Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

müdahil Kurum'dan davacının güncel hizmet cetvelini istemek, kazası tespitine yönelik davada ise; ayrı bir dava açılmış olması hali dışında tefrik kararı verilir ise; T5 Başkanlığı'nı usulüne uygun şekilde taraf haline getirmesi için davacı vekiline süre vermek, anılan olayın kazası olduğunun tespiti yönünde T5'na müracaat bulunup bulunmadığını ve Kurum'un bu yönde kabulü bulunup bulunmadığını araştırmak, Kurum tarafından olay kazası olarak kabul edilmemiş ise işin esasına girerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir....

Bu durumda davacı tarafa Kurumu taraf haline getirip olayın kazası olup olmadığının tespiti için bildiriminde bulunmak üzere süre -verilerek, Kurum'un olayı kazası olarak nitelendirmemesi durumunda ise, yine Kurumu taraf haline getirip İş Kazasının Tespiti Davası açmak için davacıya önel verilerek bu davanın sonucu beklenmeden olayın kazası olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle eksik araştırma ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak ; davacı tarafa Kurum'a kazası bildiriminde bulunmak üzere süre vermek, Kurum'un olayı kazası olarak nitelendirmemesi durumunda, Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden dolayı işveren(ler) aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, açılacak tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak, verilen önelin sonucuna göre tüm delilleri bir arada değerlendirerek karar vermekten ibarettir....

    Somut olayda, davacının 2013 yılında geçirdiği kazası ile ilgili 17.11.2015 tarihinde Kuruma başvurduğu, Kurumun 01.02.2017 tarihli yazısında halen kazası ile ilgili tespit işlemlerinin devam ettiğini belirttiği anlaşılmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden dolayı işveren aleyhine açılan kazası tespiti davası, sigortalının da hak alanını ilgilendirir. Nitekim, bu karar ile davalı Kurum (tespit kararı verildiğinde) kazası sonucu göremez duruma giren sigortalıya gelir bağlayacaktır. Öte yandan, davacının kazası tespiti talebinin Kurumca reddedilmediği veya reddedilmiş sayılmadığı belirtilmişse de, dosyadaki belgelerden davacının kazası tespiti için Kuruma yaptığı başvuruya makul bir sürede olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediği açıktır....

      V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME Bir olayın kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın nihayetinde 506 ve 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine kazası sigorta kolundan gelir bağlanması sonucu doğabileceği gibi, diğer yandan bir sosyal sigorta olayının kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve olay da kazası ise, Kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir. Olayın kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın asıl amacı, 506 ve 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine kazası sigorta kolundan gelir bağlanmasının teminine yöneliktir. Diğer yandan bir sosyal sigorta olayının kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve olay da kazası ise, Kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir....

        Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Somut olayda ise; SGK Başkanlığınca davaya konu zararlandırıcı olay nedeniyle yapılmış bir kazası tahkikatının bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır....

          Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 21.01.2011 tarihinde davalı şirkete ait gıda üreten işyerinde yere dökülen yağın etkisiyle düştüğü ve sol kolunun omuzuna kadar yağ dolu tenekeye battığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı, davalı işyerinden bildirimi yapılan hizmetinin bulunmadığı, Kurumun yeterli bilgi ve belgeye ulaşılamadığı gerekçesiyle olayı kazası kabul etmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumunca kazası kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

            Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle, 6552 Sayılı Kanun'un 64. maddesi ile 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7. maddesine eklenen ilk fıkrası ile dava açılmadan önce Kurum'a müracaat şartı getirildiğini, davacı T1 22.08.2013 tarihinde kazası geçirdiği iddiası ile 01.06.2018 tarihinde SGK’ya başvurduğu, meslekte kazanma gücü kaybı oranın tespitinin yapılmasını talep ettiği, işveren tarafından kazası bildirimi yapılmaması sebebiyle öncelikle kazası tespiti yapılacağından 25.06.2018 tarihinde Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılarak olay hakkında soruşturma evrakının talep edildiği, Savcılık evrakı geldiğinde SGK kazası tespit komisyonunca değerlendirme yapılıp olayın kazası olup olmadığı yönünde karar alınacağını, kazası sayılması durumunda meslekte kazanca gücü kaybı oranı tespiti yapılacağını, davacı yukarıda belirtilen yasal düzenlemedeki başvurudan itibaren 60 günlük süreyi beklemeden ve Kurum tarafından olumsuz bir cevap verilmeden başvuru...

            Mahkemece davalı ile ölen arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığından hareketle olayın kazası olmadığı kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki davada çözülmesi gereken ön sorun davalı ile ölen arasında hizmet ilişkisinin varlığının tespiti ile olayın kazası olup olmadığının belirlenmesidir. Zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak kabulü ile yapılacak ; davalıya, Kurumca kazası olarak kabul edilen olayın Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden ölenin yakınları aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. -/- -2- Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

                İş Mahkemesi' nin 2016/98 E sayılı dosyası üzerinden halen devam ettiği, İş kazası tespit davası ise 2017/157 E. Sayılı dosya üzerinden sürdürüldüğü, Meydana gelen bir kazanın kazası sayılabilmesi için bir işverene bağlı olarak, o işverenin sigortalı bir çalışanı iken kısacası taraflar arasında bir işçi - işveren ilişkisi varken meydana gelmesi gerekmektedir. Bir işçi - işveren ilişkisi mevcut değil ise kazanın da bir kazası olarak tespit ve kabul edilmesi mümkün olmayacağı, bu bağlamda, hizmet tespiti yönünden herhangi bir karar verilmeksizin, sadece ve sadece SGK' dan gelen teftiş raporu yeterli görülerek meydana gelen kazanın kazası olduğunun kabulü anlamına gelecek biçimde davanın konusuz kaldığı yönünde karar tesis edilmiş olmasının ve bu kararın yerinde görülmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu