Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 11/01/2021 tarih, 2020/5857 Esas ve 2021/41 Karar sayılı ilamı ile, çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının ve kadın yararına hükmedilen maddi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Temyiz edilen Dairemiz kararı Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11/01/2021 tarih, 2020/5857 Esas ve 2021/41 Karar sayılı ilamı ile çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarı, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarına yönelik olarak bozulmuş, diğer yönler onanarak kesinleşmiştir. Bozma ilamı üzerine, duruşma açılarak bozma ilamına uyulmuştur. Bozma ilamı üzerine yargılama maddi tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarına hasren icra edilmiştir....

Mahkemece, davacı kadın için aylık 300 TL yoksulluk nafakası, 13/10/2009 doğumlu olduğu anlaşılan ve velayeti anneye verilen müşterek çocuk Burak için aylık 250 TL iştirak nafakası takdir edilmiştir. Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı itibariyle ihtiyaçları, nafakaların niteliği dikkate alındığında takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * müşterek çocuk için takdir edilen nafakanın dava tarihinde boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar tedbir nafakası boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren de iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2007...

    Ne var ki, ilk inceleme esnasında bu husus gözden kaçırılarak davacı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ve ortak çocuk ... için hüküm altına alınan iştirak nafakası yönünden bozma kararı verildiğinden, davacı kadının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440-442. maddeleri gereğince kabulü ile Dairemizin 15.01.2019 gün ve 2018/7651 esas ve 2019/146 karar sayılı tazminatlar ve iştirak nafakasına yönelik bozma ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda gösterilen sebeple onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, müşterek çocuğun ihtiyaçları nazara alındığında, çocuk için iştirak nafakası verilmesinin yerinde olduğu, ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmemesi hatalı ve miktarının az olduğu anlaşıldığından çocuk yararına aylık 350,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl üfe oranında arttırılmasına karar verilmiş olup, davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2013/415 sayılı takip dosyasında velayeti anneye verilen müşterek çocuk Ege Erim'e velayeten annesi ..., vekili aracılığı ile alacaklı sıfatı ile ilam gereği birikmiş iştirak nafakası, ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri ile devam eden aylar yönünden de aylık 2.500,00 TL iştirak nafakası alacağı talebinde bulunduğu, borçlu babanın, 20.05.2013 tarihinde İcra Müdürlüğü'nden çocuğun reşit olduğunu açıklayarak, son ödeme dekontunu ibraz edip, dosyanın infazen işlemden kaldırılmasını istediği, müdürlükçe talebin reddine karar verilmesi üzerine borçlunun İcra Mahkemesi'nden anılan müdürlük işleminin iptali ile nafakanın kaldırılmasını talep ettiği, Mahkemece, çocuğun henüz üniversite eğitiminin devam ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, dosya arasında bulunan nüfus kaydından çocuğun 18.05.2013 tarihi itibariyle reşit olduğu anlaşılmaktadır....

        talebiyle ve müşterek çocuk küçük Rümeysa için iştirak nafakası talebiyle iş bu davayı açma gereği hasıl olduğunu belirterek, müvekkili lehine aylık 750,00....

        talebiyle ve müşterek çocuk küçük Rümeysa için iştirak nafakası talebiyle iş bu davayı açma gereği hasıl olduğunu belirterek, müvekkili lehine aylık 750,00....

        Asliye(Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Hukuk Mahkemesi'nin 20.10.2012 Tarihli 2012/32 Esas, 2012/13 Karar sayılı ilamının 4. bendinde "çocuk ... için aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davacı tarafından alınarak davalı tarafa verilmesine", 5 nolu bendinde ise "çocuk ... için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının çocuğun lise eğitimi bitene kadar geçerli olmak üzere davacı tarafından alınarak davalı tarafa verilmesine" karar verildiği görülmektedir. İcra müdürlüğünce lise tahsili bitene kadar devam edeceği belirtilen iştirak nafakası hükmün 5 nolu bendinde belirtilen iştirak nafakası olup, 4 nolu bendde karara bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının çocuğun reşit olması ile sona ermesi gerektiği açıktır. O halde, mahkemece müşterek çocuk ...'...

          Bu durumda davalı-karşı davacı kadının nafakalara yönelik istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.” şeklinde iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğinin belirtilmesine karşın, kararın hüküm fıkrasında “Davalı-karşı davacının ortak çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf isteminin kabulü ile; Diyarbakır 1. Aile Mahkemesinin 27/07/2015 tarih, 2015/573 esas sayılı hükmünün 6 nolu maddesinin kaldırılmasına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren ortak çocuklardan ...için aylık 500,00 TL,...için aylık 300,00 TL iştirak nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” yazılmak suretiyle iştirak nafakası yönünden gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki yaratılmıştır. İştirak nafakası yönünden hüküm ile gerekçe arasında yaratılan bu çelişki bozma sebebi olup hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu