WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yer aldığı belirtilerek, davalı aile reisi ve eşinin hak sahibi yapılmadan kargir ev ve hisseli bahçeye sahip olması nedeniyle Bayındırlık ve İskanlığının teftiş heyeti hak sahipliğinin iptali edilmesi gerektiği kanaatine varıldığını, 5543 sayılı İskan Kanunun 3/ç bendinde; “Göçebe” kimlere denildiği tanımlanmış, Yeni İskan Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 7....

nun org çalarak eşlik ettiği orkestrada ... ve ... isimli sanatçıların canlı olarak ... ve ... isimli müzik eserlerini seslendirdikleri belirlenmesine karşın, suça konu müzik eserlerinin hak sahibi olan gerçek ve tüzel kişilerin tespitinin yapılmadığı anlaşılmakla, öncelikle suça konu müzik eserlerinin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin kim olduğu belirlenerek TCK'nun 75/1. maddesi uyarınca 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahipliği belgeleri sunan şikayetçi ... meslek birliğinin hak sahipliğinin hukuken geçerli olup olmadığı husususun tespit edilmesi, hak sahibi olduğunun tespiti durumunda ise suça konu bu müzik eserlerini sahnede canlı olarak icra eden kişilerin olay tarihinde sanığın işlettiği iş yerinde şarkı söylemek üzere iş yeri sahibi ile sözleşme yapıp yapmadığı, bu eserlerin işletme sahibi mi yoksa bizzat icra eden kişi tarafından mı belirlendiğinin tespiti ile söz konusu eserleri icra etmesi için canlı müziği icra eden kişi veya kişilerin hak sahipleri...

    in uzun vadeli sigorta kolundan aylık almakta olduğu iddia edilmiş olmakla, A) Söz konusu durumun yaşlılık aylığına hak kazanmak suretiyle mi; yoksa maluliyetten kaynaklı mı olduğu belirlenmesi, B) Var ise uzun vadeli sigorta kolundan bağlandığı tespit edilen aylığa ilişkin tahsis dosyasının temini, C) Ayrıca iş bu dava konusu olay nedeniyle kısa vadeli sigorta kolu içerisinde yer alan iş kazası sigorta kolundan bağlanan gelir ile aylığın birleşmesi nedeniyle 5510 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesi kapsamında işlem yapılı yapılmadığı, yapılmış ise iş kazası sigorta kolundan bağlanan gelirin indirilip indirilmediği, indirilmiş ise tamdan ödenen gelirin fiili ödeme miktarı ile gelirlerin birleştiği tarih itibariyle iş kazası sigorta kolundan bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin tespitinin, SGK'dan sorularak cevabi yazıların dosyaya eklenmesi, Bu itibarla sözü geçen eksiklik giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yurtdışında çalıştığı süreler gözetilerek bağlanan kısmi aylığın, Türkiye’deki çalışmaları esas alınarak tam aylığa dönüştürülmesi ve fark aylıkların yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava dilekçesinde, tam aylık talebinin 22.09.2006 tarihi olduğu yazılı olduğu gözetildiğinde, belirtilen tarihi takip eden aybaşı olan 01.10.2006 tarihinden itibaren tam aylığa karar verilmesi gerekirken, 22.09.2006 tarihinden itibaren tam aylığa karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

        kazanacağını, davacının müracaat tarihi itibariyle, 50 yaş 1 ay 23 gün, 32 yıl 1 ay hizmet yılı, 11477 prim gün sayısı bulunduğunu, buna göre emeklilik için aranan şartları yerine getirerek yaşlılık aylığına hak kazandığını belirterek, 3 yıl 10 ay 15 günlük fiili hizmet zammı süresinin hizmet başlangıç tarihinden ve emeklilik yaş haddinden indirilerek davacının müracaat tarihini izleyen ay başı olan 01/10/2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, biriken aylıkların 01/10/2016 tarihi başlangıç kabul edilerek, her bir aylık için aylığa hak kazanılan tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davacı, vergi, oda ve sicil kaydı bulunmayan Kurumca sigortalı olarak kabul edilmeyen 31.5.1989-16.6.1993 tarihleri arası bağkur sigortalılığının, 1.8.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, Mahkemece, davanın kabulüne denilerek, Kurumun kabulünde olan ve davacının hukuki yararının bulunmadığı 10.4.1989-31.5.1989 ve 16.6.1993-31.12.1996 tarihleri arasındaki süreler kabul edilip, prim gün sayısına dahil edilerek 20.7.2014 tarihinden itibaren aylığa hak kazandığının tespitine karar verilerek kendi içerisinde çelişkili karar oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, hükmün infazında tereddüt oluşturmayacak şekilde davalı Kurumun kabulünde olan sigortalılık süreleri tereddüte meydan vermeyecek şekilde belirlenerek, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık durumu ve tahsis koşulları irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir....

          yoluyla mülkiyet elde etmeye çalıştığını, davacının dava konusu olan tasarımın kendisine ait olduğunu ispat edemediğini, davacının davasına karşı hak düşürücü itirazında bulunduğunu, davayı kabul etmemek kaydıyla davacının konu hakkında yıllarca sessiz kalıp sonradan hak iddia ettiğini ve dinlenebilirliğinin mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacı, 2510 Sayılı İskan Kanununa göre Mahalli İskan Komisyonunun 22.12.1992 tarih bila sayılı kararı ile davalıların hak sahipliğine karar verilmesi üzerine dava konusu 2550 parsel sayılı taşınmazın 12.04.2006 tarihinde davalılara tahsis ve temlik edildiğini, aile temsilcisi ...’ın 26.04.1997 tarih 73 sayılı Mahalli İskan Komisyonu kararı ile ebeveyni ile birlikte topraklandırıldığının tespiti üzerine 05.12.2012 tarih 2012/724 sayılı Mahalli İskan Komisyonu kararı ile hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, adı geçenin bu karara karşı idare mahkemesinde açtığı iptal davanın reddine karar verilip kesinleştiğini ileri sürerek dava konusu 2550 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile her türlü takyidattan ari olarak Hazine adına tescilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın iptali için idare mahkemesinde açılan davanın retle sonuçlandığı, davalılar adına olan sicil kaydının dayanaksız...

              Davacı, 17/08/1999 ve 12/11/1999 tarihlerinde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle 7269 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalıya 390 ada 1 sayılı parseldeki 3 no'lu bağımsız bölümün tahsis edilerek 17/10/2001 tarihinde teslim edildiğini, ancak davalının aynı yerde ikinci sağlam konutunun bulunduğunun anlaşılması üzerine hak sahipliğinin 19/01/2009 tarihli komisyon kararı ile iptal edildiğini, çekişmeli bağımsız bölümün teslim edildiği 17/10/2001 tarihi ile hak sahipliğinin iptali sonucu iade tarihi olan 03/02/2009 tarihleri arasındaki dönem için toplam kira bedelinin tespit edilmesini istemiş, 20/09/2011 tarihli açıklama dilekçesi ile 17/10/2001-03/02/2009 tarihleri arasındaki dönem için 15.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini istemiş, 02/07/2013 tarihli dilekçesi ile ecrimisil isteğini 24.470,00 TL'ye ıslah etmiştir....

                S O N U Ç : Hükmün 1. bendinde yer alan, " Ve Kurumca tahakkuk ettirilen borcun davacı tarafından ödenmesi halinde kısmi yaşlılık aylığının tam aylığa çevrilmesi " cümlesinin tamamen silinerek hüküm fıkrasından çıkartılmasına hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu