kurulan irtifak hakkının kamu yararı olmaması ve kullanılmamasına rağmen müvekkilerine ait taşınmaz üzerinde kurulu olmasının müvekkilleri açısından büyük hak kaybına neden olduğunu belirterek müvekkilerine ait taşınmaz üzerinde T7 lehine kurulu olan irtifak hakkının bedelsiz olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
istemi üzerine tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebileceği, en az otuz yıl için kurulan üst hakkının, sürekli nitelikte olduğu hükme bağlanmıştır....
Bu sınırlı hakimiyet Türk Medeni Kanunun 718.maddesindeki mülkiyet hakkının sınırlandırılması sonucunu da doğurur. Kanununda irtifak türleri; taşınmaz lehine irtifak hakları, intifa hakkı, oturma hakkı, üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifaklar olarak belirlemiştir. Kanunundaki diğer irtifaklar kavramı ve seçilen türdeki irtifakın içeriğini belirlemede geniş bir sözleşme serbestisinin öngörülmesi nedeniyle irtifak haklarının sınırlı sayıda olmadığı anlaşılmaktadır. İrtifakın konusu, içeriği tescil ile ortaya çıkan durumdur. Ancak, tapu kaydına sınırlı kayıt nedeniyle içeriğin tam saptanamaması halinde irtifak sözleşmesi ve tarafların sözleşmedeki amaçları ve nihayet çekişmesiz kullanıla gelen durum ile içerik saptanarak tarafların hak ve yükümlülükleri belirlenir(Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s.628). İrtifak hakkına ilişkin bu açıklamalar davacının tesisini istediği irtifak hakkının niteliğini belirlemek açısından önemlidir....
Kural olarak üst hakkı tesisi, önce tarafların üst hakkı kurulması konusunda yazılı veya sözlü anlaşmış olmaları, ilgili tapu siciline giderek iradelerini resmi senet düzenlemeye yetkili olan memur huzurunda açıklayıp üst hakkı kuruluş senedi yapmaları, sonra da resmi memurdan üst hakkının bir irtifak hakkı olarak taşınmaz kaydına şerh edilmesi veya tescilini istemeleri suretiyle olur. Şayet taraflar arasında üst hakkı tesisini amaçlayan irade birliği yoksa ve eğer bina sahibi başkasının taşınmazına rızaya dayanmadan bir yapı yapmışsa bu “haksız inşaat” olacak ve kayıt maliki Türk Medeni Kanununun 683. maddesinden yararlanarak haksız elatmanın önlenmesini dava edebilecektir. Türk Medeni Kanununun 827. maddesinde üst hakkı tesisinde resmi senet aranacağı hükme bağlandığından, üst hakkının ancak yukarıda açıklanan yöntemle resmi senetle kurulmasının mümkün bulunduğu duraksamasız kabul edilmelidir....
Davacı, geçit hakkının yola değil dereye bağlandığını, sulamanın da kanallar vasıtası ile yapıldığını beyan ederek irtifak hakkının sağladığı yararın artık ortadan kalktığını ileri sürmektedir. Taraflara ait taşınmazlar öncesinde bir bütün iken üç parçaya ifraz edilerek şimdiki malikleri tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır. İfraz sırasında 1281 ve 1282 sayılı parsellerin dereden yararlanmaları amaçlanarak irtifak hakları tesis edilmiştir. Böylece yüklü taşınmaz maliki katlanma ve kaçınma yükümlülüğü altına girmiştir. Şimdi bu hakkın sağladığı yararın taraflar açısından ortadan kalktığı ileri sürülmektedir. Burada da irtifak hakkının terkini koşulları önem arz etmektedir. İrtifak ..., Türk Medeni Kanunun 783. maddesi uyarınca sicildeki kaydın terkini ile sona erer. Terkin talebi yararlanan taşınmaz maliki tarafından yazılı olarak yapılır (TMK’nın 1014. maddesi)....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2020/116 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Üst Hakkı Kurulması (İrtifak Hakkının Kaldırılması) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul ili Bağcılar ilçesi sınırlarında Kemalpaşa Mahallesinde bulunan F21C18D4D pafta, 1521 ada 1 parsel, aynı yer 5 parsel ve 6 parsel tapulu taşınmazın maliki olduğunu, davalının taşınmazda irtifak hakkı sahibi olan kişi olduğunu, müvekkilinin taşınmazı satın alırken işbu irtifakların mevcut olduğunu, ancak müvekkilinden çok önce taşınmazların kaydının üzerine konulan irtifakların artık bir anlamı kalmadığını, irtifak hakkının devam etmesinin davalıya sağladığı menfaat, yüklü taşınmaza verdiği külfete nazaran çok az olduğunu, irtifakın tesisi ile sağlanmak istenen yararın ortadan kalktığını, tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek davacının adı geçen taşınmazı üzerinde ve davalı...
Bilindiği üzere üst hakkı, başkasının taşınmazı üstünde veya altında inşaat yapma veya önceden yapılmış bir inşaatı koruma yetkisi sağlayan ve inşaat üzerinde irtifak hakkı sahibine mülkiyet hakkı kazandıran bir irtifak hakkıdır. Üst hakkına ilişkin hükümlerin Türk Medeni Kanununun 726, 826 ve 836. maddelerinde düzenlendiği görülmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 828 ve 830’uncu maddelerinde üst hakkının sürenin bitmesi ile sona ermesine bağlı sonuçlar düzenlenmekte ise de, üst hakkının sona ermesi sebepleri özel olarak düzenlenmiş değildir. Genel olarak eşyaya bağlı irtifakın sona erme sebepleri kıyasen üst hakkının sona ermesinde de söz konusudur. Bunun dışında, kişiye bağlı kurulmuş üst hakkı, sahibinin ölümü ile sona erer. Taraflar irtifak sözleşmesinde üst hakkı için bir süre kararlaştırmışlarsa, bu süre sonunda üst hakkı sona erer. Ayrıca süre sona ermeden, üst hakkı sahibinin terkin talebinde bulunması suretiyle hakkını sona erdirmesi mümkündür....
Nitekim 704. maddede taşınmaz mülkiyetinin konusu arasında üst hakkı sayıldığı gibi, üst hakkının kurulmasını düzenleyen 826. maddede "Bir taşınmaz maliki, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabilir" şeklinde üst hakkının konusu belirlendikten sonra 2. fıkrasında da bu hakkın devredilebileceği ve mirasçılara geçeceği, ayrıca son fıkrasında "bağımsız ve sürekli nitelikteki üst hakkının tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilmesi" öngörülmüştür. Keza en az otuz yıl için kurulan üst hakkının sürekli nitelikte olduğu vurgulanmıştır. Yürürlükten kaldırılan Medeni Kanun'un 751. maddesinde ise bu süre yirmi yıl olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında üst hakkının da taşınmaz hükmünde olduğunun kabulü gerekir. Nitekim öğreti de bu görüştedir. Olayımıza gelince; mülkiyeti K... Belediyesi'ne ait İ......
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı Hazinenin irtifak hakkı ile tasarruflarına bırakılan taşınmazlarda irtifak hakkının kaldırılması istemini de içeren talepleri ile muaraza yarattığını belirterek muarazaanın giderilmesini, birleştirilen davada da kaldırılan irtifak hakkının yeniden tesis edilmesini istemiştir. Tapu kayıtlarının incelenmesinden dava konusu taşınmazların ... ilçesi yargı çevresine bağlı ...'ta bulunduğu anlaşılmaktadır. 1086 sayılı HUMK'nın 13/2 maddesi gereğince irtifak hakkına ilişkin uyuşmazlıkların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözülmesi hususunda kesin yetki söz konusu olduğundan davanın ... Mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasının incelenmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Dava, irtifak hakkının tapu siciline tescili isteğine ilişkindir. İrtifak hakkı, bir eşya üzerinde hak sahibine o eşyadan yararlanma yetkisi sağlayan bir ayni haktır. Ayni hak olarak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir etkiye sahip olmakla birlikte eşya üzerinde sınırlı bir hakimiyet sağlar. İrtifakın içeriği yalnız eşyadan veya eşyanın özünden elde edilebilecek menfaatlerden yararlanma imkanından ibarettir. Türk Medeni Kanununda irtifak hakları taşınmaz lehine irtifak hakkı, intifa hakkı, oturma hakkı, üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifaklar olarak belirlemiştir. Diğer taraftan, taşınmaz mülkiyetinin özel hukuka ilişkin kanuni kısıtlamalarından komşular lehine konulan kısıtlamalarda mülkiyet içeriğindeki bazı yetkileri sınırlamakta, bir kaçınma ve katlanma yükümlülüğü getirmektedir. Burada yasal kısıtlamanın sonucu bir irtifak kurma sözkonusu ise örneğin; geçit irtifakı gibi bu konuda taraflar anlaşarak bu irtifak hakkını da tesis edebilirler....