DAVA TÜRÜ : Terekenin Tesbit istemli DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:10.08.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık terekenin tespiti isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kolunun kırılması sebebiyle müvekkil, sürekli işlev kaybı, efor kaybı gibi bir çok kalıcı hasara maruz kalmıştır. Müvekkil, kaza öncesinde aşçı olarak çalışmakta ve 3.799,87 TL net maaş almaktavdı. Kolunun kırılması ile birlikte mesleğini icra edemez hale gelmiştir. Zira aşçılar açısından ellerini ve kollarını kullanabilmek hayati önem arz etmektedir. Müvekkil, gördüğü tüm tedavilere rağmen müvekkil hiçbir zaman kazadan önceki haline dönememiştir. Kazadan sonra kolunun eski hale gelememesi sebebiyle mesleğini icra ederken son derece zorlanmaktadır. Müvekkilde oluşan kalıcı hasarlar, işgücü ve efor kaybının yanı sıra ekonomik ve sosyal olarak yaşamına çok önemli derecede kötü etki etmiştir. Dava konusu kaza neticesinde meydana gelen hasar ve zararların tam ve kesin olarak tespiti açısından müvekkilin Adli Tıp Kurumuna ve sair bilirkişi heyetlerine şevki ile rapor aldırılmasını istemekteyiz....
Şu durumda, eldeki davanın hizmet tespiti istemli olmayıp itibari hizmet süresi tespiti istemli olması ve davalı Kurumun davada işlemi tesis eden yasal hasım durumunda bulunması hususu gözetilerek, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, kurumun karar başlığındaki sıfatının feri müdahil olarak gösterilmesi isabetsizdir. Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Ankara 27. İş Mahkemesi hükmünün karar başlığında bulunan ''fer’i müdahil'' ibaresinin silinerek yerine ''davalı'' ibaresinin yazılmasına ve Ankara 27. İş Mahkemesi hükmünün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...ye iadesine, dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 29.9.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, iş kazası tespit istemine ilişkindir....
Çalışma Genel Müdürlüğü'nün 02/10/2014 tarih ve 17834 sayılı yetki tespiti yazısı uyarınca firmanın tek bir iş yeri kabul edilerek ...'na yetki tespiti yapıldığını, yetki tespitinin iptali için yasal süresi içinde itiraz davası açıldığını, yetki tespitinin sadece davacı ... A.Ş iş yerleri nezdinde yapılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil firma ile birlikte aynı iş kolunda faaliyet gösteren.... ve.... Ltd isimli üç iş yeri daha bulunduğunu belirterek müvekkil firma ile söz konusu şirketlerin işletme niteliğinde bulunduklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kepçe tipi iş makinesinin müvekkili şirket adına tespiti için gerekli bulunan sahiplik belgesinin verilmesi ve iş makinesinin mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespiti için bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu,............. Şasi numaralı ve .............. motor numaralı iş makinasının mülkiyetinin müvekkili ............. Tic. Ltd. Şti ait olduğunun yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin 19/04/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalıdan satın alındığı ileri sürülen iş makinesi niteliğindeki aracın mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. HMK m. 311 hükmünde açıkça ifade edildiği üzere; davadan feragat, davaya son veren bir taraf işlemi olup, sonuç doğurması karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı değildir....
Ancak, TCK'nın 50/1-f maddesi uyarınca, kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek tedbirine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infaz aşamasında değerlendirilecek olan hizmet kolunun da belirlenmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’ün temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek tedbiri uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasındaki ''temizlik hizmetleri iş kolunda'' ibaresinin çıkarılması biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA, 2--Hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir....
Organik bağ veya faaliyeti farklı olsa bile birlikte istihdam da tüm işverenlere hizmet veren işçiler ile geçişleri yapılan işçiler yönünden iş kolunun aynı olmasına gerek yoktur. Diğer taraftan, gerekli işçi sayısının bulunup bulunmadığı saptanırken sadece feshin gerçekleştiği ana bakılmamalı, bu noktada ölçüt olarak çoğu kez, işyerinde düzenli olarak çalıştırılan işçilerin sayısı esas alınması, işyerinin normal işleyebilmesi için en az 30 işçinin çalışmasının gerektirip gerektirmediğine ve bu niteliğin iş sözleşmesinin feshi sırasında da var olup olmadığına bakılmalıdır. Zira salt iş güvencesi hükümlerinden yararlandırılmama için işçi sayısı gerçekte işin yürütümünün 30 işçiden fazla işçi ile yürütülmesi söz konusu iken, otuz işçinin altında işçi çalıştırılabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesi il ilgili hükümler (18- 21 Maddeleri) emredici hükümler olduğundan, işçinin iş güvencesi kapsamında olup olmadığı resen araştırılmalıdır....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin, oluşa uygun düzenlenen bilirkişi raporunda belirtilen kusur değerlendirmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, meydana gelen olayın bir iş kazası olmadığının anlaşılması ve davacının olayın gerçekleşmesinde tam kusurlu bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 23.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2018/362 ESAS - 2020/155 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sendika Yetkisinin Tespiti İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle:''Yetki tespiti başvuru tarihi itibariyle T1 işyerlerinde çalışan işçi sayısının 79 olduğunu ancak yetki tespiti için başvuru tarihi olan 26/02/2018 tarihi itibariyle SGK kayıtlarına göre Gampaş işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısının 95 olduğunu, taşeron şirketin işçisiyle birlikte 121 çalışan olduğunu, Davalı Çelik iş sendikasının Gampaş işyerlerinde yetki tespiti talebinde bulunup işyeri toplu iş sözleşmesi akdedebilmek için en az 62 üyesi bulunması gerekirken bu sayının 44 de kaldığını, bu sebeple Davalı Çelik iş sendikası Gampaş A ş işyelrenide toplu iş sözleşmesi yapabilmek için yetki tesptiine bulunacak gerekli çoğunluğu sağlayamadığını yetki tespiti itirazlarının kabulüne karar verilmesini''talep etmiştir....