Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/200 Esas-2020/400 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk lehine verilen iştirak nafakasının kaldırılmasına, velayetin değiştirilmesi neticesinde müşterek çocuk lehine kullanılmak üzere davacı için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı / vekili cevap dilekçesi sunmamakla beraber davalı anne velayet değişikliği ve iştirak nafakasının kaldırılması talebini kabul ettiğini, ancak aleyhe iştirak nafakası takdir edilmesi talebini kabul etmediğini belirtmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı kadın vekili nafaka artırım miktarını usulen reddedilen karşı dava yönünden lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemesini, Davalı davacı vekili iştirak nafakası artış miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakasının artırımı davası, karşı dava ise ortak çocukla baba arasında kurulan şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. Davacı davalı vekilinin yatırmış olduğu 220,70 TL istinaf başvurma harcı başvurunun içerisindeki bütün talepleri kapsar. Kadın vekili hem asıl davada artırım miktarını hem de karşı davada lehlerine vekalet ücreti verilmemesini istinaf etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/293 2021/1314 DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Artırılması-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması/yoksulluk nafakasının kaldırılması konulu karşılıklı davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi ,gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; davacı lehine hükmedilmiş olan 450,00 TL yoksulluk nafakasının 750,00 TL ye, müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan 350,00 TL iştirak nafakasının 500,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2019/51 Esas 2019/167 Karar sayılı kararı ile müşterek çocuk Batuhan İdris Yahşi lehine hükmedilen aylık 350 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 700 TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı asil istinaf dilekçesi ile; ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının üfe yerine %10 oranında artırılması talebinin reddi ve iştirak nafakası miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasına artırım oranı belirlenmesine, karşı dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması isteklerine ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 2019/401 esas sayılı dosya ile sabit olduğundan söz konusu çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasının da yerinde olduğu, çocuk Deniz için geçmişe yönelik ödenen nafakaların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceği, davacı erkeğin dava tarihinden öncesine dayalı iştirak nafakasının kaldırılması talebi olmadığı gibi iştirak nafakasının kaldırılması davalarında dava tarihinden itibaren iştirak nafakasının kaldırılmasına hükmedileceği, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2019/401 esas sayılı dosya ile sabit olduğundan söz konusu çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasının da yerinde olduğu, çocuk Deniz için geçmişe yönelik ödenen nafakaların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceği, davacı erkeğin dava tarihinden öncesine dayalı iştirak nafakasının kaldırılması talebi olmadığı gibi iştirak nafakasının kaldırılması davalarında dava tarihinden itibaren iştirak nafakasının kaldırılmasına hükmedileceği, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Azaltılması-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Anlaşmalı Boşanma Davasında Yer Alan Protokol Hükmünün Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının azaltılması taleplerinin reddi ve protokol hükmünün kaldırılması istemi yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; davaların niteliği ve miktarları gereği Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak inceleme yapılmasına karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 04.11.2020 tarihli kararı ile asıl dava yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması için öncesinde hükmedilmiş bir yoksulluk nafakası olması gerektiğini, bunun yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi için dava şartı olduğunu, dayanak boşanma kararında yoksulluk nafakasının bulunmadığını, yoksulluk nafakasının zaten evlenmeyle kendiliğinden kalkacağını, birleşen dava yönünden ise iştirak nafakası para biriminin sabit kura bağlanması veya Türk Lirasına çevrilip azaltılmasının talep edildiğini, boşanma 07.02.2018’de kesinleştiğini, o tarihte ABD dolarının 3.77 TL dava tarihi olan 8.7.2019’da ise 5.72 TL olduğunu, Doların Türk Lirası karşısında % 66 değer kazanmışsa da, tacir olan davacı için ülkemiz ekonomik koşullarındaki değişimlerin öngörebilir olduğunu, yabancı paranın Türk Lirası karşısında enflasyon oranında değerlenmesinin olağan dışılığını yitirdiğini, tarafların boşanmayı sağlamak için bu nafakayı ödemeyi kabul ettiğini...
Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Buna bağlı olarak; davalının ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....
Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi ile iştirak nafakasının kaldırılması, aksi halde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....