GEREKÇE: Davacı işçi tarafından davalı aleyhine açılan işe iade davasının reddine dair kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacının 23.09.2021 tarihli işverene sunduğu dilekçesinin içeriğinin "20.03.2021 tarihinde... hastanesi raporu ile yüksekte, ağır ve tehlikeli işlerde çalışamaz raporuna istinaden haklarımı alarak 23.09.2021 tarihinde ayrılmak istiyorum....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin al işveren, davalının ise üst işveren olarak çalıştırdığı işçinin iş kazası geçirdiğini,işçi tarafından müvekkili aleyhine açılan davada 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminat istendiğini, alınan raporda müvekkilinin %10, davalı asıl işverenin ise %90 oranında kusurlu olduğunun anlaşılması nedeniyle kazazede işçi tarafından asıl işveren aleyhine de 500,00 TL maddi ve 500,00 TL manevi tazminat istemli dava açtığını, mahkemece birleştirilen davalarda 10.000,00 TL manevi ve 10.398,30 TL manevi tazminatın işverenlerden birlikte tahsiline karar verildiğini, davalıların temyizi üzerine Yargıtay 21....
Davacı işçi hakkında zarar iddialarıyla ilgili olarak işverence açılan dava tamamen feshe konusunu ilgilendirdiğinden sözü edilen davanın kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Konuyla ilgili eksik inceleme yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, icra takibinin dayanağı olan senedin taraflar arasında eskiden var olan işçi işveren ilişkisine dayanmadığını, senet borcunun iş sözleşmesi dışındaki şirkete olan şahsi borcundan doğduğunu, bu durumda icra takibini işçi işveren ilişkisi olarak değerlendirmenin doğru olmadığını, bu sebeple öncelikle genel mahkemelerin görev alanına giren iş bu davada görevsizlik verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2019/382 E.- 2021/76 K. DAVA KONUSU : Tazminat (İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işverene ait işyerinde 08/01/2015- 12/10/2019 tarihleri arasında makine operatörü olarak çalıştığını, son ücretinin aylık asgari ücret+100 TL performans primi +100- 200 TL prim olduğunu, işverence müvekkil ve sendikalı diğer işçilerin işinin 2019 yılı 5.ayından itibaren %33 artış gösterdiğini, davacının sendikalı işçi olması sebebiyle işyerinde top taşıma işine akabinde ağır bobin yedekleme işine verildiğini, 2019/2 ayından itibaren prim alacağının tamamen kaldırıldığını, baskı ve mobinge maruz kaldığını, iş akdinin işverence tek başına sonlandırıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı ve sendikal tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı işverene ait kömür ocağı işyerinde, yedek olarak ustalara malzeme taşıyan sigortalının, sırtında tahta direk taşırken, tavandan kopan kaya parçasının sigortalının taşıdığı direğe çarpması sonucu, sigortalının belinden yaralanarak malül kalması şeklinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle açılan rücu davasında; sigortalı tarafından açılan tazminat davasında elde edilen bilirkişi raporu gözetilerek, olayın % 100 oranında kaçınılmaz olduğu kabul edilmek suretiyle, davanın reddine karar verilmiştir. 506 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davaları, sigortalının alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; sigortalı veya haksahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında bağlayıcı nitelikte bulunmamakta; 506 sayılı Kanunun 26. maddesi çerçevesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde,...
GEREKÇE: Davacı işçi tarafından davalı aleyhine açılan işe iade davasının kabulüne dair kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Gerekçe : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çalışma şartlarında işçi aleyhine esaslı değişiklik olup olmadığı ve iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedilip feshedilmediği noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesinde, “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz....
Davacı tarafından davalı aleyhine Adıyaman İş Mahkemesinin 2017/53 Esas sayılı dosyasında kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacakları talebiyle açılan dava kabul edilmiş ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Alacak davasında iş akdinin feshinin haklı nedene dayanmadığı belirlenmiştir. Çalışma Genel Müdürlüğünün yazı cevabına göre davalı işyerinde 14.02.2013 tarihinde sendika üyesi işçi sayısı 146 iken 30.12.2013 tarihinde bu sayı 4 görülmektedir. Gerek alacak davasında gerekse bu davada dinlenen davacı tanıkları feshin sendikal nedenlerle yapıldığını beyan etmiştir. Aynı dönemde işten çıkarılan işçiler tarafından açılan emsal nitelikteki davalarda yapılan fesihlerin sendikal nedenlerle yapıldığı Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin kararları ile tespit edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2368 KARAR NO : 2020/1561 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PAMUKOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2019 NUMARASI : 2018/6 Esas - 2019/102 Karar DAVA KONUSU : İş (İşverence İşçi Aleyhine Açılan Alacak İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27/06/2016 tarihinden iş akdinin fesh edildiği 21/12/2017 tarihine kadar davalı şirkette teknik ve yatırımlar bölümünde makina mühendisi olarak çalıştığını, davalı şirket tarafından yıllık 3 maaşa kadar prim ödemesi yapıldığını, ancak müvekkilin işten çıktğı 21/12/2017 tarihi itibariyle, bu tarihten 10 gün sonra bir takvim yılı tamamlanmış olacağını ve 3 maaşa kadar prime hak kazanacak iken müvekkilin iş akdinin haksız ve hukuksuz bir biçimde sona erdirildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmakla 5.000,00 TL prim alacağı talebinde bulunduğunu...