Hatların Yeraltına Alınma İşi” nedeniyle hesaplanan eksik işçilik tutarı üzerinden prim borcu ve gecikme zammı hesaplanarak davacı şirkete tebliğ edilmiş ve yapılan itizarın Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonunca reddi üzerine eldeki dava açılmıştır....
Bunun üzerine Kurum tarafından davacıya gönderilen 19.4.2007 tarihli yazıda, eksik işçilik bildirimi bulunmamakla birlikte ödenmeyen prim borcunun 32.895,83 TL, ödenmeyen işsizlik sigortası prim borcunun 1.710,65 TL olduğunun bildirildiği ve eldeki davanın bunun üzerine açıldığı anlaşılmıştır.Kurumun 25.7.2008 tarihli yazısına göre; davacının prim borçlarını 5510 sayılı Yasa'nın geçici 24. Maddesi kapsamında yapılandırıldığı bildirilmekle birlikte ödeme durumu araştırılmamıştır. Öncelikle eldeki davada, dava konusu prim borcunun, eksik işçilik nedeniyle resen tahakkuk ettirilen prim borcunu da kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi gerekmektedir.506 Sayılı Yasa'nın 79. Maddesinin 7. bendinde, “İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz tahsilatı, durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabilir....
Bilirkişi raporunda belirlenen işçilik oranı yapılan işin niteliğine göre makul olup Mahkemece, öncelikle davalı Kurumdan belirlenen fark işçilik bedelinin kuruma ödenip ödenmediği sorulmalı, uyuşmazlık konusu faturalar malzemeli işçilik faturası olarak değerlendirilerek, buna göre tahakkuk oluşturulup, ödenmesi veya iadesi gereken prim borcu belirlenerek sonucuna göre infaza uygun karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, Mahkemece, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İdare Mahkemesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; 30.671,40 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem bakımından: dosyada mevcut evrakta yapılan incelemede ücret bordrosundaki brüt maaş ile SGK'ya bildirimi yapılan sigorta primine esas kazanç arasında farklar olduğu, ücret bordrosunda özel kesinti yapıldığı, yapılan kesintinin nedeni hususunda Kuruma belge sunulmadığı, kesinti yapılan dönemlerde brüt ücretten kesintiler düşüldükten sonra sigorta primine esas kazanç bildiriminde bulunulduğu, buna karşın özel kesintiler kadar işçilik giderinin yasal defterlere eksik işlendiği, dolayısıyla bu dönemler için bu aylara ait fark prim kadar aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresinde verilmediği, toplam 18 ay kesinti nedeniyle eksik bildirimde bulunulduğu, örneğin Eylül 2011 ayı için brüt ücret 1.300,00 TL iken bunun hizmet listesi belgesinde 1.282,67 TL olarak gösterildiği, bunun kurum açısından eksik prim tahsilatı anlamına geldiği, bu bakımdan...
Dava konusu, işlem ve yasal dayanaklara ait açıklamalardan sonra, somut olayda ise, mahkemenin, davaya konu ve işin yasal bitim süresi olan 31/12/1999 tarihine kadar olan sürede, işle ilgili ve işin niteliğine göre Kuruma bildirilmesi gereken işçilik oranının ne olduğu, Kurumun tahakkuka esas aldığı %7,5 işçilik oranının uygun olup olmadığı kısaca fark prim tahakkukuna ilişkin Kurum işleminin yöntemince denetlenip sonuçta fark prim+gecikme zammı tahakkuk işlemi yönünden bir karar verilmesi gerekirken dava konusu olmayan ve taraflarca kabul edilen sözkonusu iş nedeni ile 2000 yılı l.ay ile 5.aylara ait işçilik bildirimlerine esas SPEK toplamı olan 29.607,55 TL'nin Kurumdan tahsiline karar verildiği ortadadır....
E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçinin prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı, davalı şirketin kağıthane müdürü olarak çalışmıştır. Davalı işverence şube müdürlerine prim ödemesi yapıldığı dosya içindeki bilgi ve belgelerle sabittir. Davacı 2010 ve 2011 yılı için hiç prim ödenmediğini önceki yıllarda ise eksik ödeme yapıldığını ileri sürmektedir. Davalı işyerinde prim ödemesinin ne şekilde yapıldığına ilişkin bir belge ibraz edilmemiştir. Davalı işveren prim ödemesi yapılırken net kardan şüpheli alacaklar düşülerek performansa göre prim ödemesi yaptığını savunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 3 seçenekli olarak hesaplama yapılmıştır....
ancak 2014 yılı 12 aylık dönem için toplam 14.194 USD, 2015 yılı hazirana kadar olan 6 aylık dönem için de 6.635 USD olmak üzere toplam 20.829 USD prim alacağının müvekkile ödenmediğini, prim alacağına ilişkin belge ve hesaplamalar ile davalı şirketle müvekkili arasındaki yazışmaların dilekçe ekinde sunulduğunu belirterek 20.289 USD karşılığı 62.487 TL prim alacağının 08.08.2015 tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte ve ödenmeyen işçilik alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-lira) iş bu % 9 işçilik oranının uygulanmasıyla bulunacak işin yürütümü için gerekli en az işçilik miktarından, işverence Kuruma bildirilen prime esas kazancın indirilmesiyle saptanacak eksik işçilik tutarına göre davacı işverenin kuruma karşı sorumlu bulunduğu prim ve gecikme zammının hesaplanması suretiyle dava konusu istemin irdelenmesi gerekirken eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 7.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tarafından inşa edilen kısma ait SGK'na bildirilmesi gereken asgari işçilik miktarı ve ödenmesi gereken prim hesaplanmış olup, ...903,29-TL prim ile ...530,27-TL gecikme zammı olmak üzere 31.433,56-TL fazla ödeme yapıldığı ortaya çıktığı, tüm inşaat için bildirilmesi gereken asgari işçilik miktarının hesaplandığına ilişkin bilgi veya belge dosyada olmadığı ve işveren davalı kooperatifinin tüm inşaat işçiliğinden müteselsilen sorumlu olduğu için davacı taraf için fazla hesaplanıp tahsil edilen prim ve gecikme zammı toplamı olan 31.433,56-TL'nin davalı kooperatif tarafından davacı ... İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti.'ne ödenmesi gerektiğini rapor etmiştir. Bilirkişi Mustafa Bayram Mısır'ın raporuna göre; Farklı görüş yazdığımız...'...
Davalı taraf; davalı şirkette aylık düzenli bir prim ödeme sistemi bulunmadığını, primin kişiye özgü ve performansa dayalı olduğu durumlarda prim alacağının varlığının kabul edilemeyeceğini ve davacının prim alacağının bulunmadığını beyan etmiştir. Somut olayda, gerek davacı gerekse davalı tanık anlatımında, işyerinde prim ödemesi yapıldığının ve prim ödemesinin nasıl yapıldığının kayıtlar ile sabit olduğunun belirtildiği, ancak prim ödemelerinin ne şekilde yapıldığı, prim ödeme kriterlerine ve prim ödemelerinde tutturulması ön görülen hedeflere ilişkin kayıt ve belgeler dosya içerisine getirtilmemiştir. Ayrıca hükme esas bilirkişi raporunda davacının 2016 ve 2017 yılı Mayıs aylarında ödeme kayıtlarına göre prim ödemesi yapıldığı değerlendirilmişse de, bu dönemlere ilişkin ücret bordroları bulunmadığından ne kadar pirim ödemesi yapıldığının da tespit edilemediği anlaşılmaktadır....