Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yetkilileri sanıklar ... ve ...’ın ayrı ayrı beraatlerine, haklarında İİK’nun 89/4.maddesi gereğince talep edilen tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonucunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, Tazminat istemine yönelik hükmün temyiz incelemesi sonucunda ise; İİK’nun 89/4.maddesine göre “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek...

    , alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

      ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

        Bununla birlikte; HMK’nun 342/3. maddesine uygun olacak şekilde istinaf süre tutum dilekçesinin verildiği, ancak gerekçeli kararın tebliğine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesinin yasal süresinden sonra sunulduğu hallerde dahi, Bölge Adliye Mahkemesince HMK’nun 342/2-e ve 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesi reddedilmeden, HMK’nun 352 ve 355. maddeleri uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf istemi incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekip, Bölge Adliye Mahkemesince kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde, ihbarnamelerde 3. kişinin adresinin bulunmaması ve ihbarnamelerdeki hacze konu miktarların uyumlu olmamasından bahisle şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi de; 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerindeki tutarların aynı ve bu tutarların 89/1 ihbarnamesinde yazılı miktardan düşük olması, 89/3 haciz ihbarnamesinde de 3. kişinin adresi yazılı olmakla bu hususun kamu düzenine ilişkin olmaması nedeniyle, doğru bulunmamıştır....

          Bu takdirde İİK'nun 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nun 28.3.2012 tarih ve 2011/12-849-242 sayılı kararı). Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nun 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nun 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir....

            E. sayılı dosyası, - Bilirkişi raporunda özetle; Davanın, tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine karşı üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davası niteliğinde olduğunu, Kooperatif Ana sözleşmesi nazara alındığında, dava dışı icra dosyası borçlusunun, davacı kooperatiften alacaklı olma ihtimalinin bulunmadığını, bu nedenle davlacının menfi tespit talebinin yerinde olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava icra takibi ile haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Borçlunun üçüncü kişi elindeki mal, alacak ve diğer haklarının haczi İİK' nın 89. maddesinde açıklanmıştır. İİK' nun 89/1. maddesinde düzenlenen birinci haciz ihbarnamesi ile borçlunun hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senede müstenit bulunmayan alacak veya sair bir talep hakkının veya üçüncü şahıs elindeki menkul bir malın haczi halinde, keyfiyetin üçüncü şahsa duyurulması amaçlanmıştır....

              Üçüncü grup ise nispi ticari davalar olup, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Doktrinde 2004 sayılı İİK 89/3 maddesine göre açılan menfi tespit davaları için görevli Mahkemenin 6100 sayılı HMK' nın 2. Maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu ifade edilmiştir. (Baki KURU İcra İflas Hukuku El Kitabı 2. Basım 2013 sayfa 476). İİK' da 89/3. Maddesine dayalı açılacak davalarda görevli mahkeme yönünden bir düzenleme yapılmamıştır. 2004 sayılı İİK' nın 89/3 hükmü uyarınca açılan menfi tespit davasında davacılar ile takip alacaklısı arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığından ve kanunda görevli Mahkeme konusunda özel bir düzenleme bulunmadığından, TTK' nın 4. Maddesinde belirtilen mutlak ve nispi ticari davadan söz edilemez....

                M .89). Anılan düzenlemeye göre; Borçlunun üçüncü kişideki alacağını haczeden icra dairesi, üçüncü kişiye bir haciz ihbarnamesi gönderir. Buna birinci haciz ihbarnamesi denir. Üçüncü kişi birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Diğer bir anlatımla üçüncü kişi, kendisinden birinci haciz ihbarnamesi ile istenen alacak miktarını takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılır (İİK. m .89,III,c.l). Bununla birlikte, yedi günlük sürede birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul ikrar etmiş sayılmasına ilişkin bu karine, kesin bir karine değildir. Zira birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen üçüncü kişinin ikinci haciz ihbarnamesini aldıktan sonra da, itiraz etme hakkı vardır....

                Hizmetler Ltd Şti'ndeki maaş ve ücret alacağının haczini İİK.nun 89. maddesi uyarınca talep etmiş, 3. kişi ... Hizmetler Ltd Şti İİK.nun 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde iş bu menfi tespit davasını açmıştır. Maaş ve ücret alacakları dışındaki diğer alacakların İİK.nun 89. maddesi uyarınca haczi mümkün ise de maaş ve ücret haczi için İİK.nun 83 ve 355. maddelerinde özel bir düzenleme bulunduğu için maaş ve ücret haczinde İİK.nun 89. maddesindeki prosedür uygulanmaz. İşçi alacakları yönünden 4275 Sayılı İş Kanunun 35. maddesinde işçilerin ücret alacaklarının ¼ ünden fazlasının haczedilemeyeceği açıkça hükme bağlanmıştır. Mahkemece, İİK.nun 83 ve 355. madde hükümleri gözetilerek davacı 3. kişinin ücret alacağından dolayı İİK.nun 89. maddesi uyarınca sorumlu tutulamayacağı gözetilerek talebin kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli değildir....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya İİK 89/1 maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi gönderildiğini, verilen cevaplarda ortaklığın vergi kimlik numarasının eksik olması gerekçesi ile işlem yapılmadığının bildirildiğini, ortaklığın vergi kimlik numarası bildirilerek 15/10/2019 tarihinde haciz talep ettiklerini, davacının itiraz imkanı varken ve bunu kullanmış iken huzurdaki davayı açmada menfaatinin bulunmadığını söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Celp edilen İstanbul 26. İcra Müdürlüğü'nün 2019/32556 Esas sayılı dosyası incelenmiştir. Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları taşınır niteliğinde olduğundan, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı, İİK.'nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince üçüncü kişiye yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, üçüncü kişiye İİK.'nun 89. maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir....

                  UYAP Entegrasyonu