Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Fikir ve Sanat Eserlerinin kayıt ve tescilinin kurucu değil ,hak sahipliğinin ispatı için delil niteliğinde olduğu,katılan şirketin şikayet süresi içinde hak sahipliği belgelerini ibraz ettiği anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....
Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.'' Şeklindeki düzenleme karşısında; Dava konusu eserlerle ilğili hak sahipliğinin devraldığını gösteren belğelerin yasaal süresi içerisinde sunulmadığı anlaşılmakla, müşteki vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ... vekili 184 ada 7 parselin ifrazı ile oluşan 922 parsel sayılı taşınmazın hak sahipleri belirlendikten sonra 2/B olarak Hazine adına askıya çıkarılması gereken yerlerden olduğunu, ancak ölçüm ve askı işlemlerinin yapılmadığını ileri sürerek kadastro tespitinin yapılarak mülkiyetin Hazineye hak sahipliğinin ise davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 15.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davalılar vekilleri ayrı ayrı, mirasçının terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açamayacağını, mirasçının iştirak halindeki pay üzerinde tasarrufta bulunma yetkisinin bulunmadığını, bu sebeple davanın aktif husumetten reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre; davacının murisinden intikal eden 21,5 payın, davalı şirket pay defterine 01.03.2010 tarihinde kaydedildiği, böylece davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı şirkete ortak olan davacının murisinin, ölümü nedeniyle, davacı mirasçının murisinden intikal eden, pay sahipliğinin tespiti istemine ilişkin olup, mümeyyiz davalı ...'e, mirasçı sıfatıyla değil davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğundan bahisle husumet yöneltilmiştir. Zira, dosyaya ibraz edilen muris ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2015/341ESAS - 2020/69 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçeside özetle ; " Davacı tarafın beyanlarını kabul etmiyoruz. İş bu davası usul ve yasaya aykırıdır. Yetkiye yönelik itirazımız vardır. Dava yetkili Mahkemede açılmamıştır. Davaya konu işlemi yapan yetkili yer Genel Müdürlük adına İstanbul İl Müdürlüğüdür. Davanın İstanbul Mahkemelerinde açılması gerekmektedir. Bu nedenle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacı tarafın 27.04.2010 tarih ve 6633627 sayılı dilekçesi ile tarafına malül aylığı bağlanmasını talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2015/341ESAS - 2020/69 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçeside özetle ; " Davacı tarafın beyanlarını kabul etmiyoruz. İş bu davası usul ve yasaya aykırıdır. Yetkiye yönelik itirazımız vardır. Dava yetkili Mahkemede açılmamıştır. Davaya konu işlemi yapan yetkili yer Genel Müdürlük adına İstanbul İl Müdürlüğüdür. Davanın İstanbul Mahkemelerinde açılması gerekmektedir. Bu nedenle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacı tarafın 27.04.2010 tarih ve 6633627 sayılı dilekçesi ile tarafına malül aylığı bağlanmasını talep etmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle, mahkemece, hükümde hak sahiplerinin kimler olduğu belirtilmemiş ise de, Kurumca, gelir bağlanması aşamasında hak sahiplerinin belirlenmesinin mümkün bulunmasına göre, hükmü temyiz eden davalı .... vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ç..’nin bağımsız malik olduğunu, 5 parsel sayılı taşınmazda bağımsız malik olduğunu, davacıların murislerinin ölümünden sonra kira bedeli ödemediklerini, bunun üzerine 29/11/2010 tarihinde İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2010/13657 Esas, 2010/13658 Esas sayılı iki ayrı icra takibi başlatıldığını, davacılardan S.. K..’nın evin ikinci katını boşaltırken, birinci kattaki davacılardan U.. K..’nın işgale devam ettiğini, davadaki iddiaların yersiz olduğunu, hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .................'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmayıp evvelce açılmış davaya 14.4.1993 tarihli vekaletname ile girildiği anlaşılmakla, bu tarihte yürürlükte bulunan ve 2.5.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4667 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önceki Avukatlık Kanununun 163/son maddesi uyarınca o tarihte yürürlükte bulunan AAÜT'nin hükümlerine göre ve sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarihteki dava değeri üzerinden, davalıların murislerinin hissesi de gözetilerek davacının hak ettiği ücret yönünden hesaplama yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine,2.bentte açıklanan nedenle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 1.125.00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 9.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlçesinde 1975 yılında meydana gelen deprem nedeniyle davacı ve davalılardan ...’ın 7269 sayılı Kanun ve bu kanun kapsamında çıkartılan “Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre hak sahibi oldukları anlaşılmaktadır. Ancak davacıya ve davalıya bu hak sahipliği kapsamında hangi taşınmaz ya da taşınmazların tahsis edildiği, davacıya dava konusu taşınmaz üzerindeki hak sahipliğinin idarece iptaline ve davalılardan ... adına tesciline dayanak teşkil eden Güldiken Köyünde tahsis yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa hangi taşınmazın tahsis edildiği hususların ilgili kurumlardan araştırılması, ... 2. İdare Mahkemesi'nin 2006/479 Esas, 2007/1839 Karar sayılı dosyası ile ......