Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL’sinin diğer işçilik alacakları ile yargılama gideri, icra harç ve masrafı için ödenen tutar olduğunun tespit edildiği; 1- Seçenek: Davacı asıl işverenin dava dışı işçiye ödediği işçilik alacaklarının yarısı (1/2) kadar alt işverenlere rücu edilebileceğinin kabulü halinde; davalı şirketlerin sorumlu oldukları tutarlar aşağıdaki gibidir: Davacı ... ile yapılan ... ve ... ihale numaralı sözleşmeler gereği; Davalılar ... ŞTİ. ve ... ŞTİ.’ne müştereken ve müteselsilen rücu edilebilir kıdem tazminatı: (... TL+... TL faiz )= ...-TL, diğer işçilik alacakları ile yargılama ve icra gideri: ...-TL , bakiye karar harcı: ...-TL, karar harcı ...-TL olup, davalıların ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinden sorumluluğu bulunmamaktadır. Davalı ... ŞTİ.’ne rücu edilebilir kıdem tazminatı: (...-TL + ...-TL faiz ) = ...-TL, diğer işçilik alacakları ile yargılama ve icra gideri: ...-TL, bakiye karar harcı: ...-TL, karar harcı ......

    İnceleme konusu karar,davacının işçilik alacakları ve hizmet tespiti taleplerine ilişkin olup mahkemece hizmet tespiti talebi hakkında feragat nedeniyle red kararı verildiği ve davalı kurum vekilinin bu kararı sadece süre tutum dilekçesi ile temyiz ettiği,davalı işveren vekilinin ise temyizinin işçilik alacaklarına ilişkin olduğu,Yargıtay Hukuk Daireleri işbölümü ortak hükümler kısmının 6. maddesi uyarınca bir davada bir kaç Hukuk Dairesinin görevine giren uyuşmazlık söz konusu ise,temyiz incelemesi uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait hüküm ve kararları inceleyen daire tarafından yapılır hükmü doğrultusunda somut olayda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin işçilik alacakları olduğu ve belirgin şekilde Dairemizin ... bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin ... bölümü alanı içine girmektedir. Ne varki; 9....

      Her ne kadar 31.05.2005 tarihli Başkanlar Kurulu Kararı ile iş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat talepleri yanında istenen işçilik alacakları ile ilgili davaların temyiz inceleme yeri 21.Hukuk Dairesi ve verilmiş ise de, davacı iş kazası nedeni ile istediği maddi manevi tazminat talebini Atiye terk etmiş ve hüküm sadece işçilik alacakları ile ilgili kurulmuştur. İnceleme konusu karar, yukarda belirtilen nedenle sadece işçilik alacaklarına ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. Ne varki; 9 ncu Hukuk Dairesi 30/10/2006 gün ve 2006/29472 Esas, 2006/28651 Karar sayılı ilamı ile Dairemizin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş bulunduğundan oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına gönderilmesine 17.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

        - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 31.380,77 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili işçinin ücretlerinden davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yüklenici işçilerinin işçilik alacakları ile ilgili işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmadığından ödenen kıdem tazminatını davalı idareden talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

          İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar....

            Buna göre, yukarıda açıklandığı üzere yüklenicinin sözleşme ile ilgili kıdem tazminatı gibi işçilik haklarından sorumlu olacağına dair hükümler bulunan dönemler bakımından tüm sorumluluğun, ilgili dönemde işçiyi bünyesinde çalıştıran davalı firmada, bu şekilde hüküm bulunmayan dönemlerde ise davacı ile davalı firmaların yarı yarıya sorumlu olduklarının gözden kaçırılmayarak, dava dışı işçinin, hangi firmada ne kadar süre çalıştığının ayrı ayrı belirlenerek, her bir yüklenicinin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemler itibariyle sınırlı sorumlu oldukları dikkate alınarak, davacı tarafça ödenen işçilik alacakları yönünden yeniden hesap yapılmaksızın, kesinleşen iş mahkemesi kararında hüküm altına alınan miktarlar esas alınmak suretiyle, davacı tarafça ödenen işçilik alacağının ne kadarlık kısmından sorumlu olduklarının ve işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti açısından da davalılar aleyhine hükmedilecek işçilik alacağı miktarına...

            Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, ... kaymakamlığı bünyesinde Halk Eğitim Müdürlüğü'nde temizlik işçisi olarak çalıştığını, sigorta bildirimi yapılmadan çalıştırıldığını beyanla bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalıların Cevaplarının Özeti: Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Gerekçe: Taraflar arasında davacının hizmet ilişkisi ve işçilik alacakları hususunda uyuşmazlık vardır. Somut olayda; davacı tarafından hizmet tespiti ve işçilik alacaklarının tahsili talepli açılan davada Mahkemece tefrik kararı verilerek eldeki davaya işçilik alacakları konusunda devam edilerek hizmet tespit davası ayrı bir esasa kaydedilmiştir....

              Gerekçe Davacı tarafça aynı dava dilekçesinde iş kazasından kaynaklı istemler ve işçilik alacakları talep edilmiş, İlk Derece Mahkemesince iş kazasından kaynaklı talepler tefrik edilerek işçi alacakları yönünden yargılama sürdürülmüş ve nihayetinde " davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, işçilik alacaklarına yönelik Mahkemece yapılan yargılama sırasında tanıklar da dinlendikten sonra davacı tarafça yatırılan gider ücreti kullanılarak dosya bilirkişiye gönderilmiştir. Ancak bilirkişi tarafından iş kazasına yönelik rapor düzenlenmiş eldeki davaya konu işçilik alacakları hesaplanmamıştır. Bunun üzerine Mahkemece, dosyada gider avansı kalmadığı gerekçesiyle davacı tarafa 13/10/2017 tarihli 11. celsede süre verilmiş, ödeme yapılmaması üzerine 27/12/2017 tarihli 12. celsede yeniden 2 haftalık süre verilmiştir....

                Hukuk Dairesince onanarak kesinleşen işçilik alacakları davasında, davacı 01.05.2001–18.06.2009 tarihleri arası çalıştığını beyanla talepte bulunmuş, mahkemece 02.05.2001–30.06.2007 tarihleri arasında kısmen, 01.07.2009’dan itibaren 18.06.2009’a kadar tam süreli çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. İşçinin açmış olduğu işçilik alacakları davaları her ne kadar hizmet tespiti davasında bağlayıcı değil ise de güçlü delil olarak kabul edilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Toplanan deliller ve işçilik alacakları davasındaki kabule göre; davacının 02.05.2001–30.06.2007 tarihleri arasındaki çalışmasının tam zamanlı değil ayın 3/5’i olan ayda 18 gün kısmi çalışmaya hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                  Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, hizmet tespiti ve iş hukukundan kaynaklanan işçilik alacakları istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve ihbar olunan Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının kabulüne, kararın ortadan kaldırılmasına, işçilik alacakları yönünden davanın kabulüne, hizmet tespiti talebinin geri alınması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, ihbar olunan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                    UYAP Entegrasyonu