Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden iştirak nafakasının arttırılması, karşı dava yönünden iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.31.05.2013(Cuma)...

    Mahkemece; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava tarihinden itibaren aylık 1200,00-TL olan tedbir nafakasının aylık 300,00-TL arttırılarak aylık 1.500,00-TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı (karşı davacı ) vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı (karşı davacı vekilinin ) sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Uyuşmazlık asıl davada iştirak nafakasının artırılması , karşı davada iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakasının artırımı ve şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine dairdir. İştirak nafakasının aylık 750 TL sına çıkarılmasına dair karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillere, müşterek çocuğun yaşına, dosya kapsamına dahil edilen sosyal inceleme raporu içeriğine ve çocuğun üstün menfaati nazara alındığında belirlenen şahsi ilişkinin yeterli düzeyde olduğu, baba ile çocuk arasında duygusal bağın kurulmasını sağlamaya, babanın babalık duygularını tatmin etmeye yeterli ve elverişli olduğu, davacının davasında haklı olduğu, bir vekil ile temsil edildiği, davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Davacı erkek tarafından açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmadığından yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin hüküm kesinleşmiştir. Davacı erkek dava dilekçesinde; davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yanında müşterek çocuk ile davalı anne arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinde bulunmuştur. Bu talep ayrı harca tabidir. Dava açılırken yatırılan başvurma harcı bu isteği de kapsar. Mahkemece, bu taleple ilgili maktu karar harcının Harçlar Kanununun 30- 32. maddeleri gereğince tamamlanması için davacı erkeğe süre verilmesi, harç tamamlandığı takdirde işin esasına girilerek bir karar verilmesi, harcın yatırılmaması halinde ise Harçlar Kanununun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

      Boşanma sırasında takdir edilen yoksulluk nafakası tutarı aylık 1.300 TL olup yapılan yargılama sonucunda yoksulluk nafakasının aylık 300 TL artırılarak aylık 1.600 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, mevcut durumda mahkemece takdir edilen nafaka artırımı (300x12=3.600 TL) ile iştirak nafakası davasının reddine ilişkin kararların HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, davalı davacı vekilinin verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince yoksulluk nafakasını artırılması ve iştirak nafakalarına ilişkin davalar yönünden istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiş, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden davalı davacı tarafın 02/03/2023 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan ettiği, mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmesi karşısında feragatin sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1242 KARAR NO : 2021/395 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : None TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının Artırılması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin Van Aile Mahkemesinin 2009/68- 508 sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek bir çocuklarının olduğunu, boşanma davası ile velayetin anneye verildiğini ve 150 TL iştirak nafakası düzenlendiğini, Kayseri 1.Aile Mahkemesinin 2014/841- 2015/72 sayılı ilamı ile müşterek çocuk için belirlenen iştirak nafakası miktarırın artırılarak 500 TL'ye yükseltildiğini, hükmedilen nafakanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini, ayrıca müşterek çocuğun epilepsi ve hipotroid hastası olduğunu, düzenli ilaç kullandığını, özel bakım gerektiğini, davalının ise doğduğu günden beri hasta olduğu için çocuğu istemediğini...

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/546 Esas ve 2015/86 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 150,00- TL. yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 350,00- TL. artırılarak aylık 500,00- TL. yoksulluk nafakasının davalı-karşı davacı T2 alınarak davacı-karşı davalı T1 verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı dava yönünden müşterek çocuk Seval Serçe'nin reşit olduğu 17/09/2021 tarihinde iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden iştirak nafakasının kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalı T1 lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Temyize konu kararda hükmedilen nafakaların miktarı karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362\l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

        Elisa için aylık 200'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 350'şer TL'ye yükseltilmesine, nafakaların dava tarihinden bir yıl sonra geçerli olmak üzere gelecek yıllarda ...'in her yıl belirlediği ... oranında artırılmasına ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması; birleşen dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-birleşen dava davacısının tüm; davacı-birleşen dava davalısının sair temyiz itirazları yerinde değildir....

          Davalı karşı davacı vekili dilekçesi ile; nafakaların kaldırılması ve indirilmesi talebinin reddini, karşı dava ile de; daha evvel hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını iddia ederek, aylık 2.250 TL olan yoksulluk nafakasının 2.500 TL'ye, aylık 700 TL olan iştirak nafakasının 1.700 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, Dairemizin 24.02.2015 tarih 2014/16210 Esas 2015/2896 Karar sayılı ilamı ile “...davalı-karşı davacı vekilinin talebinin, daha önce, nafaka artırım davası neticesinde, .......

            UYAP Entegrasyonu