Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Arttırılması - Kişisel İlişki Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 16.03.2021 (Salı)...
Taraflar aynı şehirde yaşıyor olup kardeşlerin birbirlerini görmelerine engel, yetersiz kişisel ilişki düzenlenmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir(HUMK md. 438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının, kişisel ilişki ile ilgili 9. paragrafının hükümden tamamen çıkarılmasına, yerine 9. paragraf olarak "Velayeti babaya bırakılan müşterek çocuk ... ile anne arasında, her ayın 2. ve 4....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı kadın vekili nafaka artırım miktarını usulen reddedilen karşı dava yönünden lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemesini, Davalı davacı vekili iştirak nafakası artış miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakasının artırımı davası, karşı dava ise ortak çocukla baba arasında kurulan şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davalı davacı erkek karşı davasında hem aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını hem de çocukla şahsi ilişkisinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Konu talepler bağımsız mahiyettedir. Birinin diğerinin ferisi niteliği bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece , davanın kısmen kabulü ile, tarafların müşterek çocuk Lamia'nın davalı anneye verilen velayetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesine, çocukların birbirini görmeleri de dikkate alınarak belirlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, Lamia lehine verilen iştirak nafakasının kaldırılmasına, Eylül Naz'ın velayetinin değiştirilmesi talebinin reddine, Eylül Naz için belirlenen nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı, tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak iştirak nafakasının ve manevî tazminat miktarının artırılmasının haksızlık olduğunu, iştirak nafakasının ÜFE oranında artırılmasının erkeğin ekonomik durumunu aştığını, maddî tazminata hükmedilmesinin de haksız olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak nafakası ve nafakaya artırım uygulanması, hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Bu sebeple davacı-davalı babanın bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı-davacı anne tarafından açılan ve ilk derece mahkemesi tarafından reddedilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında davalı-davacı annenin istinaf yoluna başvurması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin kabulüne ve ortak çocukla baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kişisel ilişkiye dair kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Koşulların varlığı ve değişmesi halinde her zaman davaya konu edilebilir. Toplanan delillerden kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için yeterli delilin dosyada mevcut olmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Genişletilmesi-Nafakanın Kaldırılması-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı tarafın delil listesinde bulunan ve incelenmesine gerek görülen; 1-... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1534 esas sayılı dosyası, 2-... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/671 esas sayılı dosyasının iş bu dosya içerisine, alınarak birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.07.05.2015(Prş.)...
ın velayetlerinin ve kişisel ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının kesinleştiğinin belirtilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle, Yargıtay bozma ilamından sonra bozma ilamına uyma kararı veren yerel mahkemenin; bozmaya uygun hüküm tesis etme zorunluluğunda bulunduğu ve kesinleşen yönlere ilişkin yeniden karar verilemeyeceğinden mahkemenin 26.03.2013 tarih ve 2011/162 esas 2013/200 karar sayılı ilk kararındaki müşterek çocuklardan ..., ... ve ...'...
Mahkemece; davacının boşandıktan sonra birkaç işe girdiği, rahatsızlığı nedeniyle işten çıkarıldığı, % 70 oranında özürlü olduğu, malulen emekli olmasına bir yıl kaldığı, sosyal güvencesinin bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 250,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; müşterek çocuk lehine anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; iştirak nafakasının indirilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. TMK'nın 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK m.182/2) Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....
Açıklanan nedenlerle mahkemece, yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....