Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince davacı kadının tedbir nafakası miktarına yönelik dairemizce verilen esastan ret kararının onanması nedeniyle tedbir nafakası miktarı kesinleşmiştir. Bozma konusu uyuşmazlık, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarına yöneliktir....

Dolayısıyla velayet kendisine verilen eşin velayeti altında bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz tahakkuk etmemiş iştirak nafakasından feragati geçersizdir. Feragate ilişkin beyan küçüğün ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı kapsamaz. İştirak nafakası her an doğup işleyen haklardandır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, boşanma sırasında iştirak nafakası talebinde bulunmayan davacının daha sonradan iştirak nafakası talebinde bulunmasına yasal engel bulunmamaktadır....

Temyiz Sebepleri Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının kendi kusurlu davranışları ile evlilik birliğini sürdürülemez hale getirdiği, tam kusurlu olan kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, herhangi bir geliri bulunmadığı, tazminatları ve iştirak nafakasını ödeme gücü olmadığı belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, ortak çocuk Rıfat ... yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında ortak çocuk Rıfat ... yararına iştirak nafakası ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır. 2....

    nafakası olarak aynen devamına karar verilmiş, hüküm davacı karşı davalı erkek tarafından, kusur tespiti, ortak velâyet konusunda hüküm kurulmaması, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, yoksulluk nafakası, tedbir nafakası, reddedilen boşanma davası ,kabul edilen karşı boşanma davası yönünden, davalı karşı davacı kadın tarafından ise kusur tespiti, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından iştirak nafakası davasının kabulü, kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-davacı anne tarafından ise kişisel ilişkinin düzenlenme şekli,iştirak nafakası miktarı ile reddedilen annenin soyadının kullanımına izin talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-karşı davacı kadın tarafından velayeti kendisinden bulunan 04/11/2019 doğumlu ortak çocuk ... ... ... için 75.000 TL. iştirak nafakası ile belirlenecek nafakaya Tüfe oranda artış belirlemesi talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesi nafaka talebinin kısmen kabulü ile ortak çocuk yararına 30.000...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların .... Aile Mahkemesinin 2012/126 Esas ve 2012/155 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasında davalının maddi durumu nedeni ile yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmediğini, müşterek çocuğun masraflarının arttığını, davacının kira ve bakıcı parası ödediğini, ailesinden yardım aldığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek davacı için 200 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk içinde 500 TL iştirak nafakasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir....

          Numaralı dosya ile boşanma davası açmış olduğunu, gördüğü şiddete daha fazla dayanamayan müvekkil yalnızca boşanma istemi içeren davayı kabul etmiş ve taraflar 24.11.2021 tarihinde boşanmış olduğunu, müşterek çocuğun velayetinin davacı müvekkiline verildiğini, boşanma kararının 11.01.2022 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davasında müvekkili tarafından küçük için iştirak nafakası talep edilmemişse de; davalı tarafın hiçbir şekilde çocuğun ihtiyaçlarını birlikte karşılamaya yanaşmadığını belirterek müşterek çocuk için dava sonunda iştirak nafakasına dönüştürülmek ve devam etmek üzere 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davalı tarafından müvekkile ödenmesini talep ettiğini, Davalının müşterek çocuklar ile müvekkili ile oturdukları evden kovmakta ve ekonomik şiddet uygulamakta olduğunu, açıklanan nedenlerle çocukların üstün yararı da gözetilerek Büyükalan Mah....

          Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda boşanma, tedbir-yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat ve ortak çocuk lehine takdir edilen tedbir ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler bozma ilamına göre onanmış olmakla kesinleşmiş olduğundan bu konularda yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Hükmün, davacı-karşı davalı erkek tarafından temyizi üzerine Dairemizin 27.02.2020 tarih, 2020/699 Esas, 2020/1649 Karar sayılı ilamı ile iştirak nafakası yönünden hüküm bozulmuştur....

            Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı iştirak nafakası artırım miktarlarının aşırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; Bolu 2.Aile Mahkemesinin 2021/383 E.-2022/374 K.sayılı dosyasında, ilk derece mahkemesi tarafından iştirak nafakası artırımı konusunda verilen karar, 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesi gereğince, kabul edilen kısımlar yönünden miktar itibariyle kesin nitelikte olup, bu durumda, davalının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 352/1- b maddesi gereğince, davalının iştirak nafakası artırımına yönelik istinaf başvurusunun usulden reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Mahkemece müşterek çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilerek, davalı erkek aleyhine hüküm kurulması doğru görülmediğinden, iştirak nafakası miktarı yönünden davalının istinaf talebinin kabulü ile; mahkeme kararının iştirak nafakasına ilişkin hükmünün düzeltilerek, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, iştirak nafakasının niteliği, usulü kazanılmış hak gözetilerek, müşterek çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesi gerekmiştir. 3- Davacının reddedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

            UYAP Entegrasyonu