Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasıdır. Karşı dava ise, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek sınırlandırılması ve iştirak nafakasının artırımı davasıdır. İlk derece mahkemesince, asıl davanın kabulü ile çocuğun annede olan velayetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına, karşı davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı karşı davacı kadın tarafından asıl davanın kabulü ve karşı davada iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Tarafların müşterek küçük çocuğunun yaşı, uzmandaki beyanı, uzman raporu, tanık beyanları dikkate alındığında küçüğün velayetinin değiştirilerek babaya verilmesi, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi küçüğün de menfaatinedir. Velayet babaya verilmekle anne ile kurulan kişisel ilişki de içtihatlara, çocuğun yaşına ve menfaatine uygundur....

kabul edilip kısmen reddedilmiş, davalı baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişki sınırlandırılarak, her ayın ilk haftası pazar günleri saat 09:00 -17:00 saatleri arasında, dini bayramların 2. günü 09:00 - 17:00 saatleri arasında davalı baba ile müşterek çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulmasına, küçüğün hastalığıda dikkate alındığında velayeti kendisinde bulunan anne ...'...

    Mahkemece, 02/10/2018 tarih ve 2018/583 Esas 2018/640 Karar sayılı boşanma davasında baba ile müşterek çocuklar arasındaki şahsi ilişki tesisine yönelik 3. maddenin kaldırılarak; "Tarafların müşterek çocukları Eylem AKIN ile Kuzey AKIN ile davalı baba arasında ; her hafta pazar günü saat 10:00'dan saat 18:00'a kadar, dini bayramların 2. Günleri saat 10:00'dan aynı gün saat 18:00'a kadar, babalar günü saat 10:00'dan saat 18:00'a kadar davalı baba ile çocuklar arasında şahsi ilişki kurulmasına" şeklinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, müşterek çocuklar yararına aylık 350,00' şer TL iştirak nafakasının karar kesinleştikten sonra davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar boşandıktan sonra birlikte yaşadıkları dönemde ortak çocuk Egemen'in dünyaya geldiği, tanıma yoluyla nüfusa davacının baba olarak tescil edildiği, davacı baba tarafından çocukla kişisel ilişki kurma hakkının tanınması istemli dava ikame ettiği, davalı anne tarafından davacı babanın çocuğu istediği zaman görebildiği, iştirak nafakası istemli dava açıldıktan sonra taraflar arasında ihtilafların yaşandığı, dosyaya alınan sosyal inceleme raporunda baba ile kişisel ilişki kurulmamasını gerektirir nitelikte bir olgu tespit edilmediği, ortak çocuk ile baba arasında çocuğun yaşı gözetilerek kişisel ilişki tesisinin uygun olacağı kanaatinin bildirildiği, rapordaki tespitlere çocuğun ... yararı ve dosya kapsamı ile uygunluk arz eder nitelikte olması nedenleriyle itibar edildiği, çocuğun yaşı da göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne, tarafların ortak çocuğu ile davacı baba arasında; ortak...

      ; ilk derece mahkemesinin 08/06/2017 tarihli ve 2016/1030 esas, 2017/742 karar sayılı kararı ile boşanma ve ferileri yönünden hüküm kurulmuş ve velayeti anneye verilen ortak çocuk yararına aylık 200 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

        olmadığını, çocuğun tüm masraflarını babanın karşıladığını, nafakaları da düzenli ödediğini belirterek müşterek çocuğun velayetinin yeniden düzenlenerek velayetin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, velayetin babaya verilmesinin sonucu olarak iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevi tazminat, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesinin 2013/564 E. ve 2014/803 K. sayılı kararında kadın lehine aylık 200TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000TL manevi tazminata ve velayeti anneye verilen ortak çocuk lehine aylık 150TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

          Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, müşterek çocuk çocum Mihraç'ır yaşı ve ihtiyaçları ile paranın satın alma gücü göz önüne alındığında; mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının miktarı azdır....

          Cumartesi günü saat 09.00 dan takip eden Pazar günü saat 18.00 arasında, her yıl dini bayramların 2. günü saat 09.00 dan 3. günü 18.00 arasında, her yıl yarıyıl tatilinin 1. günü saat 09.00 ile 7. günü saat 18.00 arasında her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09.00 ile 20. günü saat 18.00 arasında babaya verilmesi” şeklinde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiş, anne tarafından yatılı kişisel ilişki kurulması istinafa getirilmekle ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 24.04.2017 tarihli kararıyla ilk derece mahkemesinin kurduğu kişisel ilişkiye ilişkin 3 nolu bent hükümden çıkartılarak yerine “Müşterek çocuk ile baba arasında; her ayın 1 ve 3. haftası cumartesi günü sabah saat 10:00 dan akşam saat 18:00' e kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10:00'dan 15. günü akşam saat 18:00'a kadar, Temmuz ayında yatılı olacak şekilde” kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince verilen karar davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir....

            Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur. Örgüt soyut bir birleşme değildir, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki hakimdir. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Bu ilişki dolayısıyla örgüt, mensupları üzerinde hakimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu