Ortak çocuk 25.11.2004 doğumlu Şevval'in yargılama sırasında ve 25.11.2022 tarihinde ergin olduğu anlaşılmış olup boşanma kararının kesinleşmesinden önce çocuk ergin olduğuna göre Bölge Adliye Mahkemesince tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile tedbir nafakasının ergin olana kadar devamına, ortak çocuk ergin olduğundan iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek yerde esastan ret hükmü verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yönden verilen karar doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile iştirak nafakası artış oranı yönünden esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir. VI....
Aile Mahkemesinin 2019/206 Esas, 2019/224 Karar sayılı dosyasında davacı T4 tarafından davalı T1 aleyhine 19.03.2019 tarihinde açılan iştirak nafakası davasının 11.04.2019 tarihli karar ile bu dosya ile birleştirilmesine dair karar verildiği görülmüştür....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; müvekkili ...’nın, boşanma ile yoksulluğa düştüğünü, diğer taraftan müşterek çocuk ... lehine hüküm altına alınan iştirak nafakasının da aradan geçen süre de göz önüne alındığında yetersiz kaldığını ileri sürerek; müvekkili ... lehine 300 TL yoksulluk nafakası takdir edilmesini, iştirak nafakasının ise 200 TL den 400 TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; tarafların ... 21....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden reddine, iştirak nafakası yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların Adana 4.Aile Mahkemesinin 2008/252 E.- 2008/716 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, müşterek çocuk Tahir'in velayetinin davacı anneye verildiğini, verilen kararda 100TL müşterek çocuk için nafakaya hükmedildiğini, davacının ev hanımı olup çalışmadığını, herhangi bir gelirinin olmadığı gibi sosyal haklarının da bulunmadığını belirterek davacı için aylık 500TL yoksulluk nafakasının tahsili ile müşterek çocuk lehine hükmedilen nafakanın...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulüne karar verilerek çocuk için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 100 TL kararın kesinleşmesi ile birlikte 250 TL iştirak nafakasına, feragat nedeni ile 1.000 TL yardım nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; İştirak nafakası miktarını istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya uygun olan davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, davacının tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; velayetleri babaya verilen müşterek çocuklar için tedbir - iştirak nafakası takdir edilmesi gerekirken tedbir - iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle, tedbir - iştirak nafakasının reddine ilişkin kurulan hükmün kaldırılarak talepleri doğrultusunda tedbir - iştirak nafakası takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
Ana babanın bakım yükümünün doğal sonucu olan iştirak nafakası, çocuğun korunmasına yönelik olup, kamu düzenine ilişkindir. TMK'nın 182. maddesine göre velayet kendisine verilmeyen eş müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine maddi gücü oranında katılmak zorundadır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre müşterek çocuk yaranına taktir edilen iştirak nafakası miktarı yukarıdaki ilkelere göre bir miktar fazla bulunarak müşterek çocuk yararına yukarıdaki ilkeler çerçevesinde; ilk derece mahkemesince 500,00.-TL olarak hükmedilen iştirak nafakası kaldırılarak; 400,00.-TL iştirak nafakası olarak değiştirilmiş ve yeniden karar vermek gerekmiştir....
Aile Mahkemesinin 2015/525 Esas 2015/642 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukları Muhammed Emin için aylık 300,00TL , Tuba için aylık 350,00TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin boşanma sırasında baskı altında olduğundan kendisi için yoksulluk nafakası talep etmediğini, ancak müvekkilinin boşanma ile yoksulluğa düştüğünü, çocukların bakımı nedeniyle çalışamadığını ve gelir elde edemediğini, davalının öğretmen olarak çalıştığını, iştirak nafakasının üzerinden ise 4 yıl süre geçtiğini, küçüklerin büyüdüklerini ve mevcut nafakanın yetersiz kaldığını belirterek müvekkili için aylık 750,00TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, müşterek çocuklardan Muhammed Emin için hükmedilen aylık 300,00TL iştirak nafakasının aylık 600,00TL.ye, küçük Tuba için hükmedilen aylık 350,00TL iştirak nafakasının aylık 750,00TLye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; müşterek çocuk Batu Toprak için iştirak nafakası talep etmiş, mahkemece hükmün 2 numaralı bendinde müşterek çocuk Batu Toprak için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, müşterek çocuk için talep edilen nafaka yoksulluk nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada müşterek çocuk için talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, iştirak nafakası mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; müşterek çocuk Batu için takdir edilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
Tarafların ortak çocukları 04.05.2009 doğumlu Utku'nun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır." şeklindeki gerekçeyle bozulması üzerine duruşma açılarak bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, uyulan ilam doğrultusunda, kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının yoksulluk nafakasına yönelik isteminin KISMEN KABULÜ İLE boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının davacı kocadan alınarak davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının yer yıl Ocak ayında TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına, davalı kadının müşterek çocuk için iştirak nafakası isteminin KISMEN KABULÜ İLE boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL iştirak nafakasının davacı kocadan alınarak çocuk yararına harcanmak üzere davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının her yıl Ocak...