Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandığını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, çocuk lehine aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekillinin bu yükümlülüğü bir dönem ifa ettiğini ancak daha sonra sağlık problemleri yaşadığını, çalışamadığını belirterek; iştirak nafakasının kaldırılmasına, bu talep kabul edilmezse nafakanın aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
(Muhalif) İştirak nafakasının arttırılması ile ilgili yerel mahkeme kararının onanması konusunda değerli çoğunlukla aramızda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Mahkeme, daha önce evli olan tarafların boşanmaları sonucu, velayeti anneye bırakılan ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, çocuğun psikolojik durumunu olumsuz etkilediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu sonuç, bir ebeveyn için; ağır bir karardır. Velayetin kullanılması ile ilgili olarak Türk Medeni Kanununda "koruma önlemleri" getirilmiştir (TMK md. 346-347). Açıklanan Yasa maddelerindeki koruma önlemleri sınırlı sayıda açıklanmamıştır. Hakimin, başvuru halinde çocuğun menfaatine en uygun düşecek önlemi araştırması ve uygulaması gerekir. Velayet hakkının veya kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması en son uygulanacak önlemlerdendir. Bunlardan önce, ara önlemler alınmasına yasal bir engel yoktur....
Müşterek çocuk Taha dava tarihi olan 13.12.2011'de reşit olduğuna göre artık, davacı (baba) iştirak nafakasının kaldırılması talebiyle velayeten anneye karşı dava açamaz. Davalının iştirak nafakasının kaldırılması davası yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığından, başka bir anlatımla; davalının davalı olma sıfatı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözardı edilerek yanılgılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 07.06.2022 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesi ile; davalı çocuğu yararına boşanma ile hükmedilen iştirak nafakasının davalının üniversite mezunu olması ve çalışabilecek durumda olması sebebi ile kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davalı hakkında hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, davalının kararı istinaf etmesi üzerine mahkemece ek kararla kesin olduğu gerekçesi ile, istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm 01.03.2022 tarihinde kesinleştirilmiş, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 07.06.2022 tarihli yazısı ile, karar ile ilgili kanun yararına...
Aile Mahkemesinin 02/03/2022 tarih, 2020/453 esas ve 2022/167 karar sayılı kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve yerine aşağıdaki şekilde YENİ HÜKÜM TESİSİNE; "1- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ayrı ayrı REDDİNE, 2- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının azaltılmasına ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ ile, Antalya 4....
-TL yoksulluk nafakasının iş bu davanın açıldığı 20.02.2018 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Tarafların müşterek çocuğu Ela 2010 doğumludur. Müşterek çocuğun yaşı, halen öğrenci olması, büyümesi ile ihtiyaçlarının artması, tarafların çocuğun giderlerine mali güçleri nispetinde katılmak zorunda olmaları hususları dikkate alınarak ve dosyaya ibraz olunan tüm belge ve deliller değerlendirilerek yine Amasya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/65 Esas 2012/685 Karar nolu ilamı ile davacı aleyhine hükmedilen aylık 500,00.-TL iştirak nafakasının azaltılması talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği, "gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜNE, Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin KABULÜNE, İştirak nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili hükmün yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....
dava etmiş, mahkemece davalı-karşı davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddi ile davacı-karşı davalının iştirak nafakasının artırılması davasının kısmen kabulü ve tarafların kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin de kabulüne karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2014 NUMARASI : 2014/5-2014/460 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; tarafların, 04/06/2010 tarihinde açılan dava ile anlaşmalı olarak 08/07/2010 tarihli karar ile boşandıklarını, boşanma protokolünde velayetin anneye bırakıldığını, 1.000.00.- TL iştirak nafakasının kabul edildiğini, kararın 25/10/2010 tarihinde kesinleştiğini, daha sonra davacının işini kaybettiğini, iş bulamadığını, yeniden evlendiğini, yardım ile geçindiğini ileri sürerek, aylık 200.00.- TL olan yoksulluk nafakası ile aylık 1.000.00.- TL olan iştirak nafakasının kaldırılmasına, olmadığı takdirde indirilmesine...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.05.2008...