olduğu işyerinden çıkarıldığı, yeni işyerinde ki maaşının düşük olduğu, yeniden evlendiği ve ikiz çocuklarının dünyaya geldiği iddia olunarak, her bir çocuk için iştirak nafakasının 150 TL'den toplam 300 TL'ye indirilmesi istenilmiştir.Mahkemece; "davalının daha önce çalıştığı işyerinden çıkarıldığı, yeniden evlendiği ve iki çocuğunun dünyaya geldiği, ekonomik koşullarında azalma olduğu gerekçesiyle” davacının iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin talebinin reddine, birleştirilen iştirak nafakasının indirilmesine ilişkin davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1- Asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının gelirindeki azalma ve yeniden evlenerek iki çocuğunun daha dünyaya geldiğinin anlaşılmasına ve de iştirak nafakasının miktarı da gözetilerek; iştirak nafakasının artırılmasına...

                  Müşterek çocuk Çiğdem'in iştirak nafakasının artırılmasına yönelik olarak; babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer (TMK 328/1 md.).Çiğdem 11.06.1996 doğumlu olup, yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılmasına göre, çocuğun rüşte erdiği güne kadar iştirak nafakasının artırılması gerektiğinin gözönüne alınmaması doğru değildir. Ayrıca TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

                    S.. lehine hükmolunan aylık 100,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL ye yükseltilmesine, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). ./.....

                      UYAP Entegrasyonu