Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere göre: “ödeme emri tebligatının dava konusu haciz adresinde yapılmadığı, ticaret odası kayıtlarına göre haciz adresinde davacı üçüncü kişinin faaliyet gösterdiği, borçlu ile ilgisinin belirlenmediği, mahcuzların değerinin %15’i oranında yasal tazminata hükmedilmesi gerektiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına, mahcuzların değerinin %15’i oranında tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacı üçüncü kişiye verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

    Daha sonra tapu iptali ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12- 461 E. - 2001/516 K. sayılı kararında ve Y. 12. HD'nin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. Bu nedenle icra müdürlüğünün bu hususlara ilişkin haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik gerekçesi yerinde ve yasaya uygundur. Sonradan mahkemeden tapu iptal ve tescil kararı alınması hacizlerin fekkine dair karar alınmadığı sürece duruma etkili değildir. Şikayetçinin dayanak yaptığı Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/03/2019 tarih ve 2018/704 Esas, 2019/235 Karar sayılı ilamında, sadece iptal ve tescil ile yetinilmiş, hacizlerin kaldırılması ile ilgili bir hükme yer verilmemiştir....

    HMK'nın 391/3. maddesinde, ihtiyati tedbir talebinin reddi üzerine verilen karara karşı ve HMK'nin 394/5. maddesinde ise yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. HMK'nin 396. maddesinde durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması düzenlenmiş olup maddenin ikinci fıkrasında, 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarının kıyasen uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Bu şekilde 394. maddenin üçüncü fıkrasına yapılan atıf ile üçüncü kişilerin de itiraz edebileceği, dördüncü fıkraya yapılan atıf ile de itirazın şekli ve incelenmesinin kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir. Kanun yoluna başvuru imkanını düzenleyen 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmayarak ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talepleri hakkında verilen kararlar için kanun yoluna gidilmesinin yolu kapatılmıştır....

    Mahkemece, haczin 3.kişinin işyerinde yapıldığı, ödeme emri tebliğ edilen adres ile haciz adresinin farklı olduğu, mülkiyet karinesinin 3.kişi lehine olup davacı alacaklının aksini ispat edemediği davalı 3. kişinin de mahcuzun kendisine ait olduğu konusundaki yemin teklifini kabul edecek yemin ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı (Alacaklı) vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, icra ve iflas Yasasının 99. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi istemiyle açılan istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 11.5.2009 tarihinde üçüncü kişinin işyerinde borçluya ödeme emri tebliğ edilmeyen adreste yapılmış ise de, davalı üçüncü kişi ile borçlu kardeş olup aralarında organik bağ vardır. Üçüncü kişinin haciz yapılan işyerinde, takip ve ödeme emri tebliğ tarihinden sonra, 18.2.2009 tarihinde ticari faaliyetine başladığı anlaşılmaktadır....

      markası yazan emtianın üçüncü kişiye ait olduğunu, aralarında imzalanan Bayii Lojistik Anlaşması uyarınca borçluya ait depoda bulunduğunu, buna ilişkin hizmet bedellerinin ödendiğini, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı alacaklı vekili, dava konusu haczin borçlunun faaliyet adresinde yapıldığını, lojistik hizmet temininin borçlunun faaliyet alanı içinde yer almadığını, aslında üçüncü kişinin hacizli emtiayı alarak borçludan olan alacağını tahsil etmeye çalıştığını, belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece toplanan delillere göre: Dava konusu haczin takip borçlusunun adresinde yapıldığı, ancak aralarındaki Bayii Lojistik Anlaşması uyarınca haciz adresinde bulunan üçüncü kişiye ait eşyaların haczedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı...

        Mahkemece toplanan delillere göre; davacı üçüncü kişinin dava konusu makineleri haciz tarihinden önce, borçludan satın aldığı, borçlunun bu satışa ilişkin faturadan doğan alacağının büyük bölümünü dava dışı şahsa devrettiği ve 08.11.2012 tarihi itibarı ile borcun tamamının ödenerek makinelerin mülkiyetinin davacıya geçtiği, haczin üçüncü kişinin iş yerinde yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Davacı üçüncü kişi Şirket, borçlunun eski faaliyet adresinde kurulmuş ve burada 07.08.2012 tarihi itibarı ile faaliyete başlamıştır. Ortaklarından bir tanesi borçlunun oğludur. Ödeme emri haciz adresinde tebliğ edilmiştir. Diğer yandan davacının mahcuzlara ilişkin olduğu iddiası ile sunduğu fatura 10.08.2012 tarihlidir ve borçlu tarafından üçüncü kişi adına düzenlenmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, ... 2.İcra Müdürlüğü’nün 2010/384 Esas sayılı dosyasında, trafik kaydına 13.01.2010’da haciz konulan ... plaka sayılı aracın, noterde yapılan sözleşme ile hacizden önce 12.01.2010’da iyi niyetli üçüncü kişi tarafından satın alındığını, hacizden önce mülkiyetin üçüncü kişiye geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

            D A N I Ş T A Y ÜÇÜNCÜ DAİRE Esas No : 2020/1121 Karar No : 2022/4223 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü/... VEKİLİ : Av.... KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:... K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacının kanuni temsilcisi olduğu ... Elektromekanik ve İklimlendirme Servis Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi'nin muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla banka hesabına uygulanan e-haczin kaldırılması istemine ilişkindir....

              Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu haczin borçlunun yokluğunda, davacı üçüncü kişinin huzurunda yapıldığı, haciz adresinin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği eski adresi olduğu, İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin sunduğu faturalarda ayırt edici özelliklerin yazmadığı, üçüncü kişi adına düzenlendiği, üçüncü kişinin borçlunun annesi olduğu, muvazaalı işlemler yapıldığı, sunulan delillerin de istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dava, üçüncü kişi tarafından İİK'nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı "istihkak" davası niteliğindedir. Dava konusu icra takibi 31.10.2011 tarihinde başlatılmış olup, menfi tespit davası takipten önce 22.02.2011 tarihinde açılmıştır....

                Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin borçluya ait evin müştemilatında yapıldığı, haciz sırasında borçlunun annesi olan davacı ile aynı evde oturduğunu beyan ettiği, üç adet ineğin pasaportunun takip tarihinden sonra 31.08.2010’da davacı adına düzenlendiği, diğerlerinin ise borçlu adına kayıtlı bulunduğu, davalı alacaklının mahcuzların tamamının borçluya ait olduğu konusunda yemin ettiği, üçüncü kişinin borçtan haberdar olmadığını iddia edemeyeceği“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dosya içindeki içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. ......

                  UYAP Entegrasyonu