Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçinin,4857 sayılı İş Kanunun 18 ve devamı maddelerinde düzenlenen güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için; belirsiz süreli sözleşmesi ile çalışması yanında işyerinde en az 30 işçi çalışması, en az 6 aylık kıdeminin bulunması ve işletmenin bütününü sevk ve idare eden veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda olmaması gerekir....

Yargıtay, kanun boşluğu olarak nitelediği sorunu, işçi lehine yorum ilkesinden hareketle, işçinin başvurmamış gibi sayılması sonucuna vararak, aynı madde ile çözmüştür (Yargıtay 9. HD. 11.07.2005 gün ve 2005/20810 Esas, 2005/24800 Karar) Dosya içeriğine göre davacının sözleşmesi 02.11.2011 tarihinde davalı işveren tarafından feshedilmiştir. Davacı bu feshe karşı feshin geçersizliği ve işe iade istemli dava yanında bu dava ile kıdem ve ihbar tazminatı isteminde bulunmuştur. Davacı işçi tarafından açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasının lehine sonuçlandığı ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 18.02.2013 gün ve 2014/1179-1208 sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır. Davacı kesinleşmiş kararın tebliğinden itibaren süresinde işe başlatılması için davalı işverene başvurmuş, ancak davalı işveren tarafından tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde başlatılmayarak sözleşmesi 15.04.2013 tarihinde sona erdirilmiştir....

    Dava dilekçesinde belirtilen nedenlere, davalının savunmasına, kayıt ve belgelere nazaran davacının 4857 sayılı İş Kanunun 18 ve devamı maddelerine dayalı olarak davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve yeniden işe iadesine yönelik dava ikame ettiği anlaşılmaktadır. İşçinin,4857 sayılı İş Kanunun 18 ve devamı maddelerinde düzenlenen güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için; belirsiz süreli sözleşmesi ile çalışması yanında işyerinde en az 30 işçi çalışması, en az 6 aylık kıdeminin bulunması ve işletmenin bütününü sevk ve idare eden veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda olmaması gerekir....

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, davacının arkadaşı ile tartışarak kendisine sinkaflı küfürlerde bulunduğu gerekçesiyle akdinin haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Prim uygulaması, bireysel ya da toplu sözleşmeleri ile de kararlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan prim ödemesi “işyeri şartı” niteliğindedir. Her durumda uygulamanın tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılması doğru değildir. Prim uygulaması yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesi kapsamında gerçekleştirilmelidir. Toplu sözleşmesi ile öngörülen pirimler yönünden değişiklik ise, işçinin bireysel feragati ile dahi geçerli değildir. Toplu sözleşmesini imzalamaya yetkili olan kişilerce bu yönde yapılabilecek değişiklik, ancak ileriye dönük olarak hüküm ifade eder. Primlerin gününde ödenmemesi halinde işçinin 4857 sayılı Yasanın 24/II-e maddesi uyarınca sözleşmesini haklı olarak feshetmesi mümkündür....

        Taraflar arasında davacının işe başlatmama tazminatının doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Yasada işçinin şahsen başvurması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay HGK 17.6.2009 gün ve 2009/9‑232E, 2009/278K.). İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır....

          Somut olayda, bilirkişi raporu ile hesaplanan ve mahkemece redde karar verilip davacı tarafça temyize konu edilen miktarın toplamı 1.886,27 TL olup karar tarihi itibariyle, temyiz eden davacı aleyhine reddedilen miktar kesinlik sınırında kaldığından davacının temyiz dilekçesinin reddi gerekir. 2- Davalı temyizi bakımından; Taraflar arasında akdinin işçi tarafından feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunda uyuşmazlık vardır....

            Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı işçi, sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek işe iadesine ve işe iadenin mali sonuçlarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalılar vekilleri davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece toplanan kanıtlara dayanılarak, davanın kabulü ile işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının davalı alt işverene ... Elektronik Yol ve Bakım Hizmetleri San. Tic....

              Anılan Karar gereği daha önce temyiz incelemesi Dairemizce yapılmaktayken; a) İşveren tarafından sözleşmesinin feshi üzerine feshin geçersizliğinin tespitine ve işçinin işe iadesine ilişkin davalar (İş Kanunu m.18,19,20), b) Feshin geçersizliğine rağmen işe başlatılmayan işçi tarafından açılan güvencesi tazminatı ile boşta geçen en çok dört aylık süre ücreti ve aynı süreye ait İş Kanunu’nun 21/3. maddesinde sözü edilen diğer haklara ilişkin davalar (bu isteklerle birlikte diğer işçilik alacaklarının talep edildiği tüm davalar dahil olmak üzere), c) 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 21.maddesinde öngörülen kaybı tazminatı ile ilgili işçi tarafından Türkiye İş Kurumu aleyhine veya bu kurum tarafından işçi aleyhine açılan davalar ile işçi tarafından işveren aleyhine açılan davalar, d) 4853 ve 5568 sayılı Kanunlar uyarınca işçi tarafından tasarrufu teşvik ve nema alacağı ile ilgili işveren ve Hazine aleyhine açılan davalar, Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin görev...

                Anılan Karar gereği daha önce temyiz incelemesi Dairemizce yapılmaktayken; a) İşveren tarafından sözleşmesinin feshi üzerine feshin geçersizliğinin tespitine ve işçinin işe iadesine ilişkin davalar (İş Kanunu m.18,19,20), b) Feshin geçersizliğine rağmen işe başlatılmayan işçi tarafından açılan güvencesi tazminatı ile boşta geçen en çok dört aylık süre ücreti ve aynı süreye ait İş Kanunu’nun 21/3. maddesinde sözü edilen diğer haklara ilişkin davalar (bu isteklerle birlikte diğer işçilik alacaklarının talep edildiği tüm davalar dahil olmak üzere), c) 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 21.maddesinde öngörülen kaybı tazminatı ile ilgili işçi tarafından Türkiye İş Kurumu aleyhine veya bu kurum tarafından işçi aleyhine açılan davalar ile işçi tarafından işveren aleyhine açılan davalar, d) 4853 ve 5568 sayılı Kanunlar uyarınca işçi tarafından tasarrufu teşvik ve nema alacağı ile ilgili işveren ve Hazine aleyhine açılan davalar, Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin görev...

                  UYAP Entegrasyonu