II-CEVAP: Davalı vekili, 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesinde öngörülen fiili hizmet zammı süreleri sigortalının hem prim ödeme gün sayısına hem de sigortalılık süresine eklendiği, yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarını belirleyen 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin B ve C bentlerine göre 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık süresi tespit edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, buna göre 23.05.2002 tarihine kadar geçen fiili hizmet zammı süreleri de sigortalılık sürelerine ilave edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, 23.05.2002 tarihi itibariyle 13 yıl 10 ay 8 gün sigortalılık süresi, bu süreye 2 yıl 8 ay 3 gün fiili hizmet zammının eklenmesi ile bu defa 16 yıl 6 ay 10 gün sigortalılık süresinin bulunduğu, geçici 81-B/b fıkrasında öngörülen 25 yıl sigortalılık süresi, 49 yaş ve 5300 prim gün sayısı koşulunun yerine getirmesi halinde tarafına yaşlılık aylığı bağlanabileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davanın temel yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 68. maddesi olup hak sahibi kız çocukları yönünden maddenin (I) numaralı bendinde aylık bağlama koşulları, (VI) numaralı bendinde aylık kesme nedenleri açıklanmış, (VI) numaralı bentte, sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıkların, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya, buralardan gelir veya aylık almaya başlamaları veya evlenmeleri durumunda kesileceği belirtilmiş, anılan Kanuna, 09.07.2005 günü yürürlüğe giren 5386 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen geçici 91. maddede de, 06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıkların; bunların evlenmeleri, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları hariç olmak üzere geri alınmayacağı, bunlardan, yukarıda belirtilen haller haricindeki nedenlerle gelir veya aylıkları kesilen veya durdurulan kız çocuklarının gelir ve aylıklarının, kesme veya durdurma tarihi itibarıyla...
Sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 12. maddesinde sigortalının iş kazası sonucu ölümü halinde hak sahiplerine gelir bağlanacağı, bildirilmiş 506 sayılı Yasa'nın 24. maddesinde " geçimi sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen ana ve babasına" ibareleri 29.7.2003 tarihli 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa'nın 35. maddesi ile değiştirilerek " sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Yasa'ya göre bağlanan aylık hariç olmak üzere bunlardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına" ibareleri getirilmiştir. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 34. maddesinde ise hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/ veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya...
İş Mahkemesi Dava, aylığa hak kazandığının ve birikmiş aylıklarının ödenmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut davada; davacı 07.03.2016 tarihli tahsis talebine istinaden aylığa hak kazandığının ve birikmiş aylıklarının tahsilini talep etmiştir....
İş Mahkemesi Dava, aylığa hak kazandığının ve birikmiş aylıklarının ödenmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut davada; davacı 07.03.2016 tarihli tahsis talebine istinaden aylığa hak kazandığının ve birikmiş aylıklarının tahsilini talep etmiştir....
veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşer.” hükmü düzenlenmiştir....
hak kazanamadığını beyan ederek, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini savunmuştur....
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. 1479 sayılı Yasanın 42. maddesinde, “Sigortalının ölümü halinde, hak sahibi kimselerine bağlanacak aylığın saptanmasında, … d) (Değişik: 25/8/1999 - 4447/30 md.)...
göre davacıya bağlanması gereken ölüm aylığı tutarının belirlenmesi yoluna gidilmelidir....
Somut olayda; davacı murisinin 170 gün SSK ve 510 gün Emekli Sandığı hizmeti olduğu, 23.7.1999 tarihinde ölümü üzerine hak sahiplerine 1.3.2003 tarihinden itibaren Emekli Sandığından 680/10100 oranında kısmi aylık bağlandığı, davacının 1.120 gün borçlanıp kısmi aylığını tam aylığa dönüştürmek istediği, ancak Kurum tarafından davacı murisinin ölüm tarihinde yürürlükte olan ve murisin tabi olduğu 5434 sayılı Kanun hükümleri ile aylık bağlandığı, aylık bağlama tarihinde yürürlükte olan kanun hükümleri uyarınca davacının aylığının tam aylığa çevrilmesi için 10 yıllık hizmet süresinin şart olduğu, bu itibarla tam aylık talebinin kabul edilebilmesi için 8 yıl 1 ay 10 günlük sürenin borçlanma yoluyla ihyası gerektiğini belirtmiştir....