Sayılı ilamıyla tazminat talebi yönünden "üçüncü şahıs niteliğinde olan şirketin birinci haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihlerinde, takip borçlusu şirkete borçlu olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumun takdiri" gerektiğinden bahisle bozulduğu, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda subüt bulmadığından tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların gösterecekleri deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir hale gelmiş, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı genel hükümler çerçevesinde belirlenir. Diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle borçlunun üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, muaccel bir alacağının bulunması zorunludur....
Davacı şirketin, müvekkil şirkete karşı açmış olduğu dava ile davayı sürüncemede bırakma amacı gütmektedir. Bütün bu nedenlerden dolayı davanın reddini talep etmiştir. C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; "Dava ; İ.İ.K ' nun 89. Maddesi gereğince borçlunun üçüncü kişi konumundaki şirketten alacağı nedeniyle yapılan haciz ihbarnamelerine cevap verilmediğinden davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti isteminden ibarettir. 3. haciz ihbarnamesinin davacı şirkete 14.05.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. İ.İ.K.nun 89/3. maddesi uyarınca 3. haciz ihbarnamesine karşı açılacak menfi tespit davasının ihbarnamenin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması zorunludur. Dava 22.05.2014 tarihinde açıldığından işin esasına girerek karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Yaralama Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 89/1, 89/2-e-b-d, 89/3-b, 62/1, 52/2-4. maddelerigereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda asli kusurlu olduğu belirtilen sanıklar hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, yaralanmanın niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınmadan, asli kusurlu olarak meydana getirdikleri olay sonucu bir kişinin hayat fonksiyonlarına ağır derecede etkili kemik kırıklarına, yaşamı tehlikeye sokan bir duruma, yüzde sabit ize ve duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesine yol açacak şekilde yaralanmasına...
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dava , İİK'nın 89.maddesi kapsamında menfi tespit talebine ilişkindir. Madde 89 – (Değişik: 18/2/1965- 538/49 md.)...
Uyuşmazlık, birinci haciz ihbarnamesi gönderilmeden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilen davacı üçüncü kişinin eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı, dolayısıyla üçüncü haciz ihbarnamesinden dolayı davacının borçlu olmadığına karar verilip verilemeyeceği üzerine olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 89- (3) maddesi uyarınca; “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir...” hükmünün yer aldığı, bu bağlamda, üçüncü kişi, tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci haciz ihbarnamesine itiraz etmez ise borcun zimmetinde sayılması kesinleşir ve üçüncü kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilir....
Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....
GEREKÇE; Uyuşmazlık, üçüncü kişi tarafından İİK.nın 89.maddesine göre açılan menfi tespit davasına ilişkindir. İstanbul 21.İcra Müdürlüğünün 2016/1983 esas sayılı dosyası incelendiğinde, takipte 3.kişi konumunda olduğu, haciz ihbarnamelerinin 34.997,00 TL miktarlı alacak için düzenlendiği görülmüştür. İstanbul 21.İcra Müdürlüğünün 2016/1983 esas sayılı dosyasından dairemize hitaben yazılan 30/03/2021 tarihli yazı cevabından davacıya 3. haciz ihbarnamesinin 28/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK’nın 89. maddesinin üçüncü fıkrasının açık hükmü gereğince, icra dairesi tarafından gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen ve menfi tespit davası açan üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur....
GEREKÇE; Uyuşmazlık, üçüncü kişi tarafından İİK.nın 89.maddesine göre açılan menfi tespit davasına ilişkindir. İstanbul 21.İcra Müdürlüğünün 2016/1983 esas sayılı dosyası incelendiğinde, takipte 3.kişi konumunda olduğu, haciz ihbarnamelerinin 34.997,00 TL miktarlı alacak için düzenlendiği görülmüştür. İstanbul 21.İcra Müdürlüğünün 2016/1983 esas sayılı dosyasından dairemize hitaben yazılan 30/03/2021 tarihli yazı cevabından davacıya 3. haciz ihbarnamesinin 28/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK’nın 89. maddesinin üçüncü fıkrasının açık hükmü gereğince, icra dairesi tarafından gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen ve menfi tespit davası açan üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK 16. maddesine dayalı icra müdürlüğü işlemini şikayettir. Zonguldak 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1595 esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı talebinin ile davacı üçüncü kişiye maaş haciz müzekkeresi gönderildiği, sonrasında davacı üçüncü kişiye 89/1,89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, eldeki şikayetin davacı üçüncü kişi tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Üçüncü kişi yedinde bulunan borçluya ait taşınır mallar ve alacaklar İİK m.89’a göre haczedilebilir. Kural olarak borçlunun maaş ve ücreti de üçüncü kişideki bir alacağı niteliğindedir. Ancak borçlunun maaşı ve ücretinin haczedilmesi İİK'nun 89. maddesi kapsamında gerçekleşmemektedir. İcra İflas Kanununda, maaş ve ücret haczi, 355 ve 356. maddelerde düzenlenmiş olup, maaş ve ücret haczi için farklı bir usul öngörülmüştür. Anılan düzenleme, 89. maddeye göre özel bir düzenleme olduğundan maaş haczi konusunda 89. madde hükümleri uygulanamaz....
Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir...” Somut olayın incelenmesinde; İİK'nun 89. maddesine göre borçlular ... ve ...'ın 3. kişilerdeki hak ve alacağının haczi için düzenlenen 89/1,89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin üçüncü kişi ......