Kriminal rapor, davacı ve diğer işçilerin davalı şirket aleyhine işçilik alacakları için açtıkları dava dosyası, bu davanın bitmesi aşamasında diğer gerçek kişi davalı tarafından işçilik alacağı miktarına yakın miktar içeren senetle icra takibi yaptığı dosya ve işçilik alacağına haciz uygulanması ile tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde, davacı aleyhine icra takibine konu edilen senedin işe girerken, ad ve adres hanesi doldurulmuş, diğer kısımları boş bırakılmış şekilde davalı işveren şirket tarafından teminat amacı ile alındığı anlaşılmaktadır. İşçilik alacakları ile ilgili davadan sonra senedin diğer kısımları doldurularak ve alacaklı diğer davalı gerçek şahıs gösterilerek icra takibi yapılmıştır. Senet teminat senedi olduğundan geçersizdir. Davacı ile davalı şirket arasında iş ilişkisi bulunmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereği iş mahkemesi görevlidir....
Mahkemece istemin kısmen kabulü ile, dAvacının davalı işyerinde 8.7.2005-15.1.2006 tarihleri arasında 187 gün çalıştığının tespitine ve işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesi yerinde ise de ; davalı Kurumun işçilik alacakları davasının tarafı olmaması nedeniyle işçilik alacakları üzerinden hesaplanan nisbi avukatlık ücretinden sorumlu olmadığı halde, davalı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması, yine tespit isteminin kısmen reddine karar verilmiş olmasına göre, davalılar yararına 450.00 TL avukatlık ücretine hükmolunmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık meslek hastalığı sebebiyle manevi tazminat talebi ile birlikte açılan işçilik alacaklarına ilişkin olup bu yönde verilen mahkeme kararlarının temyiz incelemesi, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı kararı gereği Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görev alanına girmektedir. Dava işçilik alacakları ve meslek hastalığı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İnceleme konusu karar meslek hastalığı sebebiyle manevi tazminat talebi ile birlikte açılan işçilik alacakları istemine ilişkin olup Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görev alanına girmektedir. Dosya, görevsizlikle Yargıtay 21. Hukuk Dairesince, Dairemize gönderilmiştir. Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi. ......
İnceleme konusu karar,işçilik alacakları ile birlikte hizmet tespiti istemine ilişkin olup mahkemece hizmet tespiti talebinin reddedildiği ve kararın davacı ve davalı Kurum tarafından temyiz edilmediği, davalının da temyizinin işçilik alacağına yönelik bulunduğu ve böylece temyiz incelemesinin işçilik alacakları ile sınırlı olduğu anlaşılmakla temyiz incelemesini yapma görevi Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dairemizin 11/06/2013 tarihli, 2012/7519 E. ,2013/12308 K. sayılı bozma ilamı üzerine Mahkemece, işçi alacakları yönünden dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, mahkememizin görevsizliğine Genel Mahkemenin (Asliye Hukuk Mahkemesinin) görevli olduğuna, davacı ile .... ve mirasçıları ..., ..., ..., ... arasındaki ilişki hizmet akdi olduğundan davacının .... ve onun ölümüyle dahili davalılara ait olan .... plakalı minibüste şoför olarak 01.10.1996-01.10.2008 tarihleri arasındaki çalışmaları 506 Sayılı Yasa kapsamında sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Somut olayda, 19/03/2013 tarihli celsede işçilik alacakları yönünden açılan dava tefrik edilerek Mahkemenin 2014/150 sayılı esasına kaydedilmiş olmasına rağmen Mahkemece işçilik alacakları yönünden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır....
Davacı işçi tarafından davalı işveren aleyhine işçilik alacakları ile hizmet tespiti davası birlikte açılmış mahkemece hizmet tespitine ilişkin dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir. İşçilik alacaklarına ilişkin davada ise yargılamaya devam olunarak davanın kabulüne karar verilmiştir. İş yargılamasında çalışma olgusunu ve hizmet süresini, ispat yükü, genel ispat kuralı gereği iddia eden işçiye aittir. İşçi işçilik davası sırasında hizmet süresinin tespiti ile ilgili işçilik alacaklarından bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmış olabilir. Bu durumda hizmet süresine bağlı işçilik alacakları davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır....
Mahkemece, davacı ile davalı arasında İş Mahkemesi'nin 2012/56 Esas sayılı dosyasında işçilik alacakları davasının derdest olduğu, taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirme ile iddia ve savunmaların işçilik alacaklarına ilişkin davada da incelenip değerlendirilebileceği, eldeki davayı açmakta hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık işçilik alacakları davası ile hizmet tespiti veya olumsuz hizmet tespiti davalarının birlikte görülüp görülmeyeceği hususunda toplanmaktadır. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır....
K A R A R Dava, hizmet tespiti ve işçilik alacakları(ücret) istemine ilişkindir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacağı(ücret) davasını birlikte açtığı ortadadır. Mahkemece, hizmet tespiti ve işçilik alacakları(ücret) davası yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 167. maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına ,davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı yasanın 30. maddesinde Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/267 Esas KARAR NO:2022/690 DAVA:Şirketin İhyası DAVA TARİHİ:12/04/2022 KARAR TARİHİ:12/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı tasfiye halinde --- kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi işçilik alacakları olduğunu, müvekkilin alacakları nedeniyle arabuluculuğa başvurduğunu, ancak şirketin sicilden terkin edildiğini öğrenildiğini belirterek, ---- sicil nosunda kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde --- TTK. nun 547 maddesi uyarınca, davacının işçilik alacakları ile görülecek arabuluculuk, dava, takip süreci ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır İNCELEME...
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, işçilik alacakları ile birlikte 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'ndan kaynaklanan davaların birlikte açılması sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. Dosya 21. Hukuk Dairesince, dava konusunun işçilik alacakları olduğu gerekçesiyle Dairemize gönderilmiş ise de, davacının, işçilik alacakları ile birlikte hizmet tesbiti talep ettiği, Mahkemece her iki talebinde kabulüne karar verildiği, hizmet tesbiti yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun verilen kararı temyiz ettiği, hizmet tesbiti yönünden taraflar arasında ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme görevinin Yargıtay 21....