İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarını, birleşen davanın tamamen kabul edilmemesini istinaf etmiştir. Davalı erkek yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl ve birleşen davanın kabulünü, velayet, tedbir- yoksulluk- iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini istinaf etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı erkek vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, karşı davada verilen boşanma hükmü, tazminat ve yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası miktarları, kişisel ilişki süreleri, kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF KARARI: Dairemizin 14/12/2021 tarihli kararı ile "davacı-karşı davalı erkeğin kişisel ilişki süreleri yönünden, davalı-karşı davacı kadının iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden istinaf taleplerinin kabulüne, müşterek çocuklar ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Haftası Cumartesi günü saat 10:00'dan pazar akşamı 18:00'e kadar, dini bayramların 2. Günü saat 10:00'dan üçüncü günü saat 18:00'a kadar, yarı yıl tatillerinin ilk haftası 1....
Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, ilk derece mahkemesi tarafından yoksulluk nafakası takdirinin yerinde olduğu anlaşıldığından erkeğin kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı az olduğundan kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6 nolu bendinin yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, davacı-davalı kadın için boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlamak üzere aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası takdiri ile her ay davalı-davacı erkekten tahsil edilerek davacı-davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80'......
Aile Mahkemesi TARİHİ :16.04.2014 NUMARASI :Esas no:2013/945 Karar no:2014/506 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı (kadın)'ın talep ettiği yoksulluk nafakası ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre küçüğün ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Yoksulluk nafakası açısından: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, 1.500,00 TL verilmesi gerektiği anlaşıldığından kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. İştirak nafakası açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak iştirak nafakasına karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, miktarının az olduğu, 1.000,00 TL verilmesi gerektiği anlaşıldığından kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 13.06.2019 tarih, 2017/1074 esas ve 2019/509 karar sayılı ilamının hüküm kısmının kadın yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve çocuk için hükmolunan iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, ''Davacı T1'ın maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile TMK'nun 174/1,2 maddeleri uyarınca 20.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı T3 alınarak davacı T1'a verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine.''...
Davacı kadının dava dilekçesinde yer alan "2.700,00 TL ile geçinmem mümkün değil" beyanı ile davalı erkeğin cevap dilekçesi davacı kadına tebliğ edilmeden önce davacı kadın vekilinin müvekkili yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası talep ettiği 02.12.2020 havale tarihli dilekçe birlikte değerlendirildiğinde davacı kadın tarafından süresi içinde ve usulüne uygun şekilde yoksulluk nafakası talebinin bulunduğunun kabulü gerekir. O halde Mahkemece, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin de olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır....
yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin 5.maddesinin tümden KALDIRILMASINA ve bu konuda yeniden hüküm kurulmasına Buna göre; 5- Davacı kadın için talep edilen yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren; takdiren aylık 750 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuk Ertuğrul için talep edilen iştirak nafakası talebinin kabulü ile boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren; aylık 750 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacı anneye verilmesine, C-Devrek 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/433 E.-2020/102 K....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece Akşehir Asliye (Aile) Mahkemesinin 2010/588 Esas ve 2011/1032 Karar sayılı ilamında kadın ve müşterek çocuk için yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedildiğinden iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilmiş ise de, ilgili dosyanın incelenmesinde ana dosya davacısı kadın lehine aylık 200,00 TL ile anne yanındaki müşterek çocuk lehine aylık 100,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği ve bir boşanma hükmü bulunmadığından verilmiş bir yoksulluk ve iştirak nafakası kararının da bulunmadığı, bu sebeple Mahkemenin davalı yanın yoksulluk nafakasına ilişkin talebi hakkında yoksulluk nafakası talebi süresinde istenmediğinden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilerek gerekçenin düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, bu hususa ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının kaldırılmasına...