Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır. ... Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; temsil kayyımı atanması istenilen şirketin ... Ticaret Sicil Müdürlüğünün ...sicil numarasına kayıtlı ve .... Ltd. Şti.' unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin Fatih/ İstanbul olduğu, şirketin son tescilini 22/04/2021 tarihinde yaptırdığı ve şirketin son yetkililerinin davacı ..., ... ile ... olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, limited şirketin yönetim ve temsil organı, yönetim kuruludur. Bu bağlamda, yönetim kurulu, şirketin amacına ve işletme konusuna giren işleri ve işlemleri şirket adına yapmaya yetkilidir. Yönetim kurulu, şirkete ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve şirketle ilgili belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır....

    TMK m. 403/3 ve 431 hükümlerinde vasinin atanmasına ilişkin hükümlerin, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanacağı; 6100 sayılı HMK’nın m. 382(2)-b-19 hükmünde vesayet işlemlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve m. 385 hükmünde de niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı düzenlenmiştir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzeni ile yakından ilğili bulunduğundan, mahkeme taleple bağlı olmaksızın kendiliğinden araştırma ilkesi gereği gerekli araştırmayı yaparak oluşacak sonuca göre bir karar vermek zorundadır. Somut olayda, dava kamulaştırmaya konu taşınmaz malikinin kimler ve nerede oldukları tespit edilemediğinden TMK 427. Madde kapsamında yönetim kayyımı atanması istemine ilişkindir. Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden; Batman 4....

    Mahkemece, site yönetim planının 634 sayılı Kanunun 73. maddesinde belirtilen amir hükümlere herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davacının hangi bağımsız bölümlere ilişkin hak sahibi veya maliki olduğunun belirtilmemiş olduğu ve bu şekilde ne kadar yatırım aidatının alındığı veya talep edildiğinin tespitini ispatlayamadığı, davacı tarafça dava konusu siteye ilişkin iddiasını ispatlayacak kayıt ve belgelerin sunulmamış olması gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı şirketler tarafından oluşturulan, site geçici yönetimi ve işletme projesinin iptali ile işletme projesi çerçevesinde ödenilen paraların yasal faizi ile birlikte tahsili talebinden ibarettir....

      Davalı taraf ihtara cevapta siteye herhangi bir hizmet sağlanmadığını belirttiklerini, faturalarda da çokça görevli çalıştırıldığı şeklinde gerçeğe aykırı düzenlendiklerini ve 2013’te davacı tarafa ödemelerin yapıldığını beyan etmişlerdir. Davacı tarafça Gülay Çağlı ile sözleşme imzalandığı iddiası ile ilgili Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi) 2015/316 Esas – 2017/231 Karar sayılı ilamında belirtilip kesinleştiği üzere sözleşmenin tek imza ile imzalandığı, tüm yönetim kurulu üyelerinin imzasının da bulunmadığı, bu sebeple sözleşmenin yok hükmünde olduğu, ayrıca sözleşmeye konu hizmetin de verilmediği tanık anlatımlarıyla sabit olduğu şeklinde kesinleşmiş kararın bulunduğu görülmüştür. Tarafları aynı olan ancak bonolara dayalı takip sebebiyle açılmış olan menfi tespit davasında da sözleşmenin yok hükmünde olduğu ve hizmetin verilmediği tespit edilmiştir. Dosyada yapılan incelme sonucunda dinlenen tanık beyanlarında da hizmetin verilmediği tespit edilmiştir....

      Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hakimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir. Ayrıca, somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tespiti cihetine gidilmelidir. Hakim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir....

        Hukuk Dairesi'nin 22/06/2021 tarihinde verdiği 2020/6304 Esas ve 2021/5302 Karar sayılı kararında çağrı yapılmaması durumunda yokluk yaptırımının uygulanacağını ifade ettiğini, yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07/07/2020 tarihinde verdiği 2017/2046 Esas ve 2020/527 Karar sayılı kararında çağrı yapılmaması durumunda yokluk yaptırımının uygulanacağının belirtildiğini, %50 pay sahibi ortağa çağrı yapılıp yapılmadığının ... celp edilen belgelerden anlaşılabildiğini, çağrı yapılmamış ise kurucu unsur olmadığını, kurucu unsur yok ise işlemin yok hükmünde olduğunu, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin İzmir 4....

          Ada yönetiminin hangi parseller üzerinde kurulu olduğu taraflara sorularak belirlendikten sonra tapu kaydının tapu müdürlüğünden, 3-Davaya konu işletme projesinin davacılara hangi tarihte tebliğ edildiği ve davacılar tarafından işletme projesine hangi tarihte itiraz edildiğine dair tüm evrakın taraflardan, 4-Davacılar tarafından işletme projesine yapılan itirazın kat malikleri kurul kararında görüşülüp görüşülmediği, görüşülmüş ise buna dair kat malikleri kurul kararının ve 13.01.2013 tarihli kat malikleri kurul kararı ile hazırun cetvelinin yönetimden, Getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yöneticiden toplantı talebi ve haberi olmaksızın yöneticiden bağımsız kendi aralarında usulsüz olarak toplantı düzenlediklerini, yönetici seçmeleri ve diğer karaları almalarının yok hükmünde olduğunu, öncelikle davanın karşı tarafın dava ehliyetine, dava husumeti yokluğu ve dav atakip yetkisine sahip olmaması sebebiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine, davacı tarafın KMK'nun 32.maddesi uyarınca hukuki yararı bulunmadığı sebebiyle reddine, KMK'nun 36 ve 33 maddesi uyarınca defter ve belgelerin yeni yönetime tesliminin sağlanması hususunda mahkemeye yasayla verilmiş bir görev ve yetki olmadığı gerekçesi ile davannı reddine, müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Samsun 1....

            in müdürlüklerinin yok hükmünde olduğunun tespiti talebinin reddine, kayyum atanması talebinin şirket organı eksikliği olmaması nedeniyle reddine, davacıların ihtiyati tedbir talebi koşullarının dosya kapsamında oluşmamış olması ve müvekkillerinin malvarlıklarının uyuşmazlık konusu olmadığından reddine, tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili tarafından sunulan 04/02/2021 tarihli dilekçe ile asıl davada ... ve ... 'in ...Tic Ltd Şti'ndeki müdürlüklerinin yok hükmünde olduklarının tespitine dair ilk taleplerinden feragat ettiğine ilişkin dilekçesini sunmuş olduğu görüldü. Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir....

              in müdürlüklerinin yok hükmünde olduğunun tespiti talebinin reddine, kayyum atanması talebinin şirket organı eksikliği olmaması nedeniyle reddine, davacıların ihtiyati tedbir talebi koşullarının dosya kapsamında oluşmamış olması ve müvekkillerinin malvarlıklarının uyuşmazlık konusu olmadığından reddine, tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili tarafından sunulan 04/02/2021 tarihli dilekçe ile asıl davada ... ve ... 'in ...Tic Ltd Şti'ndeki müdürlüklerinin yok hükmünde olduklarının tespitine dair ilk taleplerinden feragat ettiğine ilişkin dilekçesini sunmuş olduğu görüldü. Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir....

                UYAP Entegrasyonu