Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet ve kanunun öngördüğü şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmeyen haciz ihbarnamelerinin iptali talebine ilişkindir. Adana 6. İcra Dairesinin 2019/8799 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; T3 Şirketi tarafından borçlu Çukurova Eğitim Kurumları Yayıncılık ve İnşaat T3 hakkında 27/06/2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 105.333,74 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, davacı üçüncü kişiye birinci haciz ihbarnamesinin 09/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ikinci haciz ihbarnamesinin 09/09/2019 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnamesinin 24/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 23/10/2019 tarihinde borcun zimmetinde sayılarak haciz uygulanmasına karar verildiği, davacı üçüncü kişinin 06/08/2020 tarihinde ihbarnameye itiraz ettiği, davanın 06/08/2020 günü açıldığı anlaşılmıştır....

Bu takdirde İİK'nin 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nin 28.3.2012 tarihli ve 2011/12-849-242 sayılı kararı). Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir....

    Üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklara haczin tatbiki ve haciz tutanağının düzenlenmesi için mahalline gidilmesine gerek bulunmamaktadır. Borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczedilmesi, haciz kararının icra tutanağına yazılması ile gerçekleşir. Haczin tekemmülü için üçüncü kişilere ayrıca İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesi gereğince düzenlenecek haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmiş olması şart değildir. Bu nedenle haciz ihbarnamesinin gönderilmesi haczi tamamlayan bir işlem değil, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Bu özelliği nedeniyledir ki, haciz tebliğ yazısını alan üçüncü kişi, artık borçluya ödeme yapamaz ve sadece icra dairesine ödemede bulunabilir....

      Bu durumda artık borçluya 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine gerek yoktur. Kabul edilen miktar için borcun 3.kişi zimmetinde olduğu kesinleşmiştir. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 23/01/2012 tarih 2011/15741 esas 2012/1085 karar, 05/03/2009 tarih 2008/23615 esas 2009/4582 karar) İİK. 89/1 haciz ihbarını alan üçüncü kişi 7 gün içinde (hatta daha sonra) kendisinden istenen alacağı, takip borçlusuna borçlu olduğunu (yazılı veya sözlü olarak) icra dairesine bildirir ise üçüncü kişiye artık ikinci (veya üçüncü) haciz ihbarnamesi gönderilmesine gerek yoktur. Bu halde, üçüncü kişi, takip borçlusuna olan borcunu icra dosyasına ödemek zorundadır. Ödemezse icra dairesi üçüncü kişiden bu parayı zorla alır....

      Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK'nin 89. maddesindeki uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nun 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi Bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nun 28.3.2012 tarih ve 2011/12-849-242 sayılı kararı)....

        Böyle bir ilişkiye dayanmadan soyut olarak borçlunun davacıdan alacaklı olduğu ileri sürülemez ve bu ilişkinin neye dayalı olduğu açıklanmadan davacıdan borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemez. Takip alacaklısı olan davalı, alacak iddiasının dayanağını somut olarak göstermemiştir. Dosyada alacağın varlığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davacı üçüncü kişi iddiasını ispat ederken ileri sürdüğü vakıaların aydınlatılması için davalı alacaklının doğruluk ödevine HMK'nun 29. maddesine uygun hareket ederek takip borçlusunun üçüncü kişiden neden alacaklı olduğunu açıklaması gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davacı tarafından davanın ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, İİK'nun 89/3. Menfi tespit davalarında icra tazminat öngörülmediği halde davanın reddi kararı ile birlikte davacı 3. kişi aleyhine icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi isabetsizdir....

        nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Üçüncü kişi ile borçlu ...arasında imzalanan 13.03.2008 tarih, 2008/2487 ihale kayıt numaralı hizmet alım sözleşmesinin 37.1 maddesine göre, yüklenici olan borçlunun taahhüdünü yerine getirmesi sırasında sözleşme kapsamında çalıştırdığı personelin ücretlerini ödemediği taktirde, üçüncü kişinin, borçlunun hakedişlerinden ödemeye yetkili olduğu düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre davalı üçüncü kişinin sözleşme doğrultusunda borçlunun çalıştırdığı personelin ücretlerini borçluya ödenmesi gereken paradan keserek, anılan personele ödemesi, halinde bu miktar İİK. nun 89/4.maddesine göre açılan davada tazminat hesaplamasında dikkate alınmalıdır. Bir diğer anlatımla, üçüncü kişinin bu yöndeki itirazı haklı kabul edilmelidir....

          Yani üçüncü kişi, kendisinden birinci haciz ihbarnamesi ile istenen alacak miktarını takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılır (İİK m. 89/3, c. 1). Yedi gün içinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemiş olan üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılmasına ilişkin bu karine, kesin bir karine değildir. Zira üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesini aldıktan sonra da itirazda bulunabilir (İİK m. 89/3, c. 2).Alacaklının talebi üzerine icra müdürü birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmemiş olan üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesi gönderir (İİK m. 89/3, c. 2)....

            İİK'nun 89. maddesi uyarınca; borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağını haczeden icra dairesince, üçüncü kişiye bir haciz ihbarnamesi gönderilir. Borçlunun üçüncü kişideki parası, birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ edildiği tarihte haczedilmiş sayılır. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etmez ise, borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesi gönderilerek, 7 gün içinde itiraz edebileceği, aksi halde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi istenir. Üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz etmez ise, borcun zimmetinde sayılması kesinleşir. Bu durumda kendisine, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilerek, zimmetinde sayılması kesinleşen borcu, 15 gün içinde banka hesabına ödemesi veya aynı onbeş gün içinde takip alacaklısı aleyhine menfi tespit davası açması, aksi halde, zimmetinde sayılan borcu ödemeye zorlanacağı bildirilir....

            Maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülemez.İİK'nun 89.maddesinde 3.kişinin açtığı menfi tespit davasının ticari dava sayılacağı ve ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin özel bir düzenleme de bulunmadığından davaya bakmaya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmış, dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu