Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ; ödenen iştirak nafakasının yetersiz olduğunu, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek iştirak nafakasının, aylık 200.-TL'den 500.-TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; halen işsiz olduğunu, yeniden evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 75.-TL artırılarak aylık 275.-TL nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 2014/176 esas ve 2014/463 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 250,00 TL artırılarak aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK md.182/2). Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır (TMK md.331). İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

    Davacı kadın vekili dava dilekçesinde iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmesini talep etmiş, iştirak nafakasının gelecek yıllarda artış oranının belirlenmesi (Üretici Fiyat Endeksi) talebinde bulunmamıştır. Davalı tarafın da bu talebe yönelik açık muvafakati bulunmamaktadır. O halde; mahkemece talep aşılarak iştirak nafakasının her yıl TÜİK'in yayınlandığı ÜFE artış oranında artırılmasına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile "Nafakanın hükmün kesinleşmesini takip eden yıllarda kesinleşme tarihi itibariyle her yıl TÜİK'in yayınlandığı ÜFE artış oranında artırılmasına" şeklindeki düzenlemenin hükümden çıkarılarak kararın bu yönden düzeltilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar ile davalı arasında tesis edilen kişisel ilişkinin tümden kaldırılması, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davalı ile müşterek çocuk Mustafa yönünde şahsi ilişkisinin tamamen kaldırılması ve müşterek çocuk Meryem Sıla yönünden yatılı kalmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek hükmün; hükmedilen nafakaların kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış kişisel ilişkinin kaldırılması veya değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine, davacının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kabulü ile; Kayseri 4. Aile Mahkemesi 2016/885 Esas 2017/655 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Ertuğrul Gazi lehine verilen 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 1.500 TL olarak devamına, belirlenen nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen iştirak nafakasının yüksek olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak nafakasının artırımı istemiyle açılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının iştirak nafakasının her yıl arttırılmasına ilşkin bir talebi bulunmadığı halde, talep aşılarak (6100s.HMK.md.26) müşterek çocuk için takdir olunan iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şahsi İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.06.2013 (Pzt.)...

        Aile Mahkemesi'nin 2018/1031 Esas sayılı dosyası ile iştirak nafakasının artırımı davası açıldığı, mahkemenin 17/09/2019 tarih, 2019/688 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının aylık 350,00TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, davacı tarafından davalı kadın için bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ve fazla ödenen nafaka miktarının istirdatının talep edilidği, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine, yoksulluk istirdatına ilişkin davasının ise reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararının usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, davacı tarafça verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulduğu, tüm dosya kapsamına göre davacı kadın tarafından Adana 5....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk ....n velayetinin davacı anneye verildiğini, küçük için davalı tarafından 100,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verildiğini, aradan geçen süre, küçüğün ihtiyaçlarının artması, asgari ücretin yükselmesi de dikkate alınarak, iştirak nafakasının aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir....

          Dava doğru hasma, velayet sahibi anneye yöneltilmiş olup iştirak nafakasının kaldırılması talebinin de esasının incelenmesi gereklidir. Hal böyle iken usulden red doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken taraf delilleri değerlendirilerek istinaf edilmesi sebebiyle kesinleşmeyen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yanında iştirak nafakasının kaldırılması talebinin de esası bakımından istinaf denetimine imkan verecek bir karar vermekten ibarettir. Tüm bu anlatım karşısında davacı-davalının istinaf talebinin iştirak nafakasının esası bakımından karar verilmesi gerektiğine hasren kabulüne, kararın esas davaya ilişkin A, A 1, 2, 3, 4 ve 5 nolu bentlerinin kaldırılmasına, sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacı-davalının istinaf talebinin iştirak nafakasının esası bakımından karar verilmesi gerektiğine hasren KABULÜ ile ANKARA 7....

          UYAP Entegrasyonu