"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; iştirak nafakasının miktarı, tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacı kadının 10.05.2016 tarihli celsede yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinden açıkça vazgeçtiğinin anlaşılmasına ve boşanma kararının kesinleşmesine rağmen bu konuda yeniden hüküm kurulmasının sonuca etkili bulunmamasına göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ... 2015 doğumludur....
Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden yazılı yargılama usulü kapsamında teati gerçekleştirilmiş, heyetten rapor alınmış,tanıklar dinlenmiş, neticeten ve özetle"...velayet değişikliği talebinin kabulüne velayetin anneye verilmesine-çocuk için ara karar tarihi olan 23.12.2021 tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere aylık 1.000 TL.tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,karar kesinleştiğinde bu nafakanın iştirak nafakası olarak devamı ile her yıl üfe-tüfe oranında artırılmasına,çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine"karar verilmiş,karara karşı davalı vekili tekrar istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, ortak çocuk ile davalı baba arasında kurulan kilişel ilişkinin tamamen kaldırılması talebinin reddi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, davalı ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ve çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının arttırılması talebiyle dava açmış, ilk derece mahkemesince çocuk için aylık 350 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebi ise kısmen...
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılığı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. İlk derece mahkemesince müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki uygun olup davacı kadının bu yöndeki istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, hükmedilen tazminatların haksız olduğunu, hükmedilen iştirak nafakasının miktarının yüksek olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak nafakasının miktarı, hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2009 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası ve Kurulan Şahsi İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından çocuk için takdir edilen iştirak nafakası yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 28.11.1956 tarihli 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, tayin edilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olacağının tabii bulunmasına ve nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemeyeceğine (Av. As. Ücr....
hükmedilen tedbir nafakasının velayet kararının kesinleşme tarihinde sona erdiği, iştirak nafakası miktarı yönünden davacı anne tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/İndirilmesi - :İştirak Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması, kaldırılmasının kabul edilmemesi halinde indirilme ve ortak çocuk yararına iştirak nafakasının indirilmesi davasında ilk derece mahkemesince davaların reddine karar verilmiş, hüküm hakkında davacı erkek tarafından istinaf kanun yolu incelemesi talebi üzerine ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince “davacının istinaf başvurusunun kanuni süre geçtikten sonra yapılması nedeniyle usulden reddine” karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve UYAP üzerinden yapılan incelemede, Ankara 8....
Kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği, değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği ve inceleme tarihi itibariyle çocuğun 3 yaşını ikmal ettiği de gözetilirek, davacı-karşı davalının kişisel ilişkiye yönelik istinaf istemi kabul edilerek; çocuğun yaşı ve anneye olan bağımlığı ve henüz eğitim hayatına başlamadığı da gözetilerek, yarıyıl tatilinde kişisel ilişki kurulmamış, temmuz ayının 1.günü ile 7.günü arası olacak şekilde yaz tatilinde kurulan kişisel ilişki süresi azaltılarak ve hafta sonları ile dini bayramlarda kurulan kişisel ilişki aynı kalacak şekilde yeniden düzenleme yapılmış, düzenlenen kişisel ilişkinin hüküm kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına karar verilmiştir....