İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, somut olayda üçüncü kişinin 89. madde uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesine karşı, takip borçlusunun ileride doğacak, doğması muhtemel bir hak ve alacaklar üzerine yönelik haciz talebine itiraz etmiş olması karşısında, icra müdürlüğünce, borçlunun kira alacağı olarak haczedilen paranın icra dosyasına gönderilmesi için üçüncü kişiye muhtıra yazılmasının yasaya aykırı olduğu, yine 89/1 haciz ihbarnamesinde bildirilen paranın dosyaya istenebilmesi ve 3. kişinin zimmetinde sayılabilmesi için adı geçene 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi gerektiği, bu prosedürün tamamlanmadan 3. kişinin borçluya ait olduğunu beyan ettiği alacak tutarının dosyaya gönderilmesi istenemeyeceğinden müdürlük işleminin yerinde olduğu belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Esas sayılı dosya ile ikame etmiş olduklarını, davaya konu usulsüz tebligatı ve davayı ikame ettiklerine dair tevzi formunu dosyaya sunduklarını, mahkemece de incelendiğinde 89/3 haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğunun görüleceğini, bu sebeple usulsüz tebligatı davacı tarafın öğrenme tarihinin 28/08/2023 olduğunu beyan ettiklerini, İcra İflas Kanunu'nun 89/3'te belirtili 15 günlük içerisinde menfi tespit davasını açmış olduklarını, üçüncü kişinin açacağı menfi tespit davasında yetkili mahkeme'nin İİK. 89/3 gereği takibin yapıldığı ya da üçüncü kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, kanundan kaynaklı olarak davacı tarafın yerleşim yerinde davanın açılabileceği belirtildiğinden İzmir Mahkemeleri'nin bu davayı incelemeye yetkili olduğunu, üçüncü şahıs tarafından açılan menfi tespit davası konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi olmadığının kanaatinde olduklarını, TTK....
oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. '' denilerek 3.kişinin açmış olduğu menfi tespit davalarında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğuna karar verilmiştir....
Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu ve tazminata konu zararın oluştuğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. İİK'nın 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı genel hükümler çerçevesinde belirlenir, diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, borçlunun, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, İİK.’nun 89/1. maddesi kapsamında haczedilebilecek muaccel bir alacağının bulunması zorunludur....
Bendinde "Alacaklıların İİK'nın 89. maddesi uyarınca borçluların üçüncü kişilerdeki alacakları ile ilgili 1. ve 2.haciz ihbarnamelerine karşılık üçüncü kişilerin icra mahkemelerine vaki şikayetleri üzerine icra mahkemesince verilen hüküm ve kararlar ile sözü edilen maddenin 4. fıkrası uyarınca üçüncü kişinin tazminata mahkum edilmesi isteği üzerine icra mahkemesince verilen hüküm ve kararlar," şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Yani alacaklıların, borçluların üçüncü kişilerdeki alacakları ile ilgili 89/1-2 haciz müzekkerelerine karşılık üçüncü kişilerin icra mahkemelerine şikayetleri üzerine verilen hüküm ve kararları ile yine üçüncü kişinin tazminata mahkum edilmesi isteği ile icra mahkemesince verilen hüküm ve kararları incelemekle görevlidir. Somut olayda; kararı veren icra mahkemesi olmadığı gibi, alacaklı tarafından açılmış tazminat davası olmadığı, yine üçüncü kişilerce 89/1-2 haciz müzekkerelerine şikayet niteliğinde bir dava da değildir....
İİK'nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde, anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz. İİK'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, itiraz niteliğinde olup, alacaklı, İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nun 28.3.2012 tarih ve 2011/12-849-242 sayılı kararı). Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde kendisinin rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nun 96/1. maddesi uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün İİK'nun 99. maddesinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir....
Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir. Somut olayda alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, 3. kişi Kaldırımoğlu...Ltd. Şti'ne 26/09/2012 tarihinde 89/1. haciz ihbarnamesi tebliğ edildiği 3. kişi şirketin ... 29....
Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir....
İİK'nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı genel hükümler çerçevesinde belirlenir, diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, borçlunun, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, İİK.’nun 89/1. maddesi kapsamında haczedilebilecek muaccel bir alacağının bulunması zorunludur. Somut olayda, 3. Kişi ...'ün , asıl borçlu ... Kumaşçılık İth. İhr. San ve Tic.Ltd....
Asliye hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu ... tarih, ... esas, ... karar sayılı ilam ile; davanın İİK'nun 89/3 maddesine istinaden 3. Kişi tarafından açılan menfi tespit davası olduğu, davalı alacaklı tarafından dava dışı şirkete karşı başlatılan takibin kambiyo senedine dayandığı bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçeleri ile görevsizlik kararı verilmiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir. Dava; İİK'nun 89/3-son maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davasıdır....