Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle ekonomik göstergelerdeki değişiklikler (TEFE-ÜFE oranları) nazara alındığında, takdir edilen (artırılan) yoksululk nafakası miktarı çok olup, TMK’nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "yoksulluk nafakasının 300,00 TL arttırılarak aylık 450,00 TL'ye çıkartılmasına ve aylık 350,00 TL iştirak, 450.00 TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 800.00 TL nafakanın" ifadesinin çıkartılarak yerine "yoksulluk nafakasının 250,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL 'ye çıkartılmasına ve aylık 350,00 TL iştirak, 400,00 TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 750,00 TL nafakanın" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 35.00 TL.bakiye temyiz harcının temyiz...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3330 KARAR NO : 2023/2703 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2022 NUMARASI : 2022/69 ESAS-2022/298 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın tarafından yoksulluk ve iştirak nafakası istemine ilişkin açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmolunmuş, karar, davalı erkek tarafından; çocuk için hükmedilen iştirak nafakası yönünden istinaf edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminatın esası ve miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....
Davacı - karşı davalı vekili 06/03/2018 tarihli ön inceleme celsesinde nafaka taleplerini müşterek çocuk yararına aylık 500 TL tedbir ve iştirak, davacı - karşı davalı erkek yararına aylık 300 TL tedbir ve yoksulluk nafakası olarak açıklamıştır....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının sigortasız çalışmaya devam ettiği, maddî durumu iyi olduğu halde yoksulluk nafakası almak için durumunu farklı gösterdiği, kendisinin şirket sahibi değil maaşlı çalışan olması sebebi ile aleyhine yüklenen yoksulluk nafakası ve tazminatları ödeyemeyeceğini belirterek; kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve maddî manevî tazminat yönünden kararı temyiz etmiştir. 2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının günün ekonomik koşulları içinde yeterli olmadığı, sadece enflasyon nedeni ile oluşan farkın belki kapandığını, iştirak nafakasının da az olduğunu belirterek; yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla; müvekkilinin çalıştığından bahisle yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesinin haksız ve yasal dayanaktan uzak olduğunu, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, müvekkili lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiğini, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ile müvekkili lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek; tazminat ve iştirak nafakası miktarları ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Davalı erkek vekili; müvekkilinin tam kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespitini kabul etmediklerini, sadece duyuma dayalı davacı tanıklarının beyanları ve davacı kadının beyanları ile karar verildiğini, müvekkilinin tanıklarının beyanları ile davacı kadının evini sebepsiz olarak zaman zaman terk ettiğinin ve kusurlu olduğunun ispatlandığını, tüm neticeleri ile kararın kaldırılmasını istediklerini belirterek;...
Mahkemece “dava dilekçesinde talep edilmediği” gerekçesiyle hükmün kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası hükmedilmesine yer olmadığına” karar verilmiş ise de; davacının dava dilekçesinde boşanmakla yoksulluğa düşeceğini belirttiğinden, yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu kabul edilmelidir. Davacı kadın hakkında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında çalışmadığı belirlenmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre, davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği açıktır. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre küçüğün ihtiyaçlarına nazaran ortak çocuk ...lehine takdir edilen iştirak nafakası miktarı azdır....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakası dışındaki, davalı erkek vekilinin ise tedbir-iştirak nafakası dışındaki tüm istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-Davacı kadın vekilinin, yoksulluk nafakasına yönelik, davalı erkek vekilinin ise müşterek çocuklar yararına takdir edilen tedbir-iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2.bendindeki yoksulluk nafakasına yönelik kısım ile 5.bendinin KALDIRILARAK yerine yeniden hüküm tesisine, (2.bendindeki tedbir nafakasına yönelik kısmın 2a bendi olarak aynen muhafazasına,) BUNA GÖRE; 2.bendindeki yoksulluk nafakası yerine geçmek üzere 2b bendi olarak: Davacı kadın için boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, 5.bent yerine geçmek üzere: Müşterek çocuklar Elif Ecrin ve Osman Tan lehine 25/02/2020 tarihinde...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadının, istinaf dilekçesinde yoksulluk nafakası miktarını 1.000,00 TL'ye arttırmasının iddiayı genişletme kapsamında kaldığı ve reddi gerektiği belirtilerek; kadın yararına hükmedilen nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadının, hem kendi ihtiyaçlarını hem de ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşıladığını, ortak çocuk ergin olsa da engelli olduğu ve davacı babanın ihtiyaçlarını karşılamadığı ve ortak çocuk Mert yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği, aksi kanaatte olunacak olması durumunda ise kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının 1.000,00 TL'ye arttırılmasını belirtilerek; nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur...
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasında yazılı bulunan “200 TL yoksulluk nafakası ile 175 TL ve 150 TL iştirak nafakası" rakamlarının silinerek yerine sırası ile “150 TL yoksulluk nafakası ve her iki çocuk için ayrı ayrı 125'er TL iştirak nafakası” rakamlarının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.10.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....