Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava, 3. kişinin İİK.nun 96. vd maddelerine dayalı istihkak iddiasına, birleşen dava ise alacaklının İİK.nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Dairemizin 30.09.2014 tarih, 2014/2592 Esas, 2014/17526 Karar sayılı bozma ilamına mahkemece uyularak yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan incelemeler sonucunda mahkemece yapılan değerlendirmeler 3. kişinin davasının kabulü için yeterli görülmemiştir. Şöyle ki; Bozma ilamı uyarınca alınan bilirkişi raporu ve dosyada bulunan diğer deliller dikkate alındığında davalı alacaklı ile takip borçlusu arasında gerçek bir alacak-borç ilişkisinin olduğu sonucuna varılmıştır....

    Kişinin açtığı İİK 89. Maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacıların davalıya borçlu olup olmadığı hususu tespit edilmiştir. İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği, mahkememizce UYAP sureti celp olunan Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyaları incelendiğinde; davacı ...' a 89/3 haciz ihbarnamesinin 29/07/2022 tarihinde tarihinde tebliğ edildiği ,davacı .... 'a 89/3 haciz ihbarnamesinin 29/07/2022 tarihinde tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise; İİK'nun 89....

      Somut olayda 3. kişi banka vekilinin itirazında, dökümü yapılan hesaplara rastlandığını hesap üzerine haciz miktarı ile sınırlı haciz işlendiğini, bankanın borçlu ile arasında kredi sözleşmesi olduğunu, hesaplar üzerinde bankanın rehin, takas, mahsup ve hapis haklarının bulunduğunu, bu haklardan sonra gelmek üzere haciz işlendiğinin bildirildiği, mahkemece aldırılan raporunda ise 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun, 3. kişi bankadaki hesaplarında 4.397.701.79 TL bulunduğunu, buna karşılık aynı tarihlerde borçlunun bankaya borçlarının da 554.813.988.92 TL olduğunu, itiraz tarihinde kredinin ödeme şekli taksitler halinde olduğundan muaccel olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır. İİK'nun 89/4. maddesine göre haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle üçüncü kişinin verdiği cevabın gerçeğe aykırı olduğunun, alacaklı tarafça ispat edilmesi halinde, üçüncü kişi haciz ihbarnamesinde belirtilen bedelle tazminata mahkum edilir....

        Zira alacaklı 3. kişinin gerçeye aykırı beyanından kaynaklanan haksız fiile dayalı olarak tazminat davası açmaktadır. Kaldı ki, İcra ve İflas Kanunu 89/4 ve 338. madde hükümlerinin 3. kişinin gerçeğe aykırı beyanını suç olarak nitelendirmesi, 3. kişinin bu davranışının haksız fiil olduğunun açıkça bir göstergesidir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesinde tazminat istemine ilişkin zamanaşımı süreleri, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar, şeklinde düzenlenmiştir. Alacaklının haciz ihbarnamesine itirazı öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde icra mahkemesinde İİK 89/4'e göre tazminat davası açması gerekir. Öte yandan İİK'nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davası, icra mahkemesince genel hükümlere göre görüleceğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir....

        İİK'nin 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde, anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz. İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nin 28.3.2012 tarihli ve 2011/12-849-242 sayılı kararı)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun üçüncü kişi ...'nden olan alacağı için İİK.nun 89/1. maddesi gereğince gönderilen birinci haciz ihbarnamesi üzerine; üçüncü kişinin, borçlunun kendilerinde 15.000 TL alacağı olduğunu ve haczin 2. sıraya işlendiği yönünde cevap verdiği, icra müdürlüğünce gönderilen 20.05.2014 tarihli müzekkere ile haciz konulan meblağın dosyaya gönderilmesinin istendiği anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 89. maddesi uyarınca; borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağını haczeden icra dairesince, üçüncü kişiye bir haciz ihbarnamesi gönderilir. Borçlunun üçüncü kişideki parası, birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ edildiği tarihte haczedilmiş sayılır. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etmez ise, borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesi gönderilerek, 7 gün içinde itiraz edebileceği, aksi halde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi istenir....

              Üçüncü kişideki alacağın haczi için İİK'nun 89.maddesine göre üçüncü kişiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesine üçüncü kişinin süresinde itiraz etmesi halinde borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılmaz. Bu durumda, alacaklının İİK'nun 89/4 maddesine göre üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat etmesi gerekir....

              A.Ş'nin hissedarı olduğu iddia edildiğinden suç tarihi itibarıyla asıl borçlunun anılan şirketin ortağı olup olmadığı araştırılarak, ortağı olduğunun saptanması halinde asıl borçluya karşı sanığın üçüncü şahıs sayılamayacağı eş anlatımla adı geçen sanığın üçüncü şahıs olmaması nedeniyle kendisine İİK'nun 89/1. maddesine göre birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi yasal olarak mümkün bulunmadığından, buna verilen cevabı da geçersiz kabul etmek gerekir....

                İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi Bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nin 28.3.2012 tarihli ve 2011/12-849-242 sayılı kararı). Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu