Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in müdürlüklerinin yok hükmünde olduğunun tespiti talebinin reddine, kayyum atanması talebinin şirket organı eksikliği olmaması nedeniyle reddine, davacıların ihtiyati tedbir talebi koşullarının dosya kapsamında oluşmamış olması ve müvekkillerinin malvarlıklarının uyuşmazlık konusu olmadığından reddine, tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili tarafından sunulan 04/02/2021 tarihli dilekçe ile asıl davada ... ve ... 'in ...Tic Ltd Şti'ndeki müdürlüklerinin yok hükmünde olduklarının tespitine dair ilk taleplerinden feragat ettiğine ilişkin dilekçesini sunmuş olduğu görüldü. Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir....

    Dava dışı site yönetimi yani 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında oluşturulan site yönetiminin kat malikleri için yapmış olduğu 26/06/2021 tarihli genel kurul toplantısında kat malikleri yönetim kurulunun 2 yıllığına ... Sitesi İşletme Kooperatifi yönetim kurulu tarafından oluşmasına karar verildi, yani kat malikleri yönetim kurulu ile işletme kooperatifi yönetim kurulu aynı kişilerden oluşmakta idi. Kat mülkiyeti site aidatı 65,00 TL'dir toplam 376 tane daire vardır, bu aidat yetmediği için işletme kooperatifinin gelirlerinden sürekli site yönetimine para aktarılır, davacının kendi döneminde de bu şekilde para aktarıldı ve site işletme kooperatifinin gelirlerinden sitenin genel masrafları karşılandı, çünkü kooperatifin fazla bir gideri yok, kira gelirleri var, başkaca bir geliri yok, dediğim gibi site aidatı asgari tutularak site işletmesi kooperatifinden gelen gelirlerle masraflar karşılanıyor....

      -2- 2017/2527-2018/1924 Dava, kat malikleri kurul kararının ve işletme projesinin iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, iptali istenen toplantının olağanüstü kat malikleri toplantısı olduğu ve davacının da toplantıya katıldığı, yok hükmünde veya mutlak butlanla batıl sayılacak kararlar alınmadığı, davanın süresinde açıldığı anlaşılmakla mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

        Mahkemece, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 20/9. maddesinin "İlçe başkanı ile ilçe yönetim kurulu ilçe kongresince seçilir" hükmünü içerdiği ve anılan hükmün emredici nitelikte bir hüküm olduğu, yönetim kurulu ve başkan ataması gerçekleştirdiği, ancak maddesine aykırı olduğu, merkez veya il yönetimine ilçe yönetim kurulu atamasına ilişkin kanunen tanınmış bir yetkinin bulunmadığı, kanunen tanınmayan bir yetkinin tüzük ile düzenlenemeyeceği, yasanın amir hükümlerinin, ancak yasama organı tarafından değiştirilebileceği, bu nedenle tüzüğün 42/D-2 maddesinin kendiliğinden geçersiz olduğu ve tüzük yerine doğrudan yasa maddesinin uygulanması gerektiği, Üst-hukuk normuna (Anayasa’ya veya yasaya) açıkça aykırı olan tüzüğün herhangi bir nedenle iptal edilemese dahi mutlaka yasanın uygulanacağı gerekçesiyle 2820 sayılı yasanın 121. maddesine yollamasıyla Türk Medeni Kanunu 75 maddesi gereğince yönetim kurulu, genel kurulu toplantıya çağırmazsa Sulh Hukuk Hakiminin üç üyeyi bu iş için kayyım...

          Evleri Site Yönetimine yönelik davanın ise KABULÜ İLE, 23/01/2011 tarihli genel kurul toplantısındaki yönetim planının değişikliklerinin iptaline, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerekçelere göre davacının kat maliki sıfatı ile dava açtığı, dava konusunun 23/01/2011 tarihli toplantının iptali olduğu gözetilerek iptali istenilen toplantının usul ve yasaya aykırı olduğunun tespiti ile davanın davalı site yönetimi açısından kabulüne, diğer davalı Tapu Müdürlüğü açısından ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı İ.. B..'ndan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalı E.....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, 24/03/2023 tarihli istinaf dilekçesinde: Kat malikleri kurulu kararlarının iptali için açılan davanın bekletici mesele yapılmamasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, Davacı site yönetimi yok hükmünde olduğundan ve davacı site yönetiminin tüzel kişiliği bulunmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, belirterek, Sonuç itibariyle: Yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı beyanda bulunmamıştır. DELİLLER : İstinaf incelemesine esas: Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar. ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, vekaletsiz iş görme nedenine dayalı olarak açılmış itirazın iptali davasıdır. HMK'nun 341/2 maddesinde "Miktar veya değeri 3.000,00- TL'yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....."...

            HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava hukuki niteliği itibarıyla müdürün azli ve tedbiren ticari Şirkete Kayyım Atanması talebine ilişkindir. Davacı vekilince açılan şirket müdürünün azli davasında tedbiren kayyım tayini talep edildiği ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın, davalı şirkete kayyım atanması talebi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; şirketlerde asıl olanın şirketin genel kurul veya yetkili olan organlar tarafından atanan temsilciler tarafından yönetilmesi olduğu, davalı şirketin hali hazırda yöneticisinin bulunduğu, organsız kalma gibi bir durumunun da söz konusu olmadığından ilk derece mahkemesinin kayyım atanması talebinin reddine ilişkin kararı da doğru olmuştur....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan davayı kabul ettiklerini, şirketin gayri faal durumda olduğunu, şuan gelirinin olmaması, resmi bilirkişi listesinden kayyım atanması halinde ücretini ödeyemeyecek durumda olması, davacı ve davalının kayyım atanacak kişi üzerinde uzlaşmış olması nedeniyle üzerinde uzlaşıldığı bildirilen kişinin kayyım olarak atanmasını, adli tıp raporuyla yokluğu iddia olunan müdürlüğün taklit imza ile oluştuğunun tespit edilmesi nedeniyle dava edilen müdürlüğün yok hükmünde sayılmasına karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava ile Asli Müdahale Talebinde bulanan ... Mad. İth. İhr. San. Ve Tic. A.Ş vekili talep dilekçesinde; Davalı şirketin ...'nin ... E....

                ın temyizi yönünden; Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde hakkında kayyım atanan maliklere ait taşınmazlar örnek olarak sayılmış ve dilekçenin sonuç kısmında mirasbırakanları hakkında ....Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/431-698 sayılı kayyım atanması hakkındaki kararın kaldırılması istenmiştir. Bu durumda kayyım atanan tüm taşınmazların dava konusu edildiği, hakkında hüküm kurulan taşınmazlar dışında kayyım atanması kararında 527, 533, 536, 537, 538 numaralı taşınmaz malikleri hakkında da kayyım atandığından bu parsel malikleri hakkındaki kayyımlık kararının da kaldırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                  edildiği açıkça görüleceğini, Faturalardaki detaylar incelendiğinde, site yönetimi ile ilgisi olmayan, site yönetimine hiçbir zaman verilmemiş veya teslim edilmemiş olan 10'dan fazla cep telefonunun müvekkil site yönetimine fatura edildiği görüleceğini, söz konusu cep telefonları ve aynı nitelikteki diğer kalemlerin hangi amaç ve saikle site yönetimine fatura edildiği mahkemece araştırılmadığını ve tespit edilmemiş olduğunu, cevap dilekçesinde ve beyan dilekçelerinde davanın her aşamasında ısrarla dile getirilmesine rağmen Mahkemece dikkate alınmamış hatta gerekçeli kararda davanın red edilmesi gerektiğine dair gerekçelerine değinilmemiş olduğunu, tehiri icra kararı verilerek davanın reddine karar verilmesini ve istinaf başvurularının kabul edilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu