Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk ve velayeti davalıya verilen müşterek çocuk lehine 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının gayriresmi olarak başka biri ile yaşadığını, bu birlikteliğini davacıya ifade ettiğini, davalının çalıştığını, boşanma davası sırasında çalışmasını gizlediğini, davacının harcamaları nedeni ile maaşının yetersiz kaldığını belirterek 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının 250,00 TL'ye indirilmesine...

    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davacının 21.10.2010 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını ve boşanmanın 15.11.2010 tarihinde kesinleştiğini, boşanma sonucunda müşterek çocuk için 500 TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu, müvekkilinin hükmolunan iştirak nafakasına kendi ailesinin destek vereceğini beyan etmesi ve yeni bir iş bulacağı ümidi ile kabul ettiğini ancak müvekkilinin ailesinden destek alamadığı gibi halen işsiz olduğunu mevcut nafakayı ödeyemediği ileri sürülerek, iştirak nafakasının aylık 500 TL’den 250 TL’ye indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile iştirak nafakasının aylık 500 TL’den aylık 250 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2015/268 Esas- 2015/465 Karar sayılı ilamı ile kendi aralarında yaptıkları protokol doğrultusunda anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu kararın 06/07/2015 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline bırakıldığını, müvekkilinin hemşire olduğunu, davalının uzman doktor olduğunu, çocuk için 500,00 TL iştirak nafakasının davalı tarafından ödendiğini, boşanma davasından dava tarihine kadar çocuğun yaşının büyüdüğünü, ihtiyaçlarının arttığını, paranın satın alma gücünün azaldığını, dolayısıyla çocuğa ödenen iştirak nafakasının yetmediğini ileri sürerek iştirak nafakasının 4.500,00 TL daha artırılarak 5.000,00 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

      Asliye(Aile) Hukuk Mahkemesinin 13/01/2022 tarihli, 2022/2 Esas, 2022/16 Karar sayılı ilamı ile TMK'nın 166/3 maddesi hükmü gereğince anlaşmalı olarak boşandıkları, protokol gereğince müşterek çocuğun velayetinin eldeki davada davalı olan anneye verildiği, taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek nafaka miktarının kararlaştırıldığı ve bu anlaşmanın, boşanma davasında, mahkemece uygun bulunarak hüküm altına alındığı, verilen kararın 07/02/2022 tarihinde tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkından feragat etmesi ile istinaf edilmeden kesinleştiği, davacı koca tarafından boşanma kararının kesinleşme tarihi olan 07/02/2022 tarihinden kısa süre sonra 23/03/2022 tarihinde açılan eldeki dava ile anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması olmadığı takdirde azaltılmasının talep edildiği, müşterek çocuğun okul çağında bulunduğu, taraflar hakkında sosyal ve ekonomik durum araştırması yaptırıldığı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına...

      Taraflar, açılan boşanma davası sonucunda anlaşmalı olarak boşanmışlardır.Anlaşma ve tarafların kabulü gereği protokol hükümlerinin tesdiki ile ilama aynen geçirildiği boşanma kararı ile bellidir. Tarafların yükümlülüklerine ilişkin yaptıkları bu protokol, hukuki niteliği itibariyle genel sözleşme hükümlerine tabidir. Tarafların serbest iradeleriyle yaptıkları bu sözleşmedeki edimler arası denge sonradan bozulur ve ifa aşırı derecede zorlaşırsa uygulanamayan bu protokolün hakim müdahalesi ile uyarlanması mümkündür. Ancak, davacı dava dilekçesi ile boşanma kararında yer alan protokol hükümlerinde iştirak nafakası bulunmadığı ve çocuk ile ilgili yükümlülüklerin davalı tarafından yerine getirilmediğinden söz ederek bu hususa ilişkin talep ve dava hakkını saklı tutup iştirak nafakası kalemini ilgilendiren mali yükümlülükler yönünden dava tarihinden itibaren aylık 3.500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Toplanan deliller,boşanma ilamı, tanık beyanları,anlaşmalı boşanma davasında sunulan ve nafakanın bu miktarda kabul edildiğine ilişkin protokol tarihi, bu tarihte de davacının kayıtlı çalışmasının bulunmaması, davacının buna rağmen aşamalarda o tarihlerde ekonomik durumunun yeterli olduğuna ilişkin beyanı,önceki boşanma davasında verilen kararın ve nafakanın kesinleştiği tarih ile eldeki dava arasında geçen süre,davacının boşanma ilamına yönelik kanun yollarından vazgeçtiğine ilişkin sunduğu dilekçe tarihi birlikte değerlendirildiğinde; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu,kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı,yeterli,denetime açık,hükme elverişli,dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı davacı yanın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1- b-1 md.gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı taktirde uyarlanması ve aylık 500'TL ye indirilmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının yükseltilmesi istemine ilişkindir. Tarafların Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/358 Esas 2014/427 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, mahkeme kararının 26/09/2014 tarihinde kesinleştiği davacı için aylık 700,00 Dolar yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 300 Dolar iştirak nafakasına hükmedildiği, mahkeme kararının 26/09/2014 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin nafakaların kaldırılması olmadığı taktirde Türk Lirasına uyarlanarak indirilmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere; her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir....

        aylık 1.000,00 USD tutarlı iştirak nafakasının Türk Lirası cinsinden ve aylık 2.000,00 TL olarak belirlenmesini talep ve dava etmiş; 10.05.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakasına ek olarak belirlenen aylık 500,00 USD eğitim giderinin de öncelikle kaldırılmasını, olmadığı takdirde aylık 500,00 TL'ye indirilerek yeniden düzenlenmesini talep etmiştir....

          Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 31.03.2011 tarihinde protokol düzenleyerek anlaşmalı olarak (TMK m.166/3) boşanmışlardır. Dava anlaşmalı boşanma hükmü ile karar altına alınan parasal hükümlerin kaldırılması ve indirilmesine yöneliktir. Davacı erkek boşanmadan sonra eldeki dava ile protokolde geçen ve mahkemece hükme bağlanan iştirak ve yoksuluk nafakalarının indirilmesi ortak çocukların bakıcı ücretleri ile özel okul, kurs ve diğer eğitim giderlerine yönelik hükmün kaldırılması ile ortak çocuklar ve davalı kadın lehine hükme bağlanan sağlık sigortalarına yönelik hükmün kaldırılması veya makul bir bedelle sınırlandırılmasına yönelik iş bu davayı açmış mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....

            İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla ve eksik harç ikmal ettirilmekle, asıl dava yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması için öncesinde hükmedilmiş bir yoksulluk nafakası olması gerektiğini, bunun yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi için dava şartı olduğunu, dayanak boşanma kararında yoksulluk nafakasının bulunmadığını, yoksulluk nafakasının zaten evlenmeyle kendiliğinden kalkacağını, birleşen dava yönünden ise iştirak nafakası para biriminin sabit kura bağlanması veya Türk Lirasına çevrilip azaltılmasının talep edildiğini, boşanma 07.02.2018’de kesinleştiğini, o tarihte ABD dolarının 3.77 TL dava tarihi olan 8.7.2019’da ise 5.72 TL olduğunu, Doların Türk Lirası karşısında % 66 değer kazanmışsa da, tacir olan davacı için ülkemiz ekonomik koşullarındaki değişimlerin öngörebilir olduğunu, yabancı paranın Türk Lirası karşısında enflasyon oranında değerlenmesinin...

              UYAP Entegrasyonu