Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın kabulüne karar verilmiştir....

    Mahkemece davacının işi gereği yazdığı kitabın eser sahipliğinin davalı şirkete ait olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmişse de; dosya içinde bulunan sözleşmelerde davacının aylık ücreti karşılığında yapacağı tanımlanmış olup, bu tanımın içinde davacının kitap yazma gibi bir görevinden söz edilmemiştir. Yine dosyada bulunan ve davacının da isminin yazılı olduğu kitapta başka öğretmenlerin de katkısıyla eser oluşturulduğu anlaşılmaktadır. O halde davaya konu eserin 5846 sayılı Kanun'un 18 inci maddede belirtilen davacının görevini yerine getirirken meydana getirdiği eser kapsamında olmadığı, ve taraflar arasındaki sözleşmedeki "Okul Yönetimince verilen görevleri yapmayı itirazsız olarak kabul eder" kapsamında da olmadığı anlaşılmakla söz konusu kitabın eser sahipliğinin davalıya ait olmadığının kabulü gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Katılanlar vekilinin temyiz isteğinden feragat yetkisinin bulunup bulunmadığının tespiti için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09.12.2014 tarihinde yazılan yazının gereğinin yerine getirilmemesi, hak sahipliğinin ispatlanamaması ve temyizden feragat edilmesi karşısında temyiz isteğinin CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİ, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, 3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu çerçevesinde davalı adına tescil edilen taşınmazın 2003-2004 ve 2005 yılları borç taksitleri ödenmediğinden davalının hak sahipliğinin iptal edilmesi nedeniyle kullandığı döneme yönelik haksız işgal tazminatının tahsiline ilişkindir. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'ne ait olduğundan dosyanın görevli Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, davacıların murislerinin baba adının tapuda "..." olarak yazıldığı ileri sürülerek yanlış yazılan ismin "..." olarak değiştirilmesi isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın çekişmesiz yargı işlerini düzenleyen 378. maddesinde "ç) Eşya hukukundaki çekişmesiz yargı işleri: 1) Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması." düzenlemesi getirilmiştir. Davada Tapu Müdürlüğü ilgili sıfatıyla taraf olarak gösterilmiştir. Çekişmesiz yargı işi niteliğindeki uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... ... 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği miktarın belirlenmesi için bir gerçek zarar hesabının yapılması zorunludur. Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması kaçınılmazdır. 6098 sayılı Yasası’nın 54 ve 55. maddelerindeki düzenlemeler dikkate alınarak, sigortalı sürekli göremez duruma gelmişse bedensel zarar hesabı, sigortalı ölmüş ise hak sahipleri için destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmalıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Kurum sigortalısı Abdullah Dündar'ın 07.08.2011 tarihinde geçirdiği kazası sonucu yaralandığı, Kurum tarafından sigortalıya 175.002,65 TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, 4.377,60 TL geçici göremezlik ödeneği ödendiği, 1.979,85 TL hastane masrafı yapıldığı, İstanbul 22....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi,...İş Mahkemesi ile ... Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacı sigorta şirketinin Kurumsal Emniyeti Suistimal Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan sigortalısının zararını ödediğinden bahisle sigortalıyı zarara uğratan akdiyle bağlı çalışandan ödenen tutarın rücuen tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince,dava dışı sigortalı şirket ile davalı arasında akdi bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İş Mahkemesince, davacı ile davalı arasında işçi işvereb ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

              ın sevk ve idaresindeki ....plakalı aracın İpekyolunu takiben Adliye istikametine seyri sırasında aynı istikamette seyir halinde olan murislerinin sürücüsü olduğu ... plakalı aracın yolun sağında durduğu ve murislerinin araçtan inerek bagaj kapağını açtığı ve davalı sürücünün çarpması neticesinde murislerinin vefat ettiği belirtilerek, murislerinin ölümü nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir....

                HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Davacılar tarafından davalı T9 sevk ve idaresindeki 34 XX 298 plakalı aracın İpekyolunu takiben Adliye istikametine seyri sırasında aynı istikamette seyir halinde olan murislerinin sürücüsü olduğu 34 XX 991 plakalı aracın yolun sağında durduğu ve murislerinin araçtan inerek bagaj kapağını açtığı ve davalı sürücünün çarpması neticesinde murislerinin vefat ettiği belirtilerek, murislerinin ölümü nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir....

                Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; sigortalı ...'ın meslek hastalığı maluliyetinin %57 oranından %73'e arttığı, davacı sigortalının dava açıldıktan sonra 21.05.2012 tarihinde vefat ettiği, bu terihten sonra davayı sigortalının murislerinin takip ettiği, meslek hastalığının oluşumunda %95,72 oranında davalı işverenlik kusurunun, %4,28 oranında da kaçınılmazlık faktörünün etkili olduğu anlaşılmıştır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu