(TMK. md. 182) Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alman iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. TMK'nun 328. maddesine göre de, anne ve babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Somut olayda; İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/964 Esas-955 Karar sayılı ilamına istinaden İzmir 21....
ın babası olduğunun tespiti ve doğum giderleri ile iştirak nafakası isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile küçük ...'nın babasının ... olduğunun tespiti ile 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacı anneye verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
(TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; yoksulluk ve iştirak nafakası talepli bu davanın 22.05.2012 tarihinde açılmış olduğu, ... 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesine 2010/553 Esas sayılı dosya ile 14.09.2010 tarihinde açılan davanın tedbir nafakası talepli olduğu ve 01.03.2011 tarihinde kadın ve müşterek çocuk için ayrı ayrı 400 TL nafakaya hükmedildiği, kararın 27/12/2011'de kesinleştiği anlaşılmaktadır. ... 2....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı-davalı kocanın, müşterek çocuk 16/04/1986 doğumlu Hatice için tedbir-iştirak nafakası, müşterek çocuk olmadığı anlaşılan 23/01/2000 doğumlu Fatma Nur için tedbir nafakası takdir edilmesine ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Kahramanmaraş 1....
Temyiz Sebepleri Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kadın yararına hükmedilen maddî, manevî tazminatlar ve tedbir, yoksulluk nafakası miktarları ile ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğunu belirterek kararın bu yönlerden bozulmasına ve karşı dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında karşılıklı olarak görülen boşanma davası neticesinde kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının, ortak çocuklar yararın hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2. Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
İştirak nafakası yönünden ise; çocuk için protokol ile belirlenen ayrı bir iştirak nafakası bulunmadığı gibi, hüküm altına alınmış bir iştirak nafakasıda yoktur. Açıklanan nedenlerle müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunması gerekirken, bu yöndende davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın velayetinin davacı anneye verildiği, çocuğun 07.10.1999 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu bedensel fonksiyon kaybına uğradığı, özel tedavi ve eğitim gerektiğinden velayeti 13.06.2005 tarihli mahkeme kararı ile davalı babaya verildiği ve 10.10.2005 tarihinden itibaren davacı annenin 250 TL iştirak nafakası ödemesine hükmedildiği, Balıkesir Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.10.2008 tarih, 2005/105 E.- 2008/409 K.sayılı ilamı ile icra dosyasına çocuk için tazminat ödendiği anlaşılmaktadır. TMK.nın 328.maddesinde "Ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" aynı kanunun 330.maddesi gereğince, iştirak nafakası miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 250,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen anne babanın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün geliri gözönünde bulundurulmalıdır. Diğer taraftan nafaka takdirinde velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BEYŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2014 NUMARASI : 2013/586-2014/686 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; boşanma ile velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk Fatih'in ihtiyaçlarının arttığı, davalının maddi katkıda bulunmadığını belirterek aylık 400 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacının iştirak nafakası talebini 100 TL ile sınırlı olarak kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuk F.....