Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha sonra tapu iptali ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 Esas 2001/516 Karar sayılı kararında ve Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. Bu nedenle icra müdürlüğünün bu hususlara ilişkin haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik gerekçesi yerinde ve yasaya uygun olup mahkemenin tapu iptali ve tescil kararı verildiğinden bahisle müdürlük kararının kaldırılması gerektiğine ilişkin tespit ve gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine dair 17.03.2014 tarih, 2013/12604 Esas, 2014/4368 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı üçüncü kişi vekili, ... 8. İcra Müdürlüğü’nün 2010/13998 sayılı takip dosyasında trafik kaydına 20.09.2012‘de haciz konulan 34 HD 0442 plaka sayılı aracın, noterde yapılan sözleşme ile 27.10.2010’da üçüncü kişi tarafından satın alındığını, mülkiyetin hacizden önce üçüncü kişiye geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

      Esas dava İİK 99 madde gereğince alacaklı tarafından açılmış 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması; birleşti- rilen dava ise İİK 16 madde gereğince memur muamelesini şikayettir. Somut olayda mahkemece her iki dava da şikayet olarak değerlendirilmiş ise de esas dava harcı yatırılarak açılmış 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması istemine ilişkin olduğundan bu konuda istihkak prosedürü çerçevesinde toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken hukuki tavsif de hataya düşülmesi ve istihkak iddiasının kaldırılması yönünden olumlu olumsuz karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3.kişiler ve borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabülü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişilere ve borçluya geri verilmesine 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı bulunmadığı gibi icra mahkemesinden hacizlerin kaldırılmasını istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, borçlu aleyhinde uygulanan haczin kaldırılması isteminde bulunması mümkün olmadığından mahkemece, istemin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. İleri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....

        Davalı (alacaklı) vekili, haciz mahallinde borçlunun hazır bulunduğunu, ancak sonradan kaçtığını, kendisine ait iş yerini alacaklıdan mal kaçırmak için üçüncü kişi adına kaydettirdiğini, istihkak iddiasının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece toplanan delilere göre:“haczin üçüncü kişinin iş yerinde,ancak borçlunun huzurunda yapıldığı,burada fiili olarak takip borçlusu ile ...’ın ticari faaliyetlerini sürdürdükleri, kira sözleşmesi ve resmi kayıtları adına yaptıran üçüncü kişinin, alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler yaptığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş;hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

          Mahkemece toplanan delillere göre:“haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığı,mahcuzların bir kısmı yönünden mülkiyeti kanıtlamaya elverişli ödeme belgesi ile ithal edildiğine ilişkin pasaport belgesinin bulunduğu, diğerleri yönünden ise karı ve koca olan üçüncü kişi ile borçlu hakkında borç tarihinden önce Mahkemece verilmiş ayrılık kararının ve yine ayrılık kararından önce haczin yapıldığı konuttaki tüm menkullerin davacı üçüncü kişiye tahsis edildiğine ilişkin Mahkemece verilmiş tedbir kararının bulunduğu,bilirkişi raporu ve tanım anlatımları ile de tüm mahcuzların üçüncü kişiye ait olduğunun belirlendiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş;hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Davacının dayandığı ayrılık kararı, TMK’nun 197. maddesi uyarınca verilmiş tedbir kararı niteliğindedir....

            Somut olayda şikayete konu taşınmazların, haciz tarihinde borçlu adına tapuya kayıtlı olup, daha sonra Tüketici Mahkemesince tapunun iptali ile taşınmazın üçüncü kişiler adına tesciline karar verildiği, ilamda açıkça haczin kaldırılması yönünde hüküm tesis edilmediği görülmüştür. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden, taşınmaz haciz şerhiyle birlikte üçüncü kişilere intikal edecektir. Bu aşamada, haczin kaldırılması, ancak, üçüncü kişilerin genel mahkemede açacağı dava sonucunda çözümlenir. Öte yandan, üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.)....

              kişi vekili ve davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                kişi vekili ile davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                  Davalı (alacaklı), faturalar sunulamadığından haczin yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, bu sırada üçüncü kişinin bir belge sunamadığı ve borçluya ait vergi levhasının asılı olduğu, ispat yükü kendisine düşen üçüncü kişinin iddiasını kanıtlamaya elverişli delilleri sunamadığı “ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. 2010/2714 2010/4855 Davacının dayandığı Isparta 2. İcra Müdürlüğü'nün 2008/185 Esas sayılı dosyası ve sunulan faturalar dikkate alındığında, haciz mahallinde kiracı olarak bulunan borçlunun beraberinde getirdiği sabit olmayan menkullerin üçüncü şahsa ait olduğunun kabulü gerekirdi....

                    UYAP Entegrasyonu