Mahkemece, davaya konu haciz işleminin yapıldığı takipte taraf olmayan üçüncü kişinin hacze konu malın kendisine ait olduğunu ileri sürmesinin istihkak iddiası niteliğinde olduğu, dilekçede şikayetten söz edilmesinin HMK.nin 33. maddesinde yer alan "hukuki tavsifin hakime ait olduğu" kuralını değiştirmeyeceği, 6100 sayılı HMK'nin 114/1-(ı) maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmamasının dava şartları arasında düzenlendiği, mahkemelerine ait 2015/73 Esas sayılı dosyada, aynı davacı tarafından aynı davalıya karşı ve aynı icra dosyası ve aynı eşya nedeniyle istihkak iddiasının ileri sürülmüş olması nedeniyle eldeki davanın devam eden bir dava var iken ikinci bir dava olarak açıldığı gerekçeleri ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, karar şikayet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Üçüncü kişi vekili İcra Müdürlüğünün ......
İİK'nın 89/4. maddesine göre; üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek, üçüncü şahsın, İİK'nın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkûm edilmesini isteyebilir. Buna göre, İİK'nın 89. maddesinde, haciz ihbarnamesine itiraz edilmesi halinde, üçüncü kişi aleyhine itirazın kaldırılması (iptali) isteminde bulunulabileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, alacaklının, üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine yaptığı itirazın kaldırılmasını istemesine yasal imkan bulunmadığı tartışmasızdır. İtirazın kaldırılması ya da iptali, ancak T3 aleyhine ilamsız takip yapılması ve yasal süresi içerisinde itiraz edilmiş olması halinde mümkün olup, ilamlı takipte 3. kişinin haciz ihbarnamesine itiraz etmesi halinde itirazın kaldırılması yoluna gidilemez....
İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK'nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. Bununla birlikte, 3. kişinin İİK.nun 89. madddesi uyarınca gönderilen ve 04/11/2017 tarihinde tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine 15/11/2017 tarihinde vekili aracılığıyla, itiraz ettiği ancak yasal süre içerisinde itirazda bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Borçlunun üçüncü kişi bankadaki mevduat alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK'nin 89. maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nin 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi Bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nin 28.3.2012 tarihli ve 2011/12-849-242 sayılı kararı)....
Bu nedenle İİK'nın 89. maddesi gereğince 3. şahsa, borçlunun nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczini içerir haciz ihbarnamesinin çıkarılması halinde 3. şahsın sorumluluğu haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla (fiili durumla) sınırlı olacağından ve ileride doğacak, doğması muhtemel bir hakkın bu aşamada 3. şahısça bilinmesi mümkün olmadığından bu şekilde çıkarılan haciz ihbarnamesi yukarıda açıklanan nedenle muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmayacaktır. İİK'nın 89. maddesinden farklı olarak, üçüncü kişinin doğrudan İİK'nın 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde üçüncü kişi nezdinde kesinleşen bir alacak yoktur....
Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. İİK'nun 89/4. maddesi gereğince üçüncü kişi, haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü kişinin verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nun 338/1. maddesine göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Bu tazminat talebi ceza davasından ayrı olarak bağımsız bir dava konusu da yapılabilir (HGK'nun 24.06.1998 tarih ve 1998/8-537 E., 1998/540 K. sayılı kararı)....
İcra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhinde toplam 165.940,27 TL'nin tahsili amacı ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 02/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilince 3. şahıs şirkete 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce masrafın yatırılması halinde talebin kabulüne karar verildiği, şikayete konu işlemin İİK'nın 89. maddesi uyarınca Körü Film adresine çıkartılan 02/07/2018 tarihli birinci haciz ihbarnamesi olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 89. maddesi gereğince borçlunun üçüncü kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerekir....
Davalı tarafa e tebligat yolu ile dava dilekçesinin 14.11.2022 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süre içinde cevap vermediği anlaşılmakla, 6100 sayılı Yasanın 128 inci maddesi gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamının inkar etmiş sayılmıştır.Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice Dava, İİK'nın 89 uncu maddesi kapsamında menfi tespit davasıdır. Taraflar arasında üçüncü kişi olan davacıya, davalı alacaklının talebiyle İİK'nın 89 uncu maddesine dayalı 3 adet ihbarname gönderildiği ve ihbarnamelere süresi içinde itiraz edilmediği ancak davacı şirketin icra takip borçlusuna herhangi bir borcu bulunmadığı ileri sürülerek İİK'nın 89/3 maddesi gereğince dava açılmış olup, davacı şirket ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı anlaşılmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 99. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). Borçlunun üçüncü kişi Bankadaki hesabında bulunan alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce Bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK'nın 89. maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nin 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” şeklindeki düzenleme ile asıl borçluya borcu olmasına rağmen kendisine İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı olarak itiraz etmesi halinde cezalandırılmayı ve 89/4. maddesi gereğince de asıl borçluya olan borç miktarı kadar tazminat ödemeyi içermekte olup, davacının 20/11/2007 havale tarihli dilekçesinde, üçüncü kişinin hacze itirazının kaldırılmasını, İİK'nun 338/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasını ve %40'tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi talebinde bulunulduğu dikkate alındığında, %40 tazminat isteminin İİK'nun 338/1. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte talep edilemeyeceği, eş anlatımla İİK'nun 89/4. maddesine uygun bir tazminat isteminin söz konusu olmadığı, hal böyle olunca, İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak açılmış bir tazminat davası bulunmadığından, sonucu itibariyle doğru olan tazminat isteminin reddi kararının...