Ve barajın altında bildirim yapıldığı belir-lenipte dosyaların sigorta müfettişine verilmesini istemeyen işverenler yönünden bildirilmesi gereken işçilik miktarının tespitinde işyeri kayıt ve belgeleri incelenmeyeceği için olası malzemeli veya salt işçilik bedellerini karşılamak amacıyla uygulanması gereken işçilik oranı % 25 nispetinde eksiltilerek uygulanmak suretiyle işçiliğin saptanması, aksi halde; yani noksan işçiliğin işyeri kayıt ve belgelerinin SSK müfettişi tarafından incelenerek saptanması durumunda ise uygulanması gereken işçilik oranından % 25 nispetinde indirim yapılamayacağı vurgulanmıştır. Yine sözü edilen genelgelere göre; ilke olarak ihaleli işlerde işçilik oranının uygulanacağı matrahın; yüklenicilere (müteahhitlere) ödenen hak edişlerden, özel bina inşaatlarında işyeri kayıt ve belgeleri yetersiz ise yaklaşık maliyet yöntemi ile belirlenmesi gerekmektedir....
Hukuk Dairesi'nin 02/05/2013 tarih ve 2012/20510 Esas, 2013/8859 Karar sayılı ilamı ile işçilik alacaklarına dair dava ile hizmet tespiti davasının birlikte görülemeyeceği gerekçesiyle bozma kararı verildiği, Kavak Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2014/270 Esasına kaydedilen davada söz konusu Yargıtay kararına uyulduğuna ilişkin 22/01/2015 tarihli celsede bozma ilamına uyularak işçilik alacağına ilişkin talep tefrik edilerek ayrı esaslar üzerinden yargılamaya devam edildiği, ancak eksik inceleme ile hizmet tespit davası bekletici mesele yapılmadan 26/03/2015 tarihli ilk duruşmada işçilik alacaklarına ilişkin karar verildiği için söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtilmiştir. Somut olayda davacı davalı işverenin yanında 20.04.1998 – 27.08.2002 tarihleri arasında çalıştığını iddia ederek işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini ve hizmet süresinin tespitini talep etmiştir. Yargıtay 21....
K A R A R Dava, davacının eksik işçilik bildirimi nedeniyle Kuruma prim ve gecikme zammı borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Somut olayda, davacı şirket Kurumdan ilişiksizlik belgesi talep etmiş, Kurumca; .... ilinde yapılan iş için %6 asgari işçilik oranının %25 eksiği %4.50 asgari işçilik oranına göre hesap edilen 9.302,83 TL prim ve gecikme zammının 17.07.2006 tarihinde Kuruma ödendiği, Bingöl ilinde yapılan iş için ise, Asgari İşçilik Tespit Komisyonu tarafından belirlenen %6.58 oranındaki işçilik tutarının %25 eksiği uygulanmak suretiyle hesap edilen prim ve gecikme zammı tutarı (17.529,21 TL sigorta primi ve 3.009,25 TL Gecikme Zammı olmak üzere) 20.538,46 TL'nin 14.07.2006 tarihinde Kurum veznesine ödendiği, bu nedenle Mülga Sosyal Sigortalar Kurumu İşlemleri Yönetmeliğinin 38/a maddesine göre müfettiş incelemesine sevk edilmediği anlaşılmaktadır. Kurum dosya memurunca, ilişiksizlik belgesi verilmesi için genelge uyarınca yapılan asgari işçilik incelemesi idari bir tasarruf olup, kurumca resen prim alınmasına ve alınacak prim tutarının saptanmasına yönelik bir işlem değildir....
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında; bu Kanunun 83’üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işlerden dolayı yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması...
Somut olayda; davalı Kurum Asgari İşçilik Tespit Komisyonu tarafından asgari işçilik oranının belirlenmesine esas alınan tüm belge ve kayıtlar getirtilmeden, ayrıca usulüne uygun oluşturulmayan bilirkişi heyetinin raporu esas alınarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur....
Öte yandan, asgari işçilik uygulamasının "ön değerlendirme" aşamasında dosya memurunca "ihale mevzuatına göre yaptırılan her türlü işlerde" ve " özel nitelikteki inşaat işyerleri hakkında" yapılacak asgari işçilik araştırmasında Kurumca yayımlanan tebliğ ile belirlenen asgari işçilik oranının % 25 eksiği uygulanmak suretiyle işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarı belirlenir. Asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının belirlenmesi "ön değerlendirme" aşamasına özgü olup müfettiş incelemesi yapılması veya uyuşmazlığın yargı önüne gelmesi halinde artık asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle asgari işçilik tutarının belirlenmesi mümkün değildir....
gereken işçilik tutarından kaçınmaya yönelik bir davranış olacağı, bariz şekilde malzemeli işçilik faturalarının, malzeme ve işçilik olarak ayrılarak, sadece işçilik faturalarının incelemeye sunulmasının, Kurum aleyhine ve kayıt dışılığı teşvik edici sonuç doğurabileceği belirtildiği, söz konusu müfettiş raporunun malzemeli işçilik / salt işçilik faturaları incelemelerinde işveren beyanlarında anlatılan işin tamamının taşeron firmalarca yapıldığının tespit edilmesine rağmen malzemeli işçilik faturaları ile salt işçilik faturalarının ayrı kesilmesi ile ilgili herhangi bir cevap verilmediği / dosya kapsamından aksi tespit edilemeyen denilerek zikredilen şüpheli durumun geçiştirildiği görülmektedir denmesine karşılık bu yönüyle de esas alınan raporda bir irdeleme bulunmadığı iddiasıyla İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı davacının eşi Hüseyin Hüseyinoğlu'nun kendisinin abisi olduğunu, aralarında ihtilaf bulunduğunu, babasına ait taşınmazların bakımını üstleneceği beyanıyla taşınmazları üzerine aldığını, ancak bakmadığını, kendisini abisine şikayet ettiğini, bunun için alacaklari varmış gibi 34 gram altın talep ettiklerini, babasının tapuları geri almak için Tuzluca Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, diğer abisi Ali Özayyıldız‘ın kendisini polis karakoluna şikayet ettiğini, Fahrettin Atabey’in tapular yüzünden kendisini tehdit ettiğini, kendisinin korkudan borcum var dediğini, davacının şahidi olan Ali Özayyıldız’ın yalancı şahitlik yaptığını, borcunun bulunmadığını, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, taraflar arasındaki ödünç sözleşmesine dayalı alacağı ilişkin itirazın iptali davasıdır. Davalı yan ödünç ilişkisini inkar ettiğine göre, ödünç ilişkisinin varlığını davacının kanıtlanması gerekir....
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı davacının eşi Hüseyin Hüseyinoğlu'nun kendisinin abisi olduğunu, aralarında ihtilaf bulunduğunu, babasına ait taşınmazların bakımını üstleneceği beyanıyla taşınmazları üzerine aldığını, ancak bakmadığını, kendisini abisine şikayet ettiğini, bunun için alacaklari varmış gibi 34 gram altın talep ettiklerini, babasının tapuları geri almak için Tuzluca Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, diğer abisi Ali Özayyıldız‘ın kendisini polis karakoluna şikayet ettiğini, Fahrettin Atabey’in tapular yüzünden kendisini tehdit ettiğini, kendisinin korkudan borcum var dediğini, davacının şahidi olan Ali Özayyıldız’ın yalancı şahitlik yaptığını, borcunun bulunmadığını, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, taraflar arasındaki ödünç sözleşmesine dayalı alacağı ilişkin itirazın iptali davasıdır. Davalı yan ödünç ilişkisini inkar ettiğine göre, ödünç ilişkisinin varlığını davacının kanıtlanması gerekir....