Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında davacı için hükmedilen 200 TL yoksulluk, 100 TL iştirak nafakasının aradan geçen zamanda yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının 500 TL’ye, iştirak nafakasının 250 TL’ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı yargılamaya gelmemiş, cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 400 TL’ye, iştirak nafakasının 250 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmektedir. ......
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 750 TL'ye indirilmesine, eğitim giderinin kaldırılması ve indirilmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davası sonucunda, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ve eğitim giderinin kaldırılması, mümkün olmaması halinde indirilmesi talebine ilişkindir. Somut olayda, tarafların . 11.12.2013 tarihinde kesinleşen ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalıya bırakıldığı, çocuk için aylık 1.500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakanın 01.09.2015 tarihinden geçerli olmak üzere Üfe oranında artırılmasına karar verildiği görülmüştür. Eldeki dava ise 01.07.2014 tarihinde açılmıştır....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, manevi tazminat ve birleşen nafakanın azaltılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı vekili Av. ... 29.09.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.21.11.2016(Pzt.)...
400 TL iştirak nafakasının da 200 TL ye düşürülmesine karar verilmesini istemiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/809 Esas, 2018/74 Karar sayılı ilamıyla davacının nafakanın kaldırılması/ azaltılması talepli açılan davasında red kararı verildiğini, müşterek çocuk T1 için takdir edilen 5.000 TL nafakanın çocuğun özel eğitim ve sağlık giderleri için bile yetersiz kaldığını, davacının mali durumunda nafakanın indirilmesini talep edecek bir değişim yaşanmadığını, davacının adına kayıtlı mal varlığında artış olduğunu, 3 adet aracı bulunduğunu, şirket sahibi olduğunu, ayrıca ücret geliri de elde ettiğini, davacının sıklıkla seyahatler yaptığını ve tatillere gittiğini, davacının boşandıktan sonra 2014 yılında yeniden evlendiğini, davacının edindiği taşınmazları yeni eşi adına tescil ettirdiğini, davacı hakkındaki icra dosyalarının 5 yıl öncesine ait olduğunu, müvekkilinin çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için borçlandığını, borcunu ödeyemeyince hakkında icra takibi başlatıldığını bildirerek davanın reddine hükmedilmesini istediği, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama...
Aile Mahkemesinin 2017/809 Esas, 2018/74 Karar sayılı ilamıyla davacının nafakanın kaldırılması/ azaltılması talepli açılan davasında red kararı verildiğini, müşterek çocuk T1 için takdir edilen 5.000 TL nafakanın çocuğun özel eğitim ve sağlık giderleri için bile yetersiz kaldığını, davacının mali durumunda nafakanın indirilmesini talep edecek bir değişim yaşanmadığını, davacının adına kayıtlı mal varlığında artış olduğunu, 3 adet aracı bulunduğunu, şirket sahibi olduğunu, ayrıca ücret geliri de elde ettiğini, davacının sıklıkla seyahatler yaptığını ve tatillere gittiğini, davacının boşandıktan sonra 2014 yılında yeniden evlendiğini, davacının edindiği taşınmazları yeni eşi adına tescil ettirdiğini, davacı hakkındaki icra dosyalarının 5 yıl öncesine ait olduğunu, müvekkilinin çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için borçlandığını, borcunu ödeyemeyince hakkında icra takibi başlatıldığını bildirerek davanın reddine hükmedilmesini istediği, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile Şişli 1. Aile Mahkemesinin 2010/190 esas 2011/360 karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, protokol hükümleri uyarınca davalı eş lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ayrıca davalı adına 500,00 TL ek kredi kartı ödemesi yaptığını, emekli olduğunu, gelirinin azaldığını, yeniden evlendiğini, nafakanın gelirine oranla yüksek kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının 500,00 TL’ye, iştirak nafakasının 1.000,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2011/346 esas, 2011/795 karar sayılı ilamı ile aylık 325 TL iştirak nafakası, davalı Rabia için ise Karşıyaka 2. Aile Mahkemesi'nin 2011/1308 esas, 2012/519 karar sayılı ilamı ile aylık 150 TL yardım nafakası takdir edildiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davacının talebi, davalı B.B.için hükmedilen "iştirak" nafakasının kaldırılması veya azaltılması, davalı Rabia için ise hükmedilen "yardım" nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olmasına karşın mahkemece hüküm kısmının 1.bendinde yoksulluk nafakasına dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan, mahkeme gerekçesinde; öncelikle dava konusu talep yoksulluk nafakasının kaldırılması olarak nitelendirilmiş ancak devam eden cümlelerde ise hem yoksulluk hem iştirak nafakası düzenlemelerine dair bir takım açıklamalarda bulunulmuştur....