"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, Bakanlıkça tespit edilen iş kolu müvekkilimin ağırlıklı olarak yapmış olduğu hizmet türleri ve faaliyetlerini kapsamadığını müvekkil firmanın iş yerlerinde çalışan sayıları tespit edilerek yapılan faaliyetlerin yeniden belirlenmesi ve iş kolunun buna göre tespitine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
A.Ş. arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde, iş kolu tespiti kararına kadar olan dönem için, muvazaa olgusu konusundaki istikrar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınmalı ve bu döneme ait davacının istekleri, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu kabul edilerek değerlendirilmelidir. Diğer taraftan, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu dönemle ilgili olarak, davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması için, taraf sendikaya üye olması ve üyeliğin işverene bildirilmesi veya dayanışma aidatı kesilmesini talep etmesi gereklidir. Davacı taraf, bu şartların gerçekleştiğini iddia ve ispat etmediğinden, davacının, davalı şirketin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması mümkün değildir....
A.Ş. arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde, iş kolu tespiti kararına kadar olan dönem için, muvazaa olgusu konusundaki istikrar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınmalı ve bu döneme ait davacının istekleri, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu kabul edilerek değerlendirilmelidir. Diğer taraftan, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu dönemle ilgili olarak, davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması için, taraf sendikaya üye olması ve üyeliğin işverene bildirilmesi veya dayanışma aidatı kesilmesini talep etmesi gereklidir. Davacı taraf, bu şartların gerçekleştiğini iddia ve ispat etmediğinden, davacının, davalı şirketin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması mümkün değildir....
A.Ş. arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde, iş kolu tespiti kararına kadar olan dönem için, muvazaa olgusu konusundaki istikrar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınmalı ve bu döneme ait davacının istekleri, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu kabul edilerek değerlendirilmelidir. Diğer taraftan, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu dönemle ilgili olarak, davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması için, taraf sendikaya üye olması ve üyeliğin işverene bildirilmesi veya dayanışma aidatı kesilmesini talep etmesi gereklidir. Davacı taraf, bu şartların gerçekleştiğini iddia ve ispat etmediğinden, davacının, davalı şirketin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması mümkün değildir....
İnceleme konusu karar, iş kolu tespiti isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 9.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı Tüm-Ka İş Sendikası vekili, davacı tarafın aynı davada hem iş kolu tespiti istediğini, hem de çoğunluk tespitine itiraz ettiğini, davacının bu iki talebinin iki ayrı dava konusu olduğunu, çoğunluk tespitine itiraz davasının Kocaeli İş Mahkemelerinde, iş kolu tespitine ilişkin talebin ise Gebze İş Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, iş kolu tespiti ile ilgili T.C. ....na başvurmadan mahkemede tespit istenemeyeceğini belirtirken, davalı T.C. .... vekili kuruma ait kayıtların incelenmesinden işveren tarafından 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gereğince söz konusu işyerinde yapılan işin hangi iş koluna girdiğine ilişkin herhangi bir iş kolu tespit başvurusunda bulunulmadığının tespit edildiğini, kurum tarafından Tümka İş Sendikasına yazılan 15/11/2012 tarihli yazının iş kolu tespiti niteliğinde olmadığını, bu sendikanın gerekli çoğunluğu sağladığına ilişkin olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/754 ESAS 2021/276 KARAR DAVA KONUSU : İş (İş Kolunun Tespiti İstemli) KARAR : Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; iş kolu tespitinin iptaline ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, Davalarının iş kolu tespitine itiraz olmadığını, mahkemece davanın hukuki nitelendirilmesinde hata yapıldığını, dava dilekçelerinin sonuç ve istem kısmında da görüleceği gibi, dava konusu faaliyet kodunun ''33.12 Makinelerin onarımı'' olduğunun tespitine ilişkin olduğunu, bu tespit talebi, iş kolu tespiti olmadığını, davalı tarafça dahi bu şekilde bir iddia ortaya atılmadığını, ancak mahkemece hatalı şekilde resen dava iş kolu tespiti davası olarak değerlendirildiğini, davacı şirket Mersin Limanı'nda yapılan yükleme ve boşaltmalar esnasında kullanılan bantların tamir, bakım ve onarımlarını yaptığını, bu kapsamda bir tanesi Mersin limanı içerisinde diğeri de Mersin ili Ataş civarında olmak üzere iki tane atölyesi bulunduğunu, davacı müvekkilinin; davalı bakanlık tarafında yetki verilen TÜMTİS'in örgütlendiği 15 nolu iş kolunda faaliyet gösterdiğini, bu nedenle işbu davayı açmakta hukuki yararının mevcut olduğunu, verilen kararın dosya kapsamına...
Sendikası vekili; adı geçen iş kolu tespit kararına göre kararda belirlenen işyerlerindeki hastaneler ile şirket arasında yapılan ihale sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, yok hükmünde bulunduğunu bu işçilerin başından beri Üniversitenin işçileri olduğunu; davanın reddi gerektiğini savunurlarken; Dahili davalı H.. S.. vekili,.... Güvenlik Bakanlığı'nın 2012/ karar nolu iş kolu tespit kararının iptali ile tespite konu işyerlerinde yapılan işlerin 19/12/2012 tarih 28502 sayılı resmi gazetede yayınlanan yeni İş Kolları Yönetmeliğinin 20 sıra numaralı “Genel İşler” iş koluna girdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce, “İş kolu tespit talebinde T. .... Sendikası tarafından davacı şirketin ihaleyle iş aldığı hastanelerde çalıştırdığı işçilerin hangi adla çalıştırılırsa çalıştırılsın doğrudan sağlık işkoluna giren işleri yaptıkları iddia edilmektedir....
Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın çoğunluk tespitinin mevzuata uygun olduğunu, sonucu itibariyle doğru olduğunu, başvuru tarihi itibariyle işverenliğin tescil ve kayıt durumunun dikkate alınması gerektiğini, dava konusu işverenliğin 12 nolu metal iş koluna kayıtlı olduğunu, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'nın 5/2 maddesine göre "Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise iş kolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. iş kolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz" hükmünün bulunduğunu, dava konusu işverenliğin hangi iş koluna girdiği konusunda resmi gazetede yayımlanmış iş kolu tespiti bulunmadıkça iş yerinin mevcut tescil durumuna göre işlem yapılabileceğini savunarak davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesinin özetle: "davanın reddine..." karar verdiği görülmüştür....