İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararı ve gerekçesinin tamamen objektif gerçekliğe ve dosya içeriği ile bağdaşmayan bir durum olup, kötü niyetli davacının kötü niyetine dayanarak hak elde etme biçimi olduğunu, davacı işçinin iş akdinin feshinin kesinlikle sendikaya üye olması olmadığını, dosya içeriğine göre; davacının sendikaya üyelik tarihi, iş sözleşmesinin fesih tarihi, iş sözleşmesinin feshine yakın tarihlerde iş yerinde çalışan işçi sayısı, sendika üyesi olan, sendika üyesi olmayan, sendika üyeliğinden istifa ederek işyerinde çalıştırılan işçi sayılarına ilişkin veriler ile taraf tanıklarının anlatımları nazarı dikkate alınarak sendikal faaliyet ile iş akdine son verildiği yönünde kanaatin oluşması gerektiğini, oysa davacının iş akdinin iş yerine mazeretsiz gelmeme sebebine dayanmakta olup, dosya içerisinde mevcut tutanaklardan da anlaşılacağına göre 17.06.2017- 18.06.2017 ve 19.06.2017 tarihli davacı işçinin işyerine mazeretsiz işe...
F) Gerekçe: Davalı şirket FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakı nedeniyle yönetime kayyum atanan şirketlerden olup kayyum atanmasının doğal sonucu, terör örgütü ile irtibatlandırılan şirketin üst yönetiminin değiştirilmesidir. Aynı yöneticiler ile çalışmaya devam etme durumunda kayyum atanmasının anlamı kalmayacaktır. Kayyum atanması sonrasında oluşturulan yeni yönetimin önceki yönetim zamanında görev almış kişileri çalıştırmaya devam etmesini beklemenin mümkün olmadığı ve iş sözleşmesinin devamının çekilmez hale geldiğini kabul etmek gerekeceği açıktır. Davacı da davalı şirkette satış grup müdürü olarak çalışmış olup açıklanan nedenle iş akdinin feshi geçerli nedene dayandığından, davanın bu gerekçeyle reddi gerekirken kabulü hatalıdır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/3 maddesi ve 6100 sayılı HMK’nun 373/2 maddeleri uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Ltd Şti'nin görülmekte olan davada temsili açısından temsil kayyumu tayini davası açması için süre verilmesi verildiğini belirterek anılan davada şirketin temsili için adı geçen şirkete temsil kayyumu atanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili; davacının bildirdiği kayyum adayını tanımamaları nedeniyle mahkemece tarafsız bir kayyum atanması gerektiğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve tam dosya kapsamına göre; ... Ltd Şti'nin iki ortaklı olduğu, ortaklarının davalı ... ve davacı ... olduğu, davacı ...'nın münferid imza yetkisine sahip müdür olarak atandığı, İstanbul 20.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan 2019/626 E.sayılı dosyasında şirket ortağı ve aynı zamanda şirket müdür olan ... tarafından ... Ltd Şti aleyhine 15/08/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğuna ilişkin dava açıldığı, davacı ...'...
Dosya kapsamına göre; davacı işçinin 21/08/2020 tarihinde sendikaya üye olduğu, davalı tarafça her ne kadar iş akdinin, iş yerinin ve işletmenin gerekliliklerinden kaynaklı geçerli nedenlerle feshedildiği savunulmuş ise de davacının iş akdinin haklı yada geçerli nedene dayandığının ispatlanamaması, dinlenen tanık beyanları başta olmak üzere, emsal nitelikteki davalardan işverenin sendikaya karşı tutum içinde olduğunun belirlenmesi bir arada değerlendirildiğinde , davacının iş akdinin sendikal nedenle sonlandırıldığının kabulü yönündeki ilk derece mahkemesi kararında hata bulunmadığı, mahkeme gerekçesinin yeterli olduğu anlaşılmıştır. Davacı işçinin iş akdinin sonlanmasından sonra başka bir iş yerinde çalışmasının olup olmadığının dosyamıza etkisi bulunmadığından davalının bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 01/02/2019 tarihinden beri üretim elemanı olarak çalıştığını, işverence 30/05/2019 tarihinde geçerli bir neden olmaksızın işten çıkarıldığını, davalı işverenin işyerinde bir süredir devam eden sendikal faaliyetler bulunmakta olduğnu, davalı işyeri ile Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş ) arasında sendikanın yetkisinin belirlenmesi için Çorlu İş Mahkemelerinde açılmış yetki tespiti davası bulunduğunu, davalının işyerindeki sendikalı işçi sayısını azaltmak için birçok işçiyi işten çıkarttığını, davacının bu işçilerden biri olduğunu, davacının işten çıkarılmasının tek sebebinin sendikaya üye olması olduğunu, sendikaya üye olan diğer işçilerin de sendikaya üye olmaları işverence öğrenildikten sonra iş akitlerine son verildiğini, davacının iş akdi feshedildikten sonra yeni işçilerle görüşme yapılmaya başlandığını ve iş akdinin feshedilmesinden sonra yeni işçilerin fiilen işe başladığını, davacının işe iade talebini Çorlu...
Sendikal sebepli iş akdinin feshi iddiasına ilişkin olarak ;Davalı tarafın davacı ve aynı tarihlerde iş akdi feshedilen 5 işçinin iş akdinin feshi sebebi olarak ileri sürülen hususları ispat edememesi, dinlenen tanıkların bu işçilerin işlerini düzgün yapan işçiler olduğu yolundaki beyanları, 2021 Mayıs ayında işten çıkarılacakları yolunda karar alındığı, bunu bilen davacı ve 5 işçinin sendikaya üye olduğu yolundaki davalı iddiasını doğrulayan hiçbir delil, tanık beyanı olmaması, davalı tarafın cevap dilekçesinde yer alan kötüniyetli olarak sendikaya üye oldukları ve bunun üzerine derhal iş akitlerinin feshedildiği yolundaki beyandan iş verenin sendikaya üye olduklarından haberdar olduğunun anlaşılması, dinlenen davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından sendikaya üye olmaları üzerine işten çıkarıldıklarının anlaşılması, sendika üyelik tarihinin hemen akabinde iş akitlerinin feshedilmiş olması, aynı dönemde sendikaya üye olan 6 işçinin aynı tarihlerde aynı gerekçelerle işten çıkarılması...
Tanık beyanları, sendika cevabı, olayların kronolojik gelişimi birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı iş yerinde sendikaya üye olan işçiler bulunmaktaysa da davacının üye olduğu sendikanın öncülerinden olması, öncülerden davacının 13/03/2019'da sendikaya üye olup 15/03/2019'da işten çıkarıldığı, aynı şekilde sendika öncüsü Şakir Durmuş'un 27/05/2019'da, Lokman Dural'ın 23/05/2019'da ve Leman Çürük'ün 27/06/2019'da üye olduğu ve bu üç üyenin 01- 02/07/2019 tarihlerinde işten çıkarıldığı, davacıyla birlikte 30 çalışanın da sendikaya üye olması karşısında davalı işverenin iş yerinde Teksif Sendikasının örgütlenmesine olumlu bakmadığı ve iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiği yönündeki kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekilinin bu yönde ileri sürmüş olduğu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....
Sendikal sebepli iş akdinin feshi iddiasına ilişkin olarak; Davalı tarafın davacı ve aynı tarihlerde iş akdi feshedilen 5 işçinin iş akdinin feshi sebebi olarak ileri sürülen hususları ispat edememesi, dinlenen tanıkların bu işçilerin işlerini düzgün yapan işçiler olduğu yolundaki beyanları, 2021 Mayıs ayında işten çıkarılacakları yolunda karar alındığı, bunu bilen davacı ve 5 işçinin sendikaya üye olduğu yolundaki davalı iddiasını doğrulayan hiçbir delil, tanık beyanı olmaması, davalı tarafın cevap dilekçesinde yer alan kötüniyetli olarak sendikaya üye oldukları ve bunun üzerine derhal iş akitlerinin feshedildiği yolundaki beyandan iş verenin sendikaya üye olduklarından haberdar olduğunun anlaşılması, dinlenen davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından sendikaya üye olmaları üzerine işten çıkarıldıklarının anlaşılması, sendika üyelik tarihinin hemen akabinde iş akitlerinin feshedilmiş olması, aynı dönemde sendikaya üye olan 6 işçinin aynı tarihlerde aynı gerekçelerle işten çıkarılması...
Davacıya yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken menfaatler davalı tarafça ödenmektedir. Davacı sendika ile davalı işveren arasında bağıtlanan TİS'den yararlanmak amacıyla kendi isteği ile, TİS kapsamına girmiştir. Davacının Toplu İş Sözleşmesinden faydalanmasıyla birlikte Toplu İş Sözleşmesinin işçiler yararına getirdiği akçalı menfaatlerden (giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı, ikramiye, ilave tediye vs. gibi) de yararlanmakta olup böylelikle davacının gelirinde artış meydana gelmiştir. Davacının bu sendikaya üye olmayıp aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir sendikaya üye olup önceden tabi olduğu Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden hizmet akdi hükümleri olarak yararlanıp 31,97 TL günlük brüt ücret alma imkanı varken işyerinde uygulanan bu TİS'den yararlanmak amacıyla seçimlik hakkını kullanarak işyerinde yetkili sendikaya üye olduğu açıktır....
Davacıya yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken menfaatler davalı tarafça ödenmektedir. Davacı sendika ile davalı işveren arasında bağıtlanan TİS'den yararlanmak amacıyla kendi isteği ile, TİS kapsamına girmiştir. Davacının Toplu İş Sözleşmesinden faydalanmasıyla birlikte Toplu İş Sözleşmesinin işçiler yararına getirdiği akçalı menfaatlerden (giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı, ikramiye, ilave tediye vs. gibi) de yararlanmakta olup böylelikle davacının gelirinde artış meydana gelmiştir. Davacının bu sendikaya üye olmayıp aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir sendikaya üye olup önceden tabi olduğu Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden hizmet akdi hükümleri olarak yararlanıp 35,20 TL günlük brüt ücret alma imkanı varken işyerinde uygulanan bu TİS'den yararlanmak amacıyla seçimlik hakkını kullanarak işyerinde yetkili sendikaya üye olduğu açıktır....