Hukuk Dairesinin 31/05/2018 tarihli, 2016/1125 E. ve 2018/6447 K. sayılı ilamıyla, davalı şirketin kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden dava dışı işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak sorumlu olduğu, ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı hangi alt işveren döneminde doğmuş ise o alt işverenin sorumlu olduğu, davalı son alt işverenin iş akdini haklı bir neden olmadan sona erdirdiğinden ihbar tazminatı alacağının tamamından sorumlu olduğu, ayrıca işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama ve icra takibi giderleri ile faiz ve vekalet ücreti yönünden de davalıya rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak alınan ek rapora göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
, bu hususun tutanakta da yer aldığını, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile ücret alacağı yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, arabuluculuk tutanağında işçilik alacağı olarak belirtilmesinin yeterli olduğunu ayrıca alacak kalemlerinin ayrı ayrı belirtilmesi gerekmediğini, yalnızca işçilik alacağı olarak belirtilmesinin yeterli olduğunu, bu yüzden dava şartı yokluğundan reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, buna ilişkin Yargıtayın vermiş olduğu kararlar olduğunu, Yargıtay 22 hukuk Dairesi 2019 senin 44 19 esas 2019 11.594 karar gibi usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçinin davalı ile DHMİ arasında imzalanan hizmet alım ihalesi kapsamında ihale süresince davalı şirket bünyesinde istihdam edildiğini, davalı şirketin DHMİ bünyesindeki ihale süresini 31.12.2013 tarihinde sona erdiğini, yasa gereği devreden işverenin işçilik alacaklarından sorumluluğunun devir tarihinden itibaren 2 yıl olup, davalı şirket açısından bu sorumluluğun 31.12.2015 tarihinde sona erdiğini, davalı şirketin dava dışı işçinin rücu davasına konu işçilik alacağı bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, dava dışı işçinin asıl işvereninin DHMİ olduğunu, davalı şirketin DHMİ ile yapılan ihale sözleşmesi ile belirlenen ödemelerin tamamını yaptığını, davacı tarafın dava dışı işçiye ücret kesintisi ve ücret düşürülmesinden kaynaklı eksik ödenen ücret alacağı ödemesi yapıldığını, dava dışı işçinin davalı şirket bünyesindeki çalışmalarına ilişkin fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacağı bulunmadığını, dava dışı işçinin...
Davacı eldeki alacak davası ile; bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 06.03.2013 tarihli kararla, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir. Mahkemenin 06.03.2013 tarihli kararı, Dairemizin 04.11.2014 tarihli ilamıyla, 2008 yılı jestiyon primi alacağı ve maaş zammı farkı alacağı yönünden bozulmuştur. Diğer alacak talepleri yönünden bir bozma sebebi yapılmadığından, hükmün bu kısmı kesinleşmiştir. Mahkemece, bozma sonrasında davacının 402,36 TL 2008 yılı jestiyon primi alacağının bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş; maaş zammı farkı alacağı reddedilmiş ve diğer alacak talepleri hakkında ise bozmadan önceki karar gibi hüküm sonucu tesis edilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Bozmadan sonra tesis edilen mahkeme kararında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinde, bozma kararı kapsamı dışında kalan alacaklara dair hüküm kısmının dikkate alınmaması gereklidir....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının hemşire olarak çalıştığını, davacının iş akdinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini, ancak davacının çalıştığı sürelere ilişkin işçilik alacaklarının kendisine ödenmediğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir . B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, her ne kadar davacı emeklilik nedeniyle ayrıldığını beyan etse de, iradesinin başka bir işyerinde çalışmak olduğunu, davacının 43 yaşında olup, emeklilik sebebiyle ve yaşını beklemek için işten ayrılmadığını, ödenmeyen sair işçilik alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
Somut olayda, mağaza müdürü olan davacı 12/06/2014 tarihinde işçilik alacaklarının ödenmediği, SGK primlerinin eksik veya hiç yatırılmadığı gerekçesiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini iddia etmiş; davalı ise 11/06/2014 tarihinde davacı işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranması sebebiyle iş sözleşmesine son verildiğini savunmuştur. Her ne kadar Mahkemece, sonuç olarak davacının fesih sebebinde haklı olduğu, işçilik ücretlerinin süresinde ödenmediği değerlendirilerek kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmişse de, bu değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir....
Davacı vekili, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebebe dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece işçilik ücreti alacağına dair '... ücret alacağının ay be ay yapılan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte...' davalılardan tahsiline karar verilmişse de; söz konusu ücret alacağı, ait olduğu ayın ödeme gününün geçmesi ile muaccel hale gelmişse de işverenin temerrüde düşürüldüğüne dair veri bulunmamaktadır. Şu halde işçilik ücreti alacağı bakımından dava dilekçesinde talep edilen tutar için dava, ıslaha konu edilen tutar için ıslah tarihinden faiz işletilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Davanın Türü : Davacı, ücret fark alacağı, ikramiye fark alacağı, sosyal yardım fark alacağı, kıdemli işçiliği teşvik primi, kıdem tazminatı fark alacağı, 2010 yılı öncesi banka promosyon alacağı, dini bayram harçlık alacağı, ramazan bayramı kumanya para farkı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacakları ve yemek ücreti fark alacaklarının faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme kararının taraflar tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 08.10.2015 gün ve 2015/26849 Esas, 2015/27952 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Hukuki niteliği itibariyle asıl dava; davacının iş akdini haklı feshine dayalı olarak kıdem tazminatı, agi alacağı, 10,00TL yıllık izin ücreti alacağı, ücret alacağı, ulusal - resmi tatil ücreti, fazla mesai ücreti alacağı talebine ilişkindir. Bartın 3. Noterliği'nin 1998 yevmiye nolu ihbarnamesi ile davacının işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle 25/02/2019 tarihinde iş akdini haklı şekilde feshettiğini ve işçilik alacaklarının ödenmesini davalı işverene ihtaren bildirdiği anlaşılmaktadır. .... Davalı işveren tarafından davacının işe gelmediğine ve devamsızlık yaptığına dair 25/02/2019, 26/02/2019 ve 27/02/2019 tarihlerinde tutanak tutulduğu ve dosyamıza delil olarak sunulmuş olduğu anlaşılmaktadır. .......
TL, Fazla Mesai Ücreti Alacağı 100,00 TL, UBGT Ücreti Alacağı 10,00 TL, Hafta Tatili Ücreti Alacağı 10,00 TL, Yıllık İzin Ücreti Alacağı 40,00 TL olmak üzere, işçilik alacak ve tazminatlarından toplam 300,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....