Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilip hastaneye sevk edilerek yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuğun sağlığı için tehlike teşkil edip etmeyeceği yönünde rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi için ilk derece mahkemesinin kişisel ilişkiye yönelik 3. bendinin kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, gönderme kararı yönünden kesin, diğer yönlerden temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiş, bu karar davalı erkek tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 09.12.2019 tarih 2019/5101 Esas 2019/12013 Karar numaralı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, dosyanın ilk derece mahkemesine gitmesi üzerine ilk derece mahkemesince kişisel ilişki yönünden gerekli inceleme yapılmış sonucunda davalı baba ile çocuk arasında yatılı kişisel ilişki kurulmuş ve bu karar davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir....

    Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md. 181/1- 2). (1) Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. (2)Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK md. 324). Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır....

    Kabule göre de davalı baba ile çocuk arasında pazar günü saat 12' ye kadar kurulan kişisel ilişki de kişisel ilişkinin başlangıç ay ve gününün gösterilmeyerek infazda tereddüde yol açılması da doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının istinaf başvurusunun HMK 'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalının istinaf başvrusunun ise HMK 'nın 353/1- a maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kişisel ilişkiye yönelik 1 ve kişisel ilişki yönünden vekalet ücretine ilişkin 8 nolu bentlerinin kaldırılmasına, kararın diğer kısımlarının aynen muhafazasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile ANKARA BATI 3....

    yatılı olacak şekilde düzenlenmesinin anne ve çocuğun menfaatine olacağını belirterek, davanın reddine, iştirak nafakasının devamına, aksi halde iştirak nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, çocuk ile anne arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Nolu bentlerinin KALDIRILMASINA, HMK'nın 353/1- b-2. maddesi uyarınca dairemizce iştirak nafakası ve şahsi ilişkiye ilişkin olarak YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, 2- Velayeti anneye verilen çocuk ile davalı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Pazar günleri sabah 10.00 ile akşam 18.00 saatleri, dini bayramların 2. günü sabah 10.00 ile akşam 18.00 saatleri, her yıl babalar gününde sabah 10.00 ile akşam 18.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına, 3- Davacı vekilinin iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü kısmen reddi ile, dava tarihi olan 10/09/2019 tarihinden itibaren aylık 350,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- İlk derece mahkemesi kararının 9. bendinden sonra gelmek üzere yeni bir bent eklenerek, "Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden AAÜT gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin eklenmesine 5- Davalı tarafından yatılan 148.60...

    "İçtihat Metni" Reşit olmayanla cinsel ilişki, aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dini törenini yaptırmak ve çocuk düşürtmeye iştirak suçlarından sanık ..., aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dini törenini yapmak suçundan sanık ..., çocuk düşürtmek suçundan sanık ...'ın yapılan yargılamaları sonunda; ...'in atılı suçtan mahkûmiyetine, ...'ın atılı suçtan beraatine, ...'ın çocuk düşürtmeye iştirak suçundan beraatine, reşit olmayanla rızasıyla cinsel ilişki suçundan kamu davasının düşmesine, aralarında resmî evlenme olmaksızın evlenmenin dini törenini yapmak suçundan mahkûmiyetine dair Karabük 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 03.03.2009 gün ve 2006/586 Esas, 2009/152 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle dosya incelendi; Mağdurenin, soruşturma evresinde sanık ...'...

      HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A/1- Davalı-karşı davacının kendisi için talep ettiği tedbir nafakası, ortak çocuk Mert İlyas yönünden kişisel ilişki, ortak çocuklar Samet ile Ayşenur'un velayeti, bu çocuklar yönünden kişisel ilişki tesisine ve yine bu çocuklar yönünden iştirak nafakasına ilişkin istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1- B) bendinin ortak çocuk Samet'in velayetine ilişkin kısmının, 1- C) bendinin ortak çocuk Ayşenur'un velayeti yönünden, 1- D)-a bendinin ortak çocuk Samet ile anne arasındaki kişisel ilişki yönünden, 1- E) bendinin ortak çocuk Mert İlyas ile anne arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden alt bentleriyle beraber tamamen, 1- F) bendinin ortak çocuk Ayşenur ile baba arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden alt bentleriyle beraber tamamen, 1- G) bendinin ortak çocuk Samet lehine hükmedilen iştirak nafakasına ilişkin kısmının, 1- J) bendinin...

      Mahkemece; davacı karşı davalı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davalı karşı davacı erkeğin kusurlu bir davranışının ispat edilemediği gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile, tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....

      İlk derece mahkemesince velayeti anneye verilen tarafların müşterek çocuğu ile baba arasında "Tarafların müşterek çocuğu Ramazan Doruk ile davalı baba arasında, dini bayramların 3. günü saat 09:00'dan 17:00'ye kadar, her yıl sömestr tatilinin ikinci haftası Pazartesi saat 09:00'dan Pazar günü saat 17:00'ye kadar, her yıl yaz tatili 1 Temmuz günü saat 09:00'dan 31 Temmuz günü saat 17:00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına," şeklinde kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Kişisel ilişki kurulması çocuk ve baba için bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde; çocuk yönünden, ana ve baba sevgi ve ilgisinin yaşanması, ana ve babalık kimliğinin tanınması; ebeveynler yönünden ise, ana ve babalık duygularının tatmini esastır. Bu bakımdan; velayeti anneye verilen çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli, yeterli ve makul olmalıdır. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır....

      Bölge adliye mahkemesince davacı kadının kişisel ilişki süresi ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise diğer istinaf taleplerinin reddine karar verildiği ve reddedilen istinaf talepleri hakkında esastan ret kararı verilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, esastan reddedilen yönlerden yeniden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılamasını gerektirmediğinden hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        UYAP Entegrasyonu