Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Maliye T1si vekili mahkemenin birleşen 2019/32 Esas sayılı dava dosyasında sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında üst hakkının telkini istemi ile Kemer 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/439 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, hukuki dayanağı kalmayan ve rızaen telkini sağlanamayan üst hakkının Medeni Kanun hükümlerine göre tapudan telkini gerektiğini, ayrıca Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin 24.maddesinin 2.fıkrası uyarınca cari yıl irtifak hakkı bedelinin %25'i oranında bedel alınması hakkında hüküm bulunduğunu, cari yıl üst hakkı bedeli 465.802,68 TL olup bunun %25'i oranında bedel alınması gerektiğini belirterek üst hakkının tapudan terkini ile terkin nedeniyle son cari yıl üst hakkı bedelinin %25'i olan 116.450,67 TL'nin tazminat olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir, Arazi niteliğindeki ... köyü 2825 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve boru hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı karşılıklarının tespit edilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Dava konusu taşınmaz üzerinde daha önceden ... lehine daimi irtifak hakkı tesis edildiği anlaşıldığından, bu irtifak nedeniyle taşınmaz üzerinde oluşan olumsuz etki, oran ve miktarı araştırılmadan ve bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan Hasan ve ...'in hisseleri üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir....

    Teminatın üst sınırı ise toplamda 250.000,00 TL'dir. Taşınmaz üzerindeki intifa hakkı ve ipoteğin, taraflar arasındaki ve sonradan feshedilen bayilik ilişkisinden (sözleşmesinden) kaynaklandığı dikey anlaşmanın kapsamında olduğu kuşkusuz ise de taşınmaz, ipotek resmi akit tablosunda belirtilen miktar kadar alacaklının alacağının teminatını teşkil ettiğinden, ve ipotek, azami meblağ (üst sınır) ipoteğine ilişkin bulunduğundan, alacaklının ipotekle teminat altına alınan ana para alacağını taraflardan delillerini isteyip toplayarak bulmak, ana para dışında istenebilecek gecikme faizi ile icra takibi yapılmışsa takip giderlerini gerek duyulursa bilirkişiye hesaplatmak, bunların toplamını ipotek akit tablosunda gösterilen limiti aşmamak koşuluyla tahsilde tekerrüre düşülmemesi için .........

      İlk derece mahkemesince, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne yazılan yazı cevabına göre, 4 pafta 3150 parsel üzerindeki taşınmaza 420 kişilik lokanta yapılması amacıyla T7 AŞ. lehine 21/12/2010 tarihinde 25/09/1997 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 49 yıllığına bağımsız ve sürekli nitelikte üst hakkı tesis edildiği, arsa vasıflı taşınmaz zemininin mülkiyetinin hazineye ait olduğu, üst hakkının mülkiyetinin ise borçlu şirkete ait olduğu, üst hakkına ilişkin resmi senette yer alan hükümler uyarınca üst hakkı süresi sonunda üst hakkı ve üst hakkı konusu tesislerin bedelsiz olarak hazineye kalacağı, üst hakkının başlangıç tarihi olan 25/09/1997 tarihinden yazı gününe kadar geçen süre dikkate alındığında üst hakkı üzerindeki tesislerin yaklaşık 22/49’ unun hazineye geçmiş olduğu, üst hakkı sözleşmesinin geçerli olduğu süre içerisinde üst hakkına konu tesiste bulunan taşınırların hak lehtarına ait olduğundan taşınırların mülkiyetinin ancak süre sonunda veya herhangi bir sebeple üst hakkının...

      İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödeme emri içeriği bina vergisine konu gayrimenkulün tapu kayıtları, yapı kullanma izni ve üst hakkı sözleşmesine göre malikinin … Belediye Başkanlığı olduğu, taşınmaz üzerinde davacı ortak girişim lehine 29 yıl süreli üst hakkı tesis edildiği, dosyada davacı adına intifa hakkı tesis edildiğine dair bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, her ne kadar davalı idare tarafından, bir üst hakkına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin üst hakkı sahibine ait olacağı ve bina vergisi mükellefi olacağı iddia edilmekte ise de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile üst hakkı sahibine tanınan bu imkandan hareketle emlak vergisi uygulamasında üst hakkı sahibinin malik konumuna alınarak mükellef olarak kabul edilmesi halinde, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenleri mükellef olarak belirleyen 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi...

        Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, üst yapı devir hakkı ve kiralama hakkının bir faaliyet ruhsatının varlığına bağlı olduğunu, faaliyet ruhsatının mevcut olmaması halinde bu hakların ekonomik bir değer taşımadığını, serbest bölgede salt üst yapı devir ve kiralama haklarının kullandırılmasına yönelik faaliyet ruhsatı verilmesi veya faaliyet ruhsatı bulunmaksızın bu hakların kullanılmasının mümkün olmadığını, üst yapıların kullanım hakkı ve kullanım devir ve kira bedelinin haczedilemeyeceğini, bu nedenle kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16.maddesi uyarınca 3218 sayılı Kanununda yer alan üst yapı devir ve üst yapı devir hakkı bedeline haciz konulmasına ilişkin memur işleminin iptali istemine yönelik şikayettir....

        İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ile geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ile geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ile geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ile geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....

              Bilindiği üzere üst hakkı, başkasının taşınmazı üstünde veya altında inşaat yapma veya önceden yapılmış bir inşaatı koruma yetkisi sağlayan ve inşaat üzerinde irtifak hakkı sahibine mülkiyet hakkı kazandıran bir irtifak hakkıdır. Üst hakkına ilişkin hükümlerin Türk Medeni Kanununun 726. ve 826 ila 836. maddelerinde düzenlendiği görülmektedir. Üst hakkı olarak tanımlanan bu hakkın, bağımsız ve sürekli nitelikte ise hak sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne “taşınmaz” olarak kaydı mümkündür. ( TMK m. 826/3) En az otuz yıl için kurulan üst hakları sürekli nitelikte kabul edilir. Üst hakkını bağımsız kabul edebilmek için de başkasına devrinin taraflarca kısıtlanmamış olması gerekir. Öte yandan; irtifak hakkı, tescilin terkini veya yüklü ya da yararlanan taşınmazın yok olmasıyla sona erer (TMK m.783). Lehine irtifak kurulan taşınmaz için bu hakkın sağladığı hiç bir yarar kalmamışsa, yüklü taşınmazın maliki bu hakkın terkinini isteyebilir....

                UYAP Entegrasyonu