Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan Karar gereği daha önce temyiz incelemesi Dairemizce yapılmaktayken; a) İşveren tarafından sözleşmesinin feshi üzerine feshin geçersizliğinin tespitine ve işçinin işe iadesine ilişkin davalar (İş Kanunu m.18,19,20), b) Feshin geçersizliğine rağmen işe başlatılmayan işçi tarafından açılan güvencesi tazminatı ile boşta geçen en çok dört aylık süre ücreti ve aynı süreye ait İş Kanunu’nun 21/3. maddesinde sözü edilen diğer haklara ilişkin davalar (bu isteklerle birlikte diğer işçilik alacaklarının talep edildiği tüm davalar dahil olmak üzere), c) 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 21.maddesinde öngörülen kaybı tazminatı ile ilgili işçi tarafından Türkiye İş Kurumu aleyhine veya bu kurum tarafından işçi aleyhine açılan davalar ile işçi tarafından işveren aleyhine açılan davalar, d) 4853 ve 5568 sayılı Kanunlar uyarınca işçi tarafından tasarrufu teşvik ve nema alacağı ile ilgili işveren ve Hazine aleyhine açılan davalar, Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin görev...

    Anılan Karar gereği daha önce temyiz incelemesi Dairemizce yapılmaktayken; a) İşveren tarafından sözleşmesinin feshi üzerine feshin geçersizliğinin tespitine ve işçinin işe iadesine ilişkin davalar (İş Kanunu m.18,19,20), b) Feshin geçersizliğine rağmen işe başlatılmayan işçi tarafından açılan güvencesi tazminatı ile boşta geçen en çok dört aylık süre ücreti ve aynı süreye ait İş Kanunu’nun 21/3. maddesinde sözü edilen diğer haklara ilişkin davalar (bu isteklerle birlikte diğer işçilik alacaklarının talep edildiği tüm davalar dahil olmak üzere), c) 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 21.maddesinde öngörülen kaybı tazminatı ile ilgili işçi tarafından Türkiye İş Kurumu aleyhine veya bu kurum tarafından işçi aleyhine açılan davalar ile işçi tarafından işveren aleyhine açılan davalar, d) 4853 ve 5568 sayılı Kanunlar uyarınca işçi tarafından tasarrufu teşvik ve nema alacağı ile ilgili işveren ve Hazine aleyhine açılan davalar, Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin görev...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İş kanunu 77.maddesi ve İSİGT 2. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu ile sözkonusu karar verildiğini, ilgili maddeler somut olaya uygulandığında kazanın meydana geldiği yerde davalı işverence yeterli önlemlerin alınmadığı, yaralanan işçiye gerekli eğitimleri verilmediği, işyerinde işverence gerekli disiplinin sağlanmadığının anlaşılmakta olduğunu, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 4. maddesinin de tatbikinde davalı işverenin tam kusurlu olduğunun ortaya çıkmakta olduğunu, davalının, tehlike ve zararların giderilmesi tehlike arz edecek durumlarda nasıl davranmaları gerektiği konusunda işçileri bilgilendirmediğini, güvenliği ve disiplini tedbirlerini devamlı suretle alması gerekirken bu yükümlülüğünü de yerine getirmediğinin anlaşılmakta olduğunu, kazalanan işçiye, gerekli önlemleri alarak çalışmasına devam etmesinin hangi koşullarda olacağını...

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2019 NUMARASI : 2018/38E., 2019/291K. DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 08/03/2013 tarihinde kurulan akdiyle çalışmaya başladığını ve akdinin işverence fesih edildiği 31/12/2017 tarihine dek kesintisiz olarak çalıştığını, müvekkilinin tüm çalışmasının Milli eğitim Bakanlığına (Öğretmene Hizmet ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı) bağlı Konak Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğünün Konak Öğretmenevi (önceki adı Hasan Sağlam Öğretmenevi) işyerinde geçtiğini, müvekkilinin asıl işveren Milli Eğitim Bakanlığının Konak Öğretmenevi işyerinde taşeron olarak faaliyet gösteren DLT Temizlik Lojistik Hiz....

      İş hukukunda “İşçi Yararına Yorum İlkesi”nin bir sonucu olarak sadece işçi aleyhine yükümlülük öngören cezai şart hükümleri geçersiz sayılmış ve bu yönde yerleşmiş içtihatlar öğretide de benimsenmiştir. Hizmet sözleşmeleri açısından cezai şartla ilgili olarak 818 sayılı Yasada açık bir hüküm bulunmaz iken, Dairemizin uygulamasına paralel olarak; 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 420 nci maddesi “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.” hükmünü getirmiştir. Bu itibarla hizmet sözleşmelerine işçi aleyhine konulan cezai şartlar geçersiz, işçi lehine konulan cezai şartlar ise geçerli kabul edilmelidir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır....

        B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı – karşı davacı işveren vekili, akdinin işçi tarafından ihbar önellerine uyulmadan ve haksız olarak feshedildiğini savunarak, işçi tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı – karşı davalı işçi vekili, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi ve sigorta primlerinin eksik yatırılması nedeniyle akdinin işçi tarafından haklı olarak feshedildiğini savunarak, işveren tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, akdinin bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle işçi tarafından haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle; 1- İşçi tarafından işveren aleyhine açılan asıl davanın kısmen kabulüne, 2- İşveren tarafından işçi aleyhine açılan karşı davanın ise reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Karar, davalı-karşı davacı işveren vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Madde düzenlenmesine göre, kamu düzenine aykırılık halleri hariç istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işe iade davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu 18. maddesi kapsamında davacının güvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanmayacağı hususunda yapılan değerlendirmede, hizmet süresinin 6 aydan fazla olduğu, davalı işyerinin 30'dan fazla işçi çalıştırdığı, taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli olduğu, davacının işin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili yardımcısı ya da işyerinde işin bütününü sevk ve idare eden işçi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmadığı; dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

          İş Kanununun 17. maddesi gereği; a)İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra, b)İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra, c)İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra, d)İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, feshedilmiş sayılır. Hükmü bulunmaktadır. Somut olayda, davacı işçi sözleşmesinin davalı işverence haklı neden olmaksızın ve usulüne uygun ihbar öneli verilmeksizin feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren davacının istifa ettiğini savunmuştur....

            Yapı San Şirketi; 09.06.2007-31.7.2010 tarihleri arasında ... sicil numaralı ...Şirketi ve son olarak da 01.08.2010-30.10.2010 tarihleri arasında ... sicil numaralı davalı şirketlerden oluşan ortaklığı nezdinde çalıştığı ve akdinin 30.09.2010 tarihinde feshedildiği ve davacının fesih öncesinde 23.09.2010 tarihinde ...Şirketi ve ... aleyhine alacak davası açtığı ve bunun üzerine akdinin feshedildiği anlaşılmıştır. Davacının hizmet cetvelinde ... de çalıştığı döneme ilişkin bir kopukluk bulunmamaktadır....

              İşçi dilerse akdini derhal bildirimsiz olarak fesheder, dilerse 34. maddedeki görme ediminden kaçınma hakkını kullanır. 34. maddedeki 20 günlük süre işçinin ücretinin ödenme süresi değil işçinin görme ediminden kaçınacağı süre olup , dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının ücretlerinin parça parça ödendiği, ayrıca yapılan ücret ödemelerinin hangi aya ait olduğunun açıkça belirtilmediği, ücretlerin parça parça ödenmesinin dahi işçiye haklı fesih imkanı tanıdığı gözetilerek, 2021yılı asgari ücretinin net 2.825,90 TL olduğu, işverence nisan ayı için parçalı olarak toplam 2.587,60 TL ödeme yapıldığı (Eksik ödeme) Ücretin eksik ve parçalı ödenmesi işçi açısından haklı fesih nedeni olduğu bu kapsamda davacının 8.449,50 TL kıdem tazminatı alacağını iflas masasına kaydettirebileceğinin belirtildiği anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile; davacının Müflis .... Tekstil Sanayi Ve Ticaret A.Ş' den olan 8.449,50 TL Kıdem tazminatı alacağının Bakırköy .......

                UYAP Entegrasyonu